İnşaat sektöründe genel eğilim alternatif pazarlara işaret ediyor!
Rusya öncelikle müteahhitlik sektörümüz açısından özel bir önem taşıyor. Firmalarımızın, Rusya'da 1989 yılından bu yana toplam üstlendikleri proje sayısı 2014 yılı sonu itibarıyla bin 516'ya ulaştı. Bu projelerin toplam değeri 52 milyar doları aştı.
Son dönemde küresel alanda özellikle ekonomik sınırların yeniden çizildiğini izliyoruz. Kıtalar arası ekonomik geçişkenlikler, ülkeler arası gelişmelere neden oluyor. 2014 yılının ortasından itibaren petrol fiyatlarının düşüşe geçmesine bağlı olarak dolar-ruble paritesi yüzde 70 yükseldi. 2015 yılında Rusya Federasyonu Merkez Bankası'nm müdahalesi ile bu seviye yüzde 15 civarlarına çekildi.
2014 Eylül başında 38 ruble olan dolar bugün itibarıyla 68 ruble seviyesinde.
Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) tahminlerine göre, Rusya ekonomisi 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla yüzde 5.8 ve yüzde 2.2 oranında küçülecek. Rusya Ekonomi Bakanlığının verilerine göre ise 2015 yılında petrol fiyatlarının ortalama 50 USD/varil olacağı ve GSYH'nin yüzde 3 daralacağı bekleniyor.
Dolayısıyla Rusya'da tüketim ve yatırım harcamalarının gerilemesi de kaçınılmaz olacak.
Hal böyle iken, Türk veya başka yabancı yatırımcıların bazı çekincelerinin olması doğal bir durum. Birçok firma, kısa vadeli büyüme imkanlarının sınırlı olmasını göz önüne alarak "Yatırını kararlarım ertelemem mümkün mü, alternatiflerim neler ve operasyonel, ticari ve finansal çekicilikleri bakımından Rusya'da yapılacak yatırımlara karşı nasıl kıyaslanabilirler, üretim ve finansman maliyetimi iyileştirebilmek için ne gibi seçeneklerim var?" soruları ile arayış yaparak, durumu analiz ediyor.
İnşaat sektöründe genel eğilim alternatif pazarlara işaret ediyor
Rusya öncelikle müteahhitlik sektörümüz açısından özel bir önem taşıyor. Firmalarımızın, Rusya'da 1989 yılından bu yana toplam üstlendikleri proje sayısı 2014 yılı sonu itibarıyla bin 516'ya ulaştı. Bu projelerin toplam değeri 52 milyar doları aştı. Devam eden projeler kapsamında sözleşmelerin ruble cinsinden yapılmış olmasının piyasa açısından risk yarattığı izleniyor. Bu nedenle inşaat sektöründe genel eğilim, tahsilatlar yapıldığı sürece başlanan işlerin bitirilmesi ancak yeni projeler için alternatif pazar arayışına girilmesi yönünde.
Perakende, cam ve bankacılık sektörleri de daralma bekliyor
Türk girişimcileri tarafından önemli ölçüde yatırım yapılan Rusya ekonomisinde yaşanan gelişmelerin, son yıllarda yatırımlarda öne çıkan perakende, cam ve bankacılık sektörlerinde de etkili olması bekleniyor. Bu çerçevede, her üç sektörde de genel olarak iş hacminin daralması, finansman ihtiyacının artması ve kârlılığın azalması söz konusu olacak. Ancak gerek Türkiye'den Rusya'ya ürün ihracatı yapanlar gerekse de bu ülkede girişimleri bulunan yatırımcılar açısından önemli ve stratejik bir pazar olan Rusya'ya yönelik yatırımların orta ve uzun vadede devam edeceği düşünülüyor.
Biz, Türkiye-Rusya İş Konseyi olarak Rusya'da iş yapmak isteyen firmalarımızı belli bir sektörden daha çok o ülkede iş yapma olanakları elverişli olan bölgelere yönlendirmeyi doğru buluyoruz. Bu bağlamda, Rusya'nın değişik bölgelerinden yerel hükümet temsilcileri, valiler, bakanlar düzeyinde heyetler getirerek, Türk iş çevrelerine yönelik tanıtım toplantıları ve ikili görüşmeler düzenliyoruz.
Örnek ortaklık ve projeler var
Rusya'da dikkat çeken proje ortaklıklara baktığımızda ise GAMA Endüstri ve Rönesans Endüstri'nin oluşturduğu iş ortaklığı REGA JV, Rusya'nın kutup bölgesindeki Yamal Yarımadası'ııda kurulacak olan LNG tesisinin CWP3B kısmının yapım projesini imzaladı. Burası dünyanın en büyük endüstriyel tesisler Rusya'ya orta ve uzun vadede Türk yatırımları devam edecek den biri olacak, aynı zamanda da bir ilk teşkil edecek olan buz kırıcı tankerlerin de kullanılacağı bu büyük projede, her biri yıllık 5.5 milyon ton sıvılaştırılmış doğalgaz üretim kapasitesine sahip olacak olan üç ünitenin tamamlanması ile toplam 16.5 milyon ton yıllık kapasiteye ulaşılacak. Rönesans Holding ayrıca St.Petersburg'da Kola Endüstriyel Park yatırım projesine devam ediyor.
Moskova genişletme çalışmaları kapsamında yer alan 'Yeni Moskova' bölgesinde 15 bin sosyal konut projesini üstlenen Ant Yapı, toplam 4 milyar doların üzerindeki iş hacminin yüzde 75'ni halen Rusya'dan karşılıyor. Öte yandan, Rusya'nın en hızlı gelişen bölgelerinden Tataristan Cumhuriyeti'nde Hayat Holding, Coşkunöz Holding ve Tepe İnşaat firmalarının başarılı çalışmaları devam ediyor.
En önemli kalem enerji ticareti
Malumunuz, yaklaşık 32 milyar dolar düzeyinde seyreden Türkiye-Rusya ikili ticaret hacminin en büyük kalemi enerji. Türkiye'de kullanılan doğalgazın tamamına yakını ithal edilmekte olup, söz konusu ithalatın yüzde 60'a yakını Rusya'dan yapılıyor. Bu bağımlılığın daha uzun süre devam edeceğini tahmin etmek güç değil. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin ilk nükleer santrali olması planlanan 22 milyar dolar değerindeki Akkuyu Nükleer Santrali projesi, Rus kamu devlet ortak şirketi tarafından yürütülüyor. Öte yandan, 1 Aralık 2014 tarihinde gerçekleştirilen Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısının ardından, 1 Ocak 2015'ten itibaren Rusya'dan alınacak doğalgaz fiyatında yüzde 6 oranında indirim yapılması ve Mavi Akım Hattı üzerinden gelen doğalgazın 3 milyar metreküp miktarında arttırılması kararlaştırıldı.
Hem Türkiye hem de Rusya enerji ilişkilerinde karşılıklı çıkar prensibine önem veriyor. Herhangi bir proje ya da işbirliği alanı her iki ülkenin de çıkarlarına hizmet etmeli.
Daralma, tarımı da etkiledi Batılı ülkelerden yapılan ithalata getirilen kısıtlamalar söz konusu olunca, tarım sektörümüzde 'Ambargo en çok Türkiye'ye yarayacak" şeklinde kısa süreli bir sevinme yaşanmış olsa da ilerleyen günlerde şunu gördük: Rusya pazarındaki daralma, tarım ürünleri ihracatının da ivme kaybetmesine neden oldu.
İhraç kalemleri arasında önemli paya sahip olan narenciye ve domates satışlarında yaşanan kayıplar özellikle Antalya'daki toptancıları olumsuz etkiledi.
Bahsi geçen kısıtlamalar, Rusya piyasasında arz ve talep dengesinin, dolayısıyla da fiyat oluşumunun bozulmasına neden oldu. Daha pahalıya tedarik edilen ürünlerini Rusya'da beklentilerinin altında fiyatlara satmak durumunda kalan Türk firmaları, bu durumdan zarar görmeye başladı.
Dünya