İstanbul 10 yılda Bursa kadar göç aldı

Türk insanının gözünde hâlâ taşı toprağı altın' konumunda olan mega kentin nüfusu 12 milyon 915 bine çıktı. TÜİK uzmanları, vatandaşların çalışma hayatına atılmaya başladıkları 25'li yaslardan itibaren ciddi bir ekonomik merkez olarak İstanbul'u gördüklerini belirtiyor.

İstanbul'da 8 milyon 389 bin kişi Avrupa, 4 milyon 554 bin kişi de Asya yakasında yaşıyor. İstanbul'un 39 ilçesinin 37'si göç alırken sadece Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerinde nüfus azalışı yaşandı. En fazla nüfus artısı 724 bin nüfusa ulasan Bağcılar'da gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yürüttüğü adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (ADNKS) sayesinde vatandaşlar evlerine hapsolmadan elektronik ortamda her yıl tek tek sayılıyor. Vatandaşların yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği sistem sayesinde 10 yılda bir sokağa çıkma yasağı ile uygulanan nüfus sayımları artık yapılmıyor. Sistem sayesinde yerleşim yeri bazında nüfusun büyüklüğü, yaş ve cinsiyet, doğum, ölüm, evlenme, boşanma, göç, okullaşma ve benzeri gibi nüfusun niteliklerine ilişkin temel istatistikler, daha kısa sürede istatistik üretmeye imkân veriyor. TÜİK'in açıkladığı son verilerde taşı toprağı altın kent İstanbul'a göçün hâlâ devam ettiğini ortaya çıkardı. ADNKS'nin ilk defa yapıldığı 2007 yılı sonunda İstanbul'un nüfusu 12 milyon 573 bin çıkarken bu rakam 2009 yılında 342 bin artışla 12 milyon 915 bine yükseldi. Verilere göre İstanbul son 10 yılda Bursa'nın nüfusu kadar göç aldı. 2000 yılı nüfus sayımlarına göre yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip İstanbul'da son sayım sonucu 12 milyon 915 bin kişi yaşadığı tespit edildi.

İstanbul son 10 yılda 2 milyon 896 bin göç alırken kentin 39 ilçesinde en fazla nüfus artışı 724 bin nüfusa ulaşan Bağcılar'da gerçekleşti. İstanbul'un 39 ilçesinin 37'si göç alırken sadece Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerinde nüfus azalışı oldu. Gündüz nüfusu milyonları bulan ve İstanbul'un tarihi ilçelerinden biri olan Fatih'in nüfusu 433 bin olarak belirlendi. İstanbul'da 8 milyon 389 bin kişi Avrupa, 4 milyon 554 bin kişi de Asya yakasında yaşıyor. 10 yılda Avrupa yakası 1 milyon 818 bin göç alırken Asya yakasında 1 milyon 11 bin artış görüldü. İstanbul'a göç olgusunun önündeki en önemli sebebin ekonomik göstergeler olduğunu belirten uzmanlar iş bulma, iş kurma gibi ekonomik sebeplerin ağırlığının göze çarptığına dikkat çekiyor. Uzmanlar vatandaşların çalışma hayatına atılmaya başladıkları 25'li yaşlardan itibaren ciddi bir ekonomik odak olarak İstanbul'u gördüklerini belirtiyor.

TÜİK tarafından yapılan sayım sisteminin sonucunda 2009 yılı sonunda İstanbul'un nüfusu 12 milyon 915 olarak belirlendi. İstanbul'un en kalabalık ilçesi 724 bin kişi ile Bağcılar olurken onu sırasıyla 674 bin ile Küçükçekmece, 576 bin ile Bahçelievler, 562 bin ile Pendik ve 524 bin ile Üsküdar takip ediyor. İstanbul genelinde 39 ilçe ve 172 köy genelinde yapılan sayımlar sonucunda kent nüfusunun 12 milyon 782 bininin ilçe merkezlerinde, 132 bininin ise köylerde yaşadığı belirlendi. Yapılan sayım sonucunda İstanbul'da 6 milyon 498 bin erkek yaşarken, kadınların sayısının 6 milyon 416 bin olduğu tespit edildi.

Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ile kâğıt israfı bitecek
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi birçok yeniliği de beraberinde getirecek. Hiçbir kurum nüfus cüzdanı fotokopisi ve ikametgâh belgesi istemeyecek. Kurumlar yasa gereği bilgileri sistemden alacak. Böylece kâğıt israfı ortadan kalkacak. Okul kayıtlarında evrak istenmeyerek sistem üzerinden kayıt işlemleri gerçekleştirilecek. Sisteme TC kimlik numaralarına göre kayıt yapılacağından mükerrer kayıt ya da kayıt olamama gibi riskler bulunmuyor. Sistemle ücra köylerden şehir merkezlerine kadar bütün adresler, belirlenen adres standardına göre düzenlendi. Sistem, kamu kurumlarının da paylaşımına açılacağından devlette zaman ve kaynak tasarrufu sağlanacak. Vatandaşların farklı kurumlardan aldığı birçok kayıt hizmeti, bu sistemin hayata geçmesiyle tek bir yerden alınabilecek ve bürokratik işlemler azalacak. Sistemle en küçük yerleşim biriminde yaşayan nüfusun bile cinsiyet, yaş ve eğitim durumu her an bilinebilecek; bu sayede sağlık, eğitim, konut, ulaşım ve sosyal hizmetlerin planlanmasında güncel bilgiye sahip olunacak. Yerleşim yeri bazında nüfusun büyüklüğü, yaş ve cinsiyet, doğum, ölüm, evlenme, boşanma, göç, okullaşma ve benzeri gibi nüfusun niteliklerine ilişkin temel istatistikler, daha kısa sürede istatistik üretmeye imkân verecek.
Yasin Kılıç/Zaman