27 / 12 / 2024

İstanbul depreminde en tehlikeli yer Adalar!

İstanbul depreminde en tehlikeli yer Adalar!

Marmara Denizi, Fransızlarla takibe alındı. Çıkan ilk sonuç korkuttu. Kuzey Anadolu Fayı’nın orta kısmının sürekli hareket halinde olduğunu belirten Prof. Dr. Şengör, “Kilitlenen yer Adalar önü. Çok çok tehlikeli bir yer” dedi




Marmara Denizi, büyük bir depremin beklendiği bölgedeki fay hareketlerini incelemek ve bölgenin karakterini anlamak için 36 ay süreyle Fransızlarla ortaklaşa takibe alındı. Deniz tabanı ve altına, son teknoloji cihazlar yerleştirildi. Çalışmayla alınan veriler Kandilli Rasathanesi’ne aktarıldı. 8 milyon Euro bütçeli projeyle deprem erken uyarı sistemi,  Marmaray  ve İGDAŞ ile entegre edildi. Olası bir depremde gaz kesilecek.


‘FAYIN ORTA KISMI SÜREKLİ KAYIYOR’


Çalışmanın detaylarını Habertürk’e anlatan Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbullular açısından değişen bir şey olmadığını söylerken, “Çalışma, fayın orta kısmının sürekli hareket ettiğini ortaya koydu. Bu da Adalar’ın önünün çok tehlikeli olduğunu gösterdi’’ dedi. Uydular kullanılarak fayın orta kesiminin sürekli kaydığının tespit edildiğini dile getiren Şengör, “Bu çok önemli bir şey. Kilitlenen yer Adalar önü. Çok çok tehlikeli bir yer. Ama evi sağlam olana hiçbir şey olmaz. En tehlikeli yere bina yapılır, yeter ki tehlike bilinsin’’ uyarısı da yaptı. Marmara’da deformasyonun (bozulmanın) zannettiklerinden daha dağınık olduğunu kaydeden Şengör, “Bir sürü küçük fay bulundu. Bunlar, atımı (depremle ortaya çıkan hareket) karşılıyor. Sismaloglar ise tek fayda atım karşılanacak sanıyor. Marmara olduğu gibi deforme oluyor. Derdimiz şu; bu deformasyonun ne kadar dağınık olduğunu bilmiyoruz’’ diye konuştu.


ERKEN UYARI: EN FAZLA 13, EN AZ 3 SANİYE


Prof. Dr. Celal Şengör, oluşturulan erken uyarı sisteminin ne kadar zaman kazandıracağının, depremin olacağı yere bağlı olduğunu belirterek, “En uzak noktada, Ganos’ta (Şarköy bölgesindeki Ganos Dağı fayı) olursa 12-13 saniye ama yakın bir yerde olursa 3-4 saniye kazandırır. Bu da gazın kesilmesini sağlar’’ bilgisini verdi.


Prof. Dr. Şengör, çalışmalarla ilk yapılan tahminlerin değişmediğini, proje çerçevesinde birçok noktaya cihazlar yerleştirildiğini kaydederek, “Kandili, bunlarla sürekli gözlem yapabilecek. Denizin altından, karadan ve uzaydan’’ ifadesini kullandı.


3 İL İÇİN DEPREM UYARISI


Fırat Üniversitesi’nde düzenlenen panelde İstanbul, Elazığ ve Erzincan olmak üzere 3 büyük ilde deprem uyarısını tekrar eden Prof. Dr. Naci Görür de bir kentin depreme nasıl hazırlanması gerektiğini anlattı. Deprem alarmı verilen kentlerde öncelikle o kentleri depreme hazırlama çalışmaları yapılması gerektiğini vurgulayan Görür, bunun ilk aşamasının ise tehlike analizi olduğunu belirtti. Görür, “Tehlikenin nereden geldiğini, ne büyüklükte olduğunu, kenti nasıl etkileyeceğini, hangi bölgeleri daha fazla hasara uğratacağını bilmeniz lazım. Tehlikeyi tanımak lazım. Ama bugüne kadar bunu hiçbir yetkili kurum yapmadı. AFAD var ama onların bu araştırmayı yapacak nitelikleri yok. Karşılık olmadan bilim adamları bunu yapabilir. Çaldığımız bütün kapılar yüzümüze kapanıyor” diye eleştiride bulundu.


RISK 30 YIL IÇINDE YÜZDE 65


Kandilli Rasathanesi’ne göre önümüzdeki 30 yıl içinde yüzde 65 oranında bir deprem riski var. Marmara Bölgesi’nde beklenen bu risk, İstanbul’a yaklaşık 15 kilometre mesafeden geçen Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde. Son depremin üzerinden 248 yıl geçen olası büyük İstanbul depreminde en tehlikeli yer ise Adalar önü. Doğu ve batı arasındaki geçiş noktası olan Marmara Bölgesi’nde 2 bin yılı kapsayan deprem kayıtlarına göre, en az bir orta yoğunlukta depremin her 50 yılda İstanbul’da etkili olduğu görüldü. 1509 yılında Marmara Denizi Adalar yakınlarındaki depremden 257 yıl sonra 1766 yılında Marmara Denizi doğusunda oluşan deprem İstanbul’u etkileyen büyük depremler oldu. Buna göre yüksek yoğunluklu depremlerin görüldüğü süre ise 250-300 yıl arasında.


MARsite PROJESİ


AB destekli bir proje. Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü koordine ediyor. Fransız IFREMER Araştırma Enstitüsü ile işbirliği yapılıyor. Amaç, Marmara Denizi’ni yakın takibe almak. Proje bütçesi 8 milyon Euro, süresi de 36 ay. Tekirdağ Gaziköy’de 146 metrelik derin bir kuyu açıldı. İçine son teknoloji cihazlar yerleştirildi. Buradan alınan veriler, Kandilli Rasathanesi’ne aktarılıyor. Deprem erken uyarı sistemi, Marmaray ve İGDAŞ ile entegre edildi. Olası bir depremde gaz kesilecek. Marmara Denizi’ndeki her türlü yer, uzay, deniz ve kara gözlemi yapılacak. Elde edilen veriler Avrupa’daki enstitülerle ortaklaşa incelenecek. Yeraltı suları, radon gazı, kabuk deformasyonları gözlenecek. Fay yakınındaki deprem ve sıvı aktiviteleri izlenecek. Bölgedeki, deprem ve tsunami riskinin gerçek zamanlı olarak belirlenmesine çalışılacak.



HaberTürk




Geri Dön