23 / 12 / 2024

İstanbul Üniversitesi'ne 700-800 dönüm arazi tahsis ettik!

İstanbul Üniversitesi'ne 700-800 dönüm arazi tahsis ettik!

Öğrenci sayısı itibarıyla kaliteyi artıracak adım atmak istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Üniversitesi'ne Hasdal tarafında 700-800 dönüm bir arazi tahsis ettiklerini, burada İstanbul Üniversitesi'nin asli kampüsünün veya külliyesinin olacağını belirtti.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev'in davetine icabetle bu ülkeye hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

- "Öğrenci sayısı itibarıyla nitelik-nicelik, bunu yakalamamız lazım"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul Üniversitesi'nde bölünmeye dair ciddi bir tepki var, özellikle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden. Kendisi de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu olan Aziz Sancar ile dün görüştünüz. Bu konuda size akseden veya sizin bölünmeye ilişkin görüşünüz, düşünceniz nedir?" sorusuna şu yanıtı verdi: 

"Aziz Sancar hocamızın böyle bir derdi, böyle bir sıkıntısı kesinlikle yok. Yani bunların hepsinde istismar var. Bir defa 'İstanbul Üniversitesi niye ikiye bölünüyor?' Bunun üzerinde durmamız lazım. Biz bir karar aldık, dedik ki 'Öğrenci sayısı itibarıyla nitelik-nicelik, bunu yakalamamız lazım.' Şimdi İstanbul Üniversitesi'nin öğrenci sayısı 105 bine ulaşmış durumda. Burada bir kalite maalesef olamıyor, düşüyor kalite. İstanbul Üniversitesi bir marka, tarihi itibarıyla eski bir üniversite, eyvallah ama tarihi itibarıyla eski bir üniversite olması demek burada öğrenci sayısının azaltılmasına mani bir hal var demek değildir. Peki biz İstanbul Üniversitesi markasını ortadan kaldırıyor muyuz? Hayır, öyle bir şey de yok. Bazıları bana soruyor, bakıyorum koskoca profesör, 'Bundan haberin var mıydı?' diyorum, 'Ha ben öyle olduğunu bilmiyordum.' diyor. Bilmiyorsan bunu bize niye sormadan böyle bir şey söylüyorsun. Tamam önce İbni Sina ifadesi söz konusu oldu. Arkadaşlarla müzakere ettik, tamam İbni Sina ismini kaldıralım. E ne olacak? Şimdi bir tarafta İstanbul Üniversitesi başlı başına bir isim, öbür tarafta da İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi şeklinde oluyor. İstanbul yine oluyor. Ama bu 500 yıllık maziye sahip olan isim, korunuyor. Ortalama 50 bin civarında öğrenci bir tanesinde kalıyor, 50 bin civarında öğrenci bir tanesinde kalıyor. Bunlar da adrese teslim değil. Onu da bilin. Şimdi diyorlar ki 'Cerrahpaşa diye bir şey yoktu'. Nasıl yoktu? Ben kendimi bildim bileli Cerrahpaşa var. Ama şimdi İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa olarak ayrılmıyor. İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi diyoruz. Böyle bir üniversite oluyor. Öbür tarafta da asli yapısını koruyarak İstanbul Üniversitesi diyoruz. Altında fakültelere baktığımız zaman hemen hemen birçok fakülte her iki üniversitede de olacak. Her iki üniversitede de ayı fakülteler olmaz diye bir şey yok. Biz dengeyi koruyalım diye bir tarafta iktisat fakültesi kalmıştı ki iktisat fakültesinin 15 bin civarında öğrencisi var. Onu hemen diğer tarafa kaydırmak suretiyle rakamı dengeleyelim dedik. Mesela işletme fakültesi bir tarafta kalmıştı. Orada da dengeyi koruyalım dedik. Ortalama 50 bin civarında bir rakamla bunu sağlamış olduk. Dert nerede? Dert diye ideolojik. 'Efendim bunlar da işte bizim camiadan.' Kusura bakmasınlar, bizim camia, şu camia, bu camia diye bir şey yok. Her şeyde ideolojik yaklaşımdan uzak, dürüst olacağız. Biz nitelik mi arayacağız, yoksa nicelik mi arayacağız, biz buna bakıyoruz."

Öğrenci sayısı itibarıyla kaliteyi artıracak adım atmak istediklerini belirten Erdoğan, İstanbul Üniversitesi'ne Hasdal tarafında 700-800 dönüm bir arazi tahsis ettiklerini, burada İstanbul Üniversitesi'nin asli kampüsünün veya külliyesinin olacağını söyledi.

Üniversite oraya taşındığı zaman çok daha farklı bir konuma ulaşacağını anlatan Erdoğan, "Önce biz Çapa'yı da düşündük. Çapa'nın zaten deprem riski sebebiyle birçok binasının yıkılması gerekiyor. Oralar yıkılacak, orası belki İstanbul Üniversitesi'nin merkezde bir irtibat bölümü olacak. Oradaki tarihi tescilli binalardan bazıları kalacak. Zaten Beyazıt'taki bina tartışılmaz. O zaten bütün hususiyetiyle, özelliğiyle ortada ve bütün bunlar üzerinde YÖK çalışmalarını sürdürecek." diye konuştu.

- "YÖK'e talepler var, bize talepler var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Gazi Üniversitesi ile ilgili de bazı spekülasyonların olduğunu belirterek, şu şekilde konuştu:

"Aynı buradaki uygulama ne ise orada da onu yapacağız. Ama bunların sayısı sadece ikisi değil ki ama ikisinde maalesef bir tezgahtır gidiyor. Şu anda biz 20'ye yakın üniversitenin bu şekilde değişimini yapıyoruz. Kimisinde sayı 80 bine, 90 bine ulaşmış. Buralardan halkın bizden talepleri var. Oralardan milletvekillerimizin halkla olan görüşmeleri var. Bu talepler üzerine bu adımlar atıldı. Bu salt, hükümetin almış olduğu bir karar değil. YÖK'e talepler var, bize talepler var. Bu talepler üzerine de yapılan çalışmalar var. Daha önce bu konuda attığımız adım var. Konya'da Selçuk Üniversitesi'ni ikiye böldük. Biri Erbakan Üniversitesi oldu, birisi Selçuk. Hiç böyle bir ses çıkmadı. Şu anda bu şekilde devam ediyor. Olmaz diye bir şey yok. Aynı şekilde Kayseri'den talep var, oradan da şu ana kadar olumsuz bir yaklaşım yok. Ama hep ideolojik yaklaşım."


Geri Dön