İstanbul depremi 14 binayı yıkmadan önce önlem alınmalı!
İstanbul'da 7.5 şiddetinde bir depremde 14 bin bina yıkılacak. On binlerce kişi ölecek, yaralanacak. 2 milyon kişi evsiz kalacak. Deprem o binaları yıkmadan, biz yıkmalıyız...
İstanbul'da 7.5 şiddetinde bir depremde 14 bin bina yıkılacak. On binlerce kişi ölecek, yaralanacak. 2 milyon kişi evsiz kalacak. Deprem o binaları yıkmadan, biz yıkmalıyız...
Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Yazgülü Aldoğan, bugünkü köşesinde beklenen İstanbul depremini kaleme aldı.
İşte Yazgülü Aldoğan'ın 'O 14 bin binayı depremden önce sen yık' başlıklı yazısı...
Yeter artık, yeter! Bu ülkedeki insanların bir kısmına aptal, bir kısmına da öteki muamelesi yapmanıza ne sabrımız kaldı ne tahammülümüz! Bizi dinleyecek, canımızı, malımızı, varlığımızı ciddiye alacak, koruyacaksınız. İzmir depremi, dinsizlere ceza değil, yöneticilere uyarıydı: Kendinize gelmeniz ve görevinizi bilmeniz için. İstanbul depremi kapıda! Sığacık ile Sisam arasındaki 7 şiddetindeki deprem, İstanbul depreminin çok küçük çaplı bir provasıydı ama Bayraklı Mahallesi’ne atom bombası gibi düştü. Ve ateş düştüğü yeri yakar, 117 insan öldü, çocuklar öksüz-yetim kaldı, anne babalar çocuksuz! Aileler evsiz, varlıksız, eşyasız, anısız! Ama hepi topu 17 bina yıkıldı. Bütün Türkiye yardım için oradaydı, 3 binden fazla arama kurtarma gönüllüsü, eliyle tırnağıyla, gözüyle gönlüyle, teknolojisiyle, aletiyle aradı enkaz altında kalanları. Çıkara çıkara yüz küsur kişi çıkardı. Şimdi önümüze bakalım.
İstanbul yıkılırsa Türkiye yıkılır
İstanbul’da 7.5 şiddetinde bir deprem olduğunda başımıza gelecekleri düşünün: 14 bin bina yıkılacak. On binlerce kişi ölecek, yaralanacak. 2 milyon kişi evsiz kalacak, sokaklarda yatacak. Yaralılar için 40 bin hastane gerekecek! Bu felaket senaryosunu karşılayacak imkânlarımız var mı? YOK! İç savaş, yağmalar çıkabilir. Yıkılacak yollar, köprüler, havaalanı yüzünden iç ve dış yardımlar ulaştırılamayabilir. Böyle bir kaos, Türkiye’nin yıkılmasına yol açabilir.
Ne yapmalı? O binaları deprem yıkmadan önce biz yıkmalıyız! Bu kadar basit. Hangi binaların yıkılacağı belli, 14 bin bina! Kimse ölmeden, yaralanmadan, ortalık birbirine girmeden yıkılmalı! Kanal İstanbul gibi olmayacak dualara amin demek yerine yapmanız gereken iş budur: O 14 bin binayı yıkmak! İçinde yaşlı, bebek, genç, anne, baba, kedi, köpek olmadan! Aile albümünden takılara, ev eşyalarına kadar boşaltarak! Böylece kimse de eşyasız, kıyafetsiz, oyuncaksız, fotoğrafsız, takısız kalmamış olur.
İstanbul depreminin uyarısıdır İzmir depremi! İstanbul’da betonların arasında sıkışıp ölmek istemiyorsak söylemeliyiz:
Tabutlukların içinde ölmek istemiyoruz! O 14 bin bina yıkılmalı! Nereye mi koyacaksın o insanları? Boş duran binalara!
Ayda, Elif, İpek, Ares, betonun altında kalmadı, umut oldu bütün Türkiye’ye. Gözümüzü açtılar.
O 14 bin binayı depremden önce sen yık!