İzmir depreminde yıkılan Cumhuriyet Sitesi C Blok için sanıklara meslekten men talebi!

İzmir'de Ekim 2020'de meydana gelen depremde yıkılan Cumhuriyet Sitesi C Blok'ta 10 kişinin yaralanmıştı. Cumhuriyet Sitesi C Blok'la ilgili haklarında dava açılan 3 tutuksuz sanığın ilk davası görüldü. 

İzmir 44. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuksuz sanıklar M.K. ve yapı denetimci H.Ö. katıldı, ancak raporlu sanık fenni mesul E.İ. katılım göstermedi. Müştekiler ve taraf avukatlarının salonda hazır olduğu görüldü.

Anadolu Ajansı'ndan Mustafa Güngör'ün haberine göre; ilk olarak söz alan sanık M.K, binanın projesiyle ve inşasıyla ilgisi olmadığına, bina tamamlandıktan 4 sene sonra zemin kattaki dükkanlardan birisi için tadilat projesi çizdiğine dikkat çekti. 

Tadilatın İmar Kanunu'na aykırı olmadığına ve belediye onayının ardından mal sahibinin tadilatı yaptığına vurgu yapan M.K, "Olayla ilgili kusurum yok. Zaten proje, dükkanın ortadan ikiye bölünmesi için yapıldı. Ortaya duvar örülecekti ve o şekilde yapıldı." dedi.

Sanık yapı denetimci H.Ö. de binanın o zamanki yönetmelik ve yasalara uygun inşa edildiğini ve belediyenin onay verdiğini belirtti. 

Yapı denetimci olarak eksikleri üstlerine bildirme görevinin bulunduğunu dile getiren H.Ö, "Müteahhit bana 'Yapı denetimci ol.' dedi. Ben de yaptım. Cumhuriyet Sitesi yapılırken o tarihte bina projeleri için belediyeye sık sık gitmek gerekiyordu. Ben belediye işleri için sürveyan, yapı denetimci oldum. Ben sadece inşaat ruhsatının çıkıp çıkmadığı konusunda belediyeden bilgi alıyordum. Bunun dışında benim binanın yapımıyla ilgili görevim yoktu" şeklinde konuştu. 

Sanıkların avukatları, müvekkillerinin projede imzası bulunmadığını iddia ederek, adli kontrol şartlarının kaldırılması yönünde talepte bulundu. 

Duruşmada enkaz altında kalan kadın müştekiler de depremin ardından yaşadıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Müşteki Fatma Aladağ, deprem olurken çocuklarıyla evde olduğunu, tavanın çökmesi sonucunda çocuklarının yaralandığını ifade etti. 

Enkaz altında kaldıkları anları unutamadığına dikkat çeken Aladağ, şunları kaydetti:

"Hala o anları yaşıyorum. Sabah 5-6'dan önce uyuyamıyorum. Depremden sonra benim çocuklarım yağmurdan, rüzgardan bile korkar oldu. Tuvalete birlikte gidiyoruz. Ben de depremde sırtımdan darbe almışım ancak 2 ay sonra fark ettim. Kendimi düşünecek durumda değildim. Şikayetçiyim, sanıkların meslek ve sanatlarını icralarının yasaklanmasını istiyorum."

Depremde kızıyla enkaz altında kalan Leyla Timur da hala sağ kolunu kullanamadığını, sanıkların öldürme suçuyla yargılanmasını talep ettiğini dile getirdi. 

Gülben Emiroğlu ise deprem anında 8 yaşındaki öğrencisiyle ders çalıştıklarının altını çizdi. Emiroğlu, yaşadıklarını şu şekilde aktardı:

"Deprem olmaya başladı. Evde 8 yaşında bir çocuk var ve korkuyla gözümün içine bakıyor. Bir anda bina çöktü ve biz altında kaldık. Ben çocuğun ağzından köpük geldiğini, toprak kustuğunu gördüm. 29 yaşındayım ve tek başıma yatamıyorum. Yalnız kalamıyorum, duşa giremiyorum. Çocuklara yaklaşamıyorum. Sorumluların bulunamamasına inanamıyorum."

"Kızım kekeme oldu"

Müşteki Şenay Koçak İnce de depremde kızının yaralandığına ve şikayetçi olduğuna dikkat çekti.

Sanıkların mesleklerinden "men" edilmesini istediğine vurgu yapan İnce, "Sanıklar kimdir, ne yapmışlar, sorumlulukları nedir bilmem. Hiçbir haktan yararlanmamalarını ve en ağır cezayı almalarını istiyorum. Kızım 2 ay düzgün konuşamadı, kekeme oldu." diye konuştu.

Müşteki avukatları ise E.İ'nin davaya katılmaması sebebiyle tutuklu yargılanmasını, sanıkların mesleklerinden men edilmesini talep etti.

Hakim, sanıkların adli kontrolünün devamı yönünde karar alarak, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmanın ertelenmesine ilişkin karar verdi. 

İzmir depreminde yıkılan Emrah Apartmanı davasında tutuklu sanık kalmadı!