Isparta kentsel dönüşümde doğru yolda!

Isparta’nın ihtiyacı olan arsa üretimi için kentsel dönüşümü işaret eden İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi İbrahim Göçer, “Her belediye dönemi değişikliğinde yeni imar alanları ve yeni bölgeler asla gerçekçi çözümler değil” dedi.

Basın Kulübü’nün bu haftaki konuğu İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi İbrahim Göçer, Isparta’daki kentsel dönüşüm sürecini ve konut fiyatlarının yüksekliği konularında önemli açıklamalarda bulundu. Isparta’da kentsel dönüşüm sürecinin yasaların zorladığı kısımdan çok gönül rızasıyla yürüdüğünü ifade eden Göçer, bu konuda ilimizin doğru bir yolda olduğunu belirtti. Göçer, Isparta’daki arsa üretimi noktasında kentsel dönüşüm yasasını işaret etti.

Kentsel dönüşümün rantsal bir dönüşüm süreci olmadığını vurgulayan Göçer, inşaat mühendisleri olarak olaya can güvenliği açısından baktıklarını bildirdi. Kentsel dönüşümle yükselen binaların görüldükçe diğer kişilerin de bu yasaya daha çok güvendiğini belirten Göçer, “Gülistan mahallesinde olsun, lokal bazda Emre mahallesinde, Anadolu’da müstakil bina nezdinde dönüşümler oluyor. Vatandaş gördükçe kanuna inancı artıyor. Ama rant açısından bakıyor. Yüzde 70’e 30 rant olarak bakıyorlar. Çok önüne düşerlerse kanunda buna engel olduğu için bir şekilde bunun orta yolunu bulmada bilinç arttı. Direnelim mahkeme sonuçları olsun diyorlardı. Ama baktılar ki çevrelerini mağdur ettiklerini gördüklerinde daha ılımlı bir anlayış çerçevesine girildi. Buna karşılık müteahhit ve kooperatif sektörü bunu bir dayatma unsuru olarak kullanmadı. Isparta’da şu güzelliğimiz var; gönül rızası alarak yapalım mantığı var. Kentsel dönüşümün yapıldığı yerlerde yüzde 90­95’inde kanunun gücünü kullanmadan yapılan bir süreçteyiz. Isparta için doğru olan bir yerdeyiz” dedi.

Isparta genelinde komple bir imar revizyonu ya da mahalle mahalle birbirini mağdur etmeden bunun yapılması gerektiğini daha önce açıkladığını hatırlatan İbrahim Göçer, “Ama sürecinde bir an önce başlaması gerekiyordu. Başlangıçta emsal artışları sadece Gülistan’da yapılmadı. Birçok mahallede lokal olarak bu yapıldı. Burada Isparta Belediyesi önünü açtı ama genele yaymak en doğrusuydu. Davraz Mahallesiyle ilgili bir anket yapıldı ancak anket sonuçları çok açıklanmadı. Burada hemen belediye eline kalemi alıp ilan ediyorum diye otoriter bir tavırla yapıyorum demesi gerekiyor.

Öte yandan Isparta’daki konut fiyatlarının çok yüksek olduğuna dikkat çeken İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi İbrahim Göçer, şunları söyledi: “Bunların bir takı maliyetleri var. bir ürün var bunu yaparken bir  takım masraf harcanıyor. Kar amacı güdülerek yapılan bir imalat. Burada esas olan bu fiyatı artıran etkenler neler bunlar üzerinde çalışmak gerekiyor. Isparta’da bir arsa sıkıntımız var. Şehir merkezi tıkanmış sağ sol kapanmış durumda. Eğirdir yolu istikametini askeriye kapatmış, Sav tarafında OSB, kum ocakları, arıtma olsun kapatmış durumda. Diğer tarafı üniversite kapatmış. Isparta diğer taraf dağlara dayanmış vaziyetteyiz. İçeride çözmemiz gereken bir süreç.

Arsa üretimi noktasında kentsel dönüşüm var. Kentsel Dönüşüm mevcut binaları arsa olarak görmeyi öğretti bize. Isparta’da her bina bir arsadır. Bunu böyle görmek lazım. Bunun Isparta’ya pozitif olarak yani konut fiyatları olarak döneceğini hesap ediyorduk. Ama hesap edemediğimiz nokta üniversite oldu. Isparta’da 60­70 bin öğrenci var. Bunların yaşamsal mekanlara ihtiyaç var. Isparta’daki arsa fiyatlarını biraz apart sektörü yukarı çekti. Örneğin 2 daire yapacağımız bir yer. Dairenin rakamsal maliyeti 100 lira. Kat karşılığı anlaşmada yüzde 50 veriliyor. 100 liraya yapıp 150 liraya mal ediliyor demek değil. 100 liraya müteahhit kendine yapıyor 100 lirada arsa sahibine yapıyor. Müteahhit bunu sattığı bir daireden almak zorunda. 200 lira maliyetim var diye yola çıkıyor. 100 lira ona yapıyor, 100 lira onu yapıyor 250 liraya satıyorsa 50 lira kalıyor gibi görmek lazım. Burada yanlış bir algı var. Dolayısıyla bizim arsa üretmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşüm bize arsa üretti. Isparta’nın imar planı 400 bin nüfusa göre hazır vaziyette mevcut. Yeni bölgeler açılmasına gerek yok. Çünür bölgesi o bölge olmasaydı 2 yılda imal edilen 2 bin konut, şehir merkezini yıkıp yeniden yapacaktık. Şuanda orada da arsa fiyatları çok yükseldi. Orada ucuz konut mantığı kalmıyor artık. O bölgeye otogar gidecek, üniversite var. Boş arsamız var. Her şeyimiz mevcut şuanda. Kalkıp yeni imar alanlarının açılması kentte konutsal yoğunluğu artırır.

Deregümü ovasını içine alan 100 hektarlık alan imara açılıyor. Orası bir konut bölgesiydi aslında. 2 katta olsa imar durumu vardı. Bu arttırıldı. Bu artırılırken mutlaka plan dahilindedir. Bu süreci böyle yapasıya kadar eski mahallelerde kat adetini yoğunluk artışını yapsaydık inşaat mühendisleri odası olarak daha çok istediğimiz bir şey olurdu. Hem kent merkezindeki eski yapı stokunu eritmiş hem de can güvenliğini hızlı şekilde revize etmiş olurduk. Yapılan yanlış mı? Mutlaka ihtiyaç, talep vardır. Şehir o bölgeye doğru büyümek istiyordur ama bunu planlayıcılar doğru tasarlaması gerekiyor. Her şeyiyle düşünüp yapmak gerekiyor. Her belediye dönemi değişikliğinde yeni imar alanları yeni bölgeler asla gerçekçi bir çözüm değil.”

Akdeniz Gazetesi