İzmir'deki binaların beton kalitesi korkutuyor!
İzmir’de tarihin en büyük yıkımlarından birine sebep olan depremin üzerinden henüz 2.5 ay bile geçmedi. Bayraklı’da yıkılan binaların bazılarında C3 kalitesinde beton kullanıldığı belirlendi.
İzmir’de tarihin en büyük yıkımlarından birine sebep olan depremin üzerinden henüz 2.5 ay bile geçmedi. Bayraklı’da yıkılan binaların bazılarında C3 kalitesinde beton kullanıldığı belirlendi. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Milliyet Gazetesi köşe yazarı Mustafa Yılmaz, bugünkü köşesinde, İzmir'de yaşanan depremin ardından ortaya çıkan hasarlı bina raporlarını ve kentteki bina dayanıklılığını kaleme aldı.
İşte Mustafa Yılmaz'ın 'Hasarlı binalara yapılan testler, ne kadar doğru?' başlıklı yazısı...
İzmir’de tarihin en büyük yıkımlarından birine neden olan depremin üzerinden henüz 2.5 ay bile geçmedi.
İlk günlerdeki kamuoyu ilgisi sabun köpüğü gibi eridi gitti.
Süslü laflar, verilen sözler, yine havada kaldı.
Deprem bölgesinde yaşayanlar büyük bir çaresizlik içinde.
2000 yılı sonrası yapılan yönetmeliklere göre binalarda C30 kalitesinde beton kullanılması gerekiyor.
Bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum açıkladı.
Bayraklı’da yıkılan binaların bazılarında C3 kalitesinde beton çıktı.
Yani binalar neredeyse sıvadan ibaret.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar da kendilerine gelen bilgilere göre ne yazık ki bu durumun sadece tek bir binada değil, çok fazla binada olduğunu söyledi.
Ayatar, deprem sonrası yapılan analizlerde çok sayıda binadan alınan karot sonuçlarının C 10’nun altında beton kullanıldığını gösterdiğini ifade etti.
Deprem bölgesinde yaşayan bir ev sahibi ise, yaşadığı vahim ve trajik durumu şöyle anlattı:
“Farklı kurumlardan iki ayrı ekip geldi, binamızı inceledi.
Yaptıkları çalışmada, az hasarlı raporu çıktı.
Ancak, yapılan tespite inanmadım ve yöneticimize, ‘similasyon’ ve karot testi yaptıralım dedim.
Yönetici önerimi dikkate aldı, akredite bir firma ile anlaştı ve iki test yaptırdık 8 bin 500 liraya.
Çıkacak sonuçtan herhangi bir aksilik yaşanmayacağı, evimizde rahatlıkla oturabileceğimizi düşünüyordum.
Merak içinde çıkacak sonuçları bekliyordum.
Bir süre sonra yönetici aradı.
‘Ağabey, korktuğumuz başımıza geldi. Sonuç maalesef iyi değil. Binamız yüzde 70 kusurlu. 5.5 büyüklüğündeki bir depremde pasta gibi yıkılır dedi’ yanıtını verdi.
***
Başımdan aşağı bir kazan kaynar su boşaldı.
İki ayrı kurum yetkililerinin az hasarlı rapor verdiği, yaklaşık 100 kişinin oturduğu apartmanın akıbeti böylece belirlenmiş oldu.
Şimdi komşularımız harıl harıl taşınma telaşı içine girdi.
Kiralar desen, almış başını gitmiş.
Sağlamını da bulmak zor iş.”
***
30 Ekim’de İzmir büyük acı yaşadı.
O acıların neden yaşandığı, şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Yapılan testlerde az hasarlı raporu verilen apartmanın 5.5 büyüklüğündeki depreme bile dayanamayacak durumda olması trajik bir durum.