İzmir, dünyada sağlık turizminin başkenti olma yolunda!

Sağlık teknoparkı kurulmasına yönelik çalışmaların geldiği düzey, sağlık konusundaki kümelenme çalışmaları, sektörü destekleyen alt sektörlerdeki kurulu laboratuvar ve Ar-Ge merkezlerinin varlığı, konusunda uzmanlaşmış ihtisas hastanelerinin kurulmaya başlanması ve bölgenin sağlık merkezi olma potansiyeli dolayısıyla İzmir'in sağlık konusunda uluslararası bir çekim merkezi olması mümkündür. Bu konuda yaşlanan AB nüfusu da önemli bir fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık turizmi konusunda  İzmir  termal su potansiyelini, deniz ile ilişkisini ve bu konudaki altyapı imkanlarını kullanarak Türkiye'nin bu konudaki öncü şehirlerinden birisi olabilir" dedi. 

Vali Toprak, "Sağlık turizmi için önemli olan şifalı sular Balçova, Bayındır, Bergama, Menemen, Urla, Çeşme, Seferihisar ve Bayındır'da bulunuyor.

Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi açısından İstanbul ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada yer alan İzmir'in, sağlık sektörünün gelişmişliği açısından ikinci sırada bulunduğunu belirten Toprak, "Bu da İzmir'de sağlık alanında ülke ortalamasından daha iyi bir oran yakalandığını ve sağlık alanında potansiyelin iyi değerlendirildiğinin bir göstergesidir" dedi. 

Vali Toprak, 5'i üniversite hastanesi, l'i askeri hastane ve biri belediye hastanesi, toplam 53 hastane ve 11 bin 51 yatak kapasitesiyle tüm Ege'de hizmet veren İzmir'de kişi başına düşen doktor ve hemşire sayısının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu ifade etti, "İzmir'de sağlık altyapı yatırımları artarak devam etmektedir. Bir yandan mevcut yapıları iyileştirme çalışmaları yapılırken, diğer taraftan yeni yatırımlar planlanmaktadır. İzmir'de yapılmakta olan sağlık yatırımlarına 2012 yılında toplam 36 proje karşılığı 60 milyon TL harcanmıştır. Bu yatırım miktarı ile İzmir'de yapılan tüm kamu yatırımları içerisinde sağlık yatırımları 6. sıradadır. Planlanan iki yeni şehir hastanesi ile ilave 3 bin 250 yeni yatak kapasitesi hizmete sunulacaktır" dedi. 

30 BİN KONUT YIKILACAK!

İzmir'deki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında da bilgi veren Toprak, kent genelinde bina yaş ortalamasının 25 yıl ve üzeri olduğunu hatırlatarak, "Kaçak yapılaşmanın Sayıştay raporlarında yüzde 60-65 olarak tespit edildiği görülmektedir. İzmir'in afetlere yönelik karakteristiği, kaçak ve denetimsiz yapılarının oranı, denetimli yapı stoğunun fiziksel (yaş) ve yapısal (depreme dayanıklı) özellikleri değerlendirildiğinde nitelikli 'Kentsel Dönüşüm Uygulamaları'nm kent için kaçınılmaz olduğu görülür" dedi. Karabağlar'da 15, Menemen'de 7, Narlıdere'de 7, Buca'da 4 ve Karşıyaka'da 1 olmak üzere 81 bin 950 kişinin yaşadığı toplam 31 mahallede 838.6 hektarın riskli alan ilan edildiğini belirten Toprak, bu alandaki toplam 30 bin 836 konutun yıkılacağını vurguladı. 

ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI!

İzmir ekonomik büyüklüğü, yarattığı katma değer açısından Türkiye'nin 3. 

büyük kenti durumunda olduğunu söyleyen Toprak, "2011 verilerine göre 1.15 trilyon TL düzeyindeki Türkiye Gayri Safi Katma Değeri'nin (GSKD) 76 milyar TL'lik bölümü, yüzde 6.6'sı, İzmir tarafından üretildi. Ulusal katma değerin tarım sektöründe yüzde 4'ii, sanayi sektöründe yüzde 6.5'i ve hizmetler sektöründe yüzde 7'si bölgemizde üretilmektedir. 2004-2011 döneminde GSKD düzeyi yaklaşık 1.3 kat artmıştır. 

2013 yılı verilerine göre İzmir'de istihdam 1.5 milyonun üzerindedir. Buna göre, Türkiye toplam istüıdammm yaklaşık olarak yüzde 6'sı İzmir'de gerçekleşmektedir. Bölgenin dış ticaret hacmi 20 milyar dolar düzey indedir. Türkiye toplam ihracatının yüzde 6.1'i, ithalatmmsa yüzde 4.2'si yine İzmir tarafından gerçekleştirilmektedir, izmir'in ülke ekonomisine en önemli katkılarından biri bu noktadadır. En büyük 200 metropol ekonominin incelendiği Global Metro Monitor 2011 raporunda İzmir, dünyanın en hızlı büyüyen 4. metropol ekonomisi olarak yer almıştır. Bu konumunu koruması ve güçlendirmesi için çalışıyoruz" diye konuştu. 

Sabah Egeli Ek