26 / 11 / 2024

İşte Türkiye'nin 100 mimarî şaheseri!

İşte Türkiye'nin 100 mimarî şaheseri!

NTV Yayınları'nın 100'ler serisinden çıkan Türkiye'nin Kültür Mirası 100 Mimari Şaheser adlı kitap da bu duyarlılığın önemli bir parçası olarak yayımlandı




Yaşadığımız topraklarla ilgili en çok övündüğümüz konu birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olmasıdır. Uygarlıkların üst üste geçtiği bir coğrafyada ise oldukça farklı mimarî eserlere ev sahipliği yaptığımızı bilmek ve bu konuda duyarlılık kazanmak da gerekiyor. 

NTV Yayınları'nın 100'ler serisinden çıkan Türkiye'nin Kültür Mirası 100 Mimari Şaheser adlı kitap da bu duyarlılığın önemli bir parçası olarak yayımlandı. Türkiye'nin dört bir yanından, farklı medeniyetlere ait mimarî yapıların en iyi yüzünü bir araya getiren kitapta Adıyaman'daki Nemrut Dağı Tümülüsü'nden Antalya'daki Aspendos Tiyatrosu'na, Bursa Koza Han'dan İstanbul'daki Galata Kulesi'ne birçok mimarî esere ve bunların tarihsel özelliklerine rastlamak mümkün. Meltem Cansever kitaptaki seçim sürecinin de bir hayli zahmetli olduğunu söylüyor kitabın önsözünde.

Türkiye'nin önemli sanat tarihçilerinin yer aldığı seçme kurulunda Prof. Dr Afife Batur, Prof. Dr. Semavi Eyice, Prof. Dr. Uğur Tanyeli bulunuyor. Ayrıca jüri görevini üstlenen bu isimlerin arasında Cengiz Bektaş, Rehberler Odası Başkanı Şeref Yener, sanat tarihçisi Dr. Sedat Bornovalı da hazırladıkları listelerle yer almış. Sanat tarihçilerinden fikir alarak oluşturulan listede UNESCO Dünya Kültür Mirası ilkeleri de dikkate alınmış. Kitaptaki eserlerin ait olduğu medeniyetler de oldukça çeşitlendirilmeye çalışılmış. Böylece Hititlerden Süryani'ye, Bizans'tan Selçuklu'ya, Osmanlı'dan Cumhuriyet Türkiye'sine uzanan farklı dönemlere ait birçok esere yer verilen bir kitap çıkmış ortaya.

Seçme kurulunda bulunan isimler kendi görüşlerine göre farklı listeler hazırlarken, 24 eserde ise birleşmiş. Bunlardan bazıları: Ayasofya, Bursa Yeşil Camii, Divriği Ulucami ve Şifahanesi, Ephesos, İstanbul Kara Surları, Küçük Ayasofya, Rumelihisarı, Selimiye Cami, Süleymaniye Camii ve Topkapı Sarayı. Bunların yanında dikkat çeken bir diğer konu ise bu eserlerin illere göre dağılımı. Bu eserlerin 30'dan fazlasını barındıran İstanbul listenin başında yer alıyor. İkinci sırada Selçuklu sultanlarının yazlık olarak kullandığı Antalya var. Sonrasında Bursa ve Edirne bulunuyor. 100 Mimari Şaheser listesinin geri kalanı diğer illerde yer alıyor. Fotoğraflar İzzet Kehribar ve Sami Güner imzası taşıyor.

İşte sizler için kitaptan seçtiğimiz birkaç örnek:

Antalya Aspendos Tiyatrosu: Belkıs köyü yakınlarında bulunan antik Aspendos kentinde 2. yüzyılda Marcus Aurelius döneminde inşa edilmiş. Şöyle de bir hikâyesi var: Aspendos kralının kızı Belkıs'ın evlenme çağı gelir. Kral, kızını en güzel hediyeyi getirene vereceğini söyler, bir yarışma açar ve bu yarışma sonucunda da Aspendos Su Kemeri'ni birinci seçecekken kente bir tiyatro yapıldığı haberini alır. Kral tiyatroya gider, oturur ve o sırada 'Kral kızı benim olmalıdır.' diye bir ses duyar. Sahneye bakınca tiyatronun mimarı Zeno'nun kendi kendine konuştuğunu fark eder. Yapının akustiği o kadar iyidir ki fısıltılar bile tiyatroda yankı haline geliyormuş. Bunu gören kral, kızını Zeno'ya verir.

Tiyatro 15-20 bin kişilik oturma yerine sahip. Gladyatör oyunları için de hizmet veren yapı Selçuklular döneminde ikametgâh olarak kullanılmış. Yakın zamana kadar konserler verilen tiyatro, 2008 yılında tadilata alınmış. Uzmanlar konserlerin yapıya onarılmaz zararlar vereceği fikrinde.

Listedeki bazı eserler
Adıyaman: Nemrut Dağı Tümülüsü.

Antalya: Aspendos Tiyatrosu.

Aydın: Didyma Apollon Tapınağı.

Bursa: Bursa Yeşil Camii, Koza Han. Edirne: Selimiye Camii, Üç Şerefeli Cami.

İstanbul: III. Ahmet Çeşmesi, Ayasofya Müzesi, Beylerbeyi Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Galata Kulesi, Kapalıçarşı İç Bedesten, Ortaköy Camii, Sultanahmet Camii, Süleymaniye Camii, Topkapı Sarayı.

İzmir: Selçuk İsabey Camii.

İstanbul Galata Kulesi
Galata Kulesi, Cenevizlilerden günümüze kalan en görkemli anıt-yapı. Deniz seviyesinden 35 metre yükseğe kurulan yapı, zeminden yaklaşık 70 metre yükseklikte. Bizans döneminde 12. yüzyılda Haliç kıyısında bir imtiyaz bölgesine sahip olan Cenevizliler Latin istilası sonrasında burayı Venediklilere bırakmak zorunda kaldılar. 13. yy'dan başlayarak buraya yerleşmeye başlayan Cenevizliler tüm sınırlamalara rağmen savunma amaçlı surlar kurmayı başardılar. Galata Kulesi'nin bulunduğu alana ancak 1349'da ulaşınca, bu savunma sisteminin tepe noktasını sınırlayan bir güç simgesi ve askerî amaçlı olarak kuleyi inşa ettiler. Osmanlı döneminde birçok kez tadilattan geçen kule en son 1967 yılında yenilendi ve üst katı lokanta ve lokal olarak kiraya verildi. Hâlâ restoran olarak hizmet veren kule, İstanbul manzarası izlemek isteyenler için de balkonunu açık tutuyor.

Aydın / Didyma Apollon Tapınağı
Ege kıyısındaki antik tapınaklar arasındaki en büyük ölçekli bağımsız yapı olan tapınak, antik İonia'da bugünkü Aydın'ın Yeşilhisar köyü sınırları içinde bulunuyor. Helenistik tapınağın MÖ 8. yüzyıldan kalma arkaik tapınağın üzerine inşa edildiği biliniyor. MÖ 494'te Persler tapınağı yıkarak, hazine ve kilt heykelleri Sus'a götürmüşler.

Diyarbakır Ulucamii
Anadolu'nun en eski camisi. Ulucami önemli kutsal mekânlar olan Harem'i Şerifler'in beşincisi olarak kabul ediliyor. 639'da Hz. Ömer döneminde bir kiliseden camiye çevrilmiş. Büyük Selçuklulardan İnaloğullarına, Artuklu ve Akkoyunlulardan Osmanlı'ya uzanan çeşitli devletler tarafından geliştirilmiş. Cami çeşitli özellikleriyle Şam'daki Ümmiye Camii ile benzerlikler taşıyor.

Erzurum/Çifte Minareli Medrese
Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın ya da İlhanlı vezirlerinden Süleyman Pervane'nin eşi Hundi Hatun tarafından yapıldığı varsayılarak yapı Hatuniye Medresesi olarak anılıyor.

Bursa Yeşil Camii
Aynı adlı türbe, medrese, hamam, imaret ve hanla birlikte bir külliye içinde yer alan Yeşil Cami, Bursa'nın anıt başyapıtlarından biri. I. Mehmet Çelebi devrinde (1413-1421) inşa edilen cami, adını çinilerinin turkuvaz renginden alıyor. Ortası fenerli birinci kubbenin altında şadırvanlı bir havuz yer alıyor. Yapı, çok zengin ve üstün nitelikli çini, alçı, kalemişi ve ahşap süslemeleriyle dikkat çekiyor.
Yusuf Gündüz/Zaman


Geri Dön