İstinye Hillside City Club Müdürü, kürekle Bozcaada'ya gitti!
Bozcaada'ya kürek çekerek gitme fikri, İstinye Hillside City Club müdürü Ali Rıza Bilal'indi. Bilal, ülkemizden olimpiyatlara katılan ilk ve tek kürekçi olma unvanını halen elinde tutuyor...
Ekstrem spor tutkunu. Zaten geçtiğimiz yıl ayrı bir ekiple Ağrı Dağı'na tırmanmış. Bilal, "Onlara bu görevi verdim. Hiçbir endişem yoktu. Şüphesi olanlar takıma katılanlar ve genel merkezdeki yöneticilerdi" eliyor. Anlaşılan kürekçüer, yola çıkmadan Bilal'in rüzgârını arkalarına almış. Bozcaada'ya yol alan kürek teknesi 5 kişilikti:
4 kürekçi, 1 dümenci. Dümenciler, "zalim" eğitmenlerdi. 12 taze kürekçi, antrenör Kaan Özler ve Murat Ekşioğlu'na emanetti.
Kürekçilerin Kaan Hoca'sı, eski bir Avrupa şampiyonu. Eski milli kürekçi Ekşioğlu ise Türkiye'de ne kadar madalya varsa toplamış.
Hillside'ın "Kürekle Bozcaada'ya" gitme davetini kabul edenler 3 aylık zorlu bir eğitimden geçti. Kaan ve Murat Hoca ekibi 12 kişiye nasıl indirdiklerini, "Kürek hata kabul etmez. Aramızda kalanlar antrenmanların sertliğine dayananlar ve verilen komutlara uyanlardı. Çok yorgun olsanız da sinirlerinize hâkim olmak, antrenörü dinlemek zorundasınız" diye anlatıyor.
Güvenilir ellere teslim edilen ekip, yolda 3 gruba ayrıldı. Güvenliği sağlamak adına kürek teknesine eşlik edecek bir yelkenli kiralandı. Teknede uyku tulumları, çadırlar ve gıda takviyesi taşınıyordu. Ama kürekten arta kalan zamanda yelkenlide uyuyacak yer yoktu. Ekip, günde 2 defa 1 buçukla 3 saat kürek çekti. Kürekçüer, 5 gün boyunca Sabah 5'te yola çıktı. Bir sonraki
5 Eylül Pazartesi günü İstanbul'dan yola çıktılar. 5'inci günün sonunda kara göründü. Aldıkları yol 342 km'ydi. Kişi başı 114 km kürek çekmişlerdi.
YELKENLİ KARAYA OTURUNCA
Ekip, Ömer (40) ve eşi Ufuk Çavuşoğlu (40), Esin Akyıldız (33), Ela Zembilci (41), Engin (43) ve eşi Firuzan (43) Onural, Umut Bayhan (30), Yiğit Türk (23),VildanYontuç(44), Murat Kabil (29), Nuray Ünlü (33) ve Fikret Kantaroğlu'ndan (34) oluşuyordu. Antrenmanlarda 1 milyon metre kürek çektiler. İlk 2 gün hava o kadar bozuktu ki yılma noktasına geldiler.
Umut Bayhan ilk gün yaşadıklarını "Sabahleyin İstanbul'dan geç çıktık. 6-7 arası Boğaz'dan geçmemiz gerekiyordu, gemi trafiğinin arasında kalmak istemiyorduk. Boğaz'dan çıkmak zordu. Akıntı ve dalgalar tüm enerjimizi tüketti. 1 saatte, 4 saat kürek çekmiş kadar olduk. Boğazı'da iki büyük gemiden gelen dalgaların arasında kaldık" diye anlatıyor. Dümene geçen Kaan Hoca ise ikinci gün yelkenliyi nasıl kayalıklara oturttuklarını anlatırken aynı heyecanı tekrar yaşıyor: "Marmara Ereğlisi'nden geçerken yunusları izlemeye koyulduk. Dalmışız. Bir anda kayalığa oturduk. Kürek teknesiyle irtibatımız kesildi. Fırtına vardı. Suya atladık. Dalıp kayalıklara sualtmdan bakarak tekneyi kurtardık." Ama 3'üncü günden sonra deniz, kürekçilerle barıştı. Çanakkale Boğazı'ni öyle durgun bir suda geçmişler ki hep bir ağızdan "Denizi hareketlendiren tek şey küreklerdi" diyorlar. Bozcaada'ya varırken artık teknede salsa yapma vaktiydi. Gün batıyordu ve üzüm güzeli Bozcaada halkı, yorgun kürekçileri şampanyalarla karşıladı.
Rota
- 1 "inci gün, 72 km, Istinye- Selimpaşa Marina.
- 2'nci gün, 70 km, Beyazkoy Tatil Köyü.
- 3'üncü gün, 65 km, Şarköy.
- 4'üncü gün, 65 km, Umurbey.
9 Eylül Cuma, 70 km, Bozcaada.
Alihan Mestçi / HABERTÜRK