İzmir'deki Rıza Bey Apartmanı davasında 1 tahliye!
İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davada 1 kişi tahliye edildi.
İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davada 3'ü tutuklu toplamda 9 sanığın yargılanması devam etti.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada sanıklar ve müştekilerin ifadelerinin alınması sürdürüldü.
Tutuklu sanık yapı müteahhidi H.H.Ö, yaptığı savunmada toplamda 30'a yakın bina yaptığını ve Rıza Bey Apartmanı dışında hiçbirinde sorun yaşanmadığını iddia etti.
Rıza Bey Apartmanı'nda bazı tadilatlar yaptırıldığını iddia eden H.H.Ö. şunları söyledi: "Bunların hiçbiriyle ilgim yok. 42 senedir inşaat içindeyim. Fazla malzeme kullanmışımdır eksik kullanmamışımdır. 22 senedir Uşak'ta yaşıyorum. Orada bir sürü şey yapılmış. Hiçbiriyle ilgim yoktur. Rıza Bey 28'inci binamdı. Bu suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Ben 71 yaşındayım. Tahliyemi talep ediyorum. Prostatım var, şekerim var. Vicdanen rahatım ama gerçekten çok üzgünüm. 13 aydır burada mağdur oldum."
Tutuklu sanıklar arasında yer alan statik-betonarme proje müellifi T.P, binanın projesini 1975 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğe göre hazırladığını dile getirdi. Proje müellifi T.P, şunları kaydetti:
"Bina bugün yapılmış olsaydı bugünkü yönetmeliğe göre hazırlardım. İnşaatı kontrol için bir kez gidilmez. Bir katın betonu dökülürken 5 defa gitmek gerekir. Kontrol için 100 defa inşaata gidilmesi gerekir. 2003 ve 2005 depremlerinin Rıza Bey Apartmanı'nda oluşturduğu etkiler de var. Bu depremler apartmanı etkilemiş olabilir. Dükkanlarda duvarlar yıkılarak yeni duvarlar örülmüş. Bunlar da sistemi bozar. Ben suçsuzum tahliyemi talep ediyorum. "
Tutuksuz sanıklar arasında yer alan İ.A. 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan depremde 3 yakınını yitirdiğini dile getirerek, "Bir dönem ben de apartman yöneticiliği yaptım. Hasarla ilgili hiçbir şey konuşulmadı. Biz de apartmanda oturuyorduk. Apartmanda hasarla ilgili hiçbir şey konuşulmadı." diye konuştu.
- Minik Ayda'nın babası da ifade verdi
30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde 91 saat sonra enkaz altından kurtarılan Ayda Gezgin'in babası Uğur Gezgin de ifade verdi.
İzmir'deki depremde eşini yitirdiğini ve sorumlulardan şikayetçi olduğunu dile getiren Uğur Gezgin, binada tadilat yapıldığını kaydederek, şunları söyledi: "Kolon kesildiğini görmedim ancak dükkanların birleştiğini gördüm. 'Kentsel dönüşüme girelim' dedim, kabul etmediler, 'Binanın temeli sağlam biz bu binanın yapılışında vardık' diyorlardı. Benim amacım evlerimizin yenilenmesiydi. Apartmanın tadilatlardan yıprandığını düşünüyordum. Mantolama yapalım dediler. Binayı tekrar yapmayı kabul etmediler. Çoğunluk sağlanamadı, belli bir kadro vardı, hep onların kararları alınırdı."
- "Tahliye vicdanımızı yaktı"
Müşteki Hüseyin Bilgin Yücel, 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde 2 çocuğunu, 2 yeğenini ve annesini yitirdiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Ben yavrularımı, annemi gözümü açtığımda göremiyorum. Benim yaşadığım acıyı anlamanız mümkün değil. Amacımız başka insanlar bu acıları yaşamasın. Yücel ailesinin tek bir amacı var; kaybolan canların hesabını sormak. Biz hem bu dünyada hem ahirette hesabını soracağız. Üç insanın,10 çocuğun hayatını kaybettiği bir davada tahliye bizim vicdanlarımızı yakıyor. Bu canların kaybedilmesi 1993 yılında başlayan bir cinayettir. Müteahhit, projeyi çizen, denetleyen, imzayı atan herkes kesesini düşünmüştür."
- "30 Ekim 2020 tarihinden bu yana hiçbir hayalim, idealim kalmadı"
Müştekilerden Recai Tekin meydana gelen üzücü depremde iki çocuğunu yitirdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Ben 32 yıllık öğretmenim. Bu kurumun çatısı altında bile yetiştirdiğim öğrencilerim var. Olaydan bu yana 385 gün geçti. Ablamı ve iki çocuğumu kaybettim. Savcım benden ifade bile almadı. Belediyeler, denetleyen kurumların burada yargılanması gerek. Ben idealist bir öğretmendim. 30 Ekim'den bu yana hiçbir hayalim idealim kalmadı. Gözümü kapattığımda çocuklarım aklıma geliyor. Tarih tekerrür etmez, hatalar tekerrür eder. Ben çocuklarımın haklarının savunulmasını ve suçluların her kimse ortaya çıkarılıp yargılanmasını istiyorum."
- "Binanın çürük olduğu belirtilmedi"
30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde 75 saat sonra cansız bedenlerine ulaşılan 15 yaşındaki ikizler Çınar ve Sayra Alpgündüz'ün annesi Tülin Batmaz da apartmanda önceki depremde oluşan çatlaklar için epoksi işlemi yapıldığını dile getirerek, şöyle konuştu: "Binanın çürük olduğu yönünde bir şey söylenmedi bize. Apartman eski bir apartman olduğu için herkes tadilat yapıyordu. Epoksi yapıldıktan sonra apartman güven veriyordu bize. 7-8 büyüklüğünde depreme dayanıklı olduğunu düşünüyorduk. Civardaki apartmanlara göre eski olduğu için kentsel dönüşüm konuları konuşuldu. Bina 8 kattan 7 kata düşeceği ve geriye çekilip küçüleceği için kentsel dönüşüme başvurulmadı. "
Tüm dünyayı etkisi alan koronavirüs salgını sürecinde evden çalıştığı sırada alt katta açılacak diş kliniğinden gürültüler geldiğini dile getiren Tülin Batmaz, "Klinikten gelen tadilat sesinden evim sarsılıyordu. Evde telefonla bile görüşemiyorduk. Çok ciddi bir tadilat yapılıyordu. Yöneticiye durumu söylediğimde bir sıkıntı olmadığını söyledi." diye konuştu.
Depremde yaşamını kaybedenlerden avukat Özgür Duman'ın annesi Fitnat Mece, oğlunun depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda kiracı olduğunu dile getirerek, "Bu işte parmağı olan herkesten şikayetçiyim. Oğlum bu adliyede avukatlık yaparken sorumsuz insanlar yüzünden mezarda yatıyor." şeklinde konuştu.
- Tutuklu sanık sayısı 2'ye indi
Yargılama sonunda mahkeme heyeti tutuklu olan sanıklardan statik-betonarme proje müellifi T.P'nin tahliyesine karar verip, 2 tutuklu sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve duruşmayı 10 Şubat 2022 tarihine erteledi.