İzmirli depremzedelere emsal artışı şoku! Mahkeme iptal etti: Neler olacak?

İzmir 4. İdare Mahkemesi,  İzmir  Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedeler için verdiği emsal kat artışına ilişkin kararı aykırı bulması sebebiyle iptal etti. Av. Senem Kiraz, katıldığı bir televizyon programında mahkeme kararını ve İzmir’de süren kentsel dönüşüm çalışmalarını değerlendirdi. 

Av. Senem Kiraz, söz konusu açıklamasında “İzBB’nin depremzedeler için verdiği emsal artış kararının mahkeme tarafından iptal edildiğini anımsattı ve "K bölgesi uygulaması dediğimiz mevcutta korunan alanlar belediye tarafından 5 sene süreyle belirlendi. Buradaki hedef, depremden sonra kentsel dönüşüme hız vermek, yapı stokunu yenilemek ve hızlı bir yeniden yapılaşmaya ulaşmaktı. Sıkıştırılmış kat uygulamasıyla birlikte mevcut imardaki artı 1 kat hakkımızdan yararlanabiliyoruz. K bölgesi dışındaki bölgelerde imar haklarından azalma ve kayıp yaşandığını gördük. Büyükşehirin aldığı kararla birlikte ilçe belediyeleri de K bölgesine giren parsellerini belirledi ve bu çerçevesinde olan alanlarda bir iyileşme oldu. Kentsel dönüşümün böylelikle önü açıldı çünkü artı kat hakkını yükleniciye devrettiğinizde maliyetler azaldı" ifadelerini kullandı. 

İzGazete'den Batuhan Kaya'nın haberine göre; Av. Senem Kiraz, iptal edilen kararın bununla ilgili olduğunu ve kararın 5 senelik olduğunu dile getirerek, "Uygulama süresinin sonuna yaklaştık. Bilirkişi raporuna bakıldığında, imar haklarını iyileştirici düzenlemenin mevzuata ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğunun düşünüldüğünü görüyoruz" şeklinde konuştu. 

İzmir'de meydana gelen 30 Ekim depreminin kentsel dönüşüm için itici bir etki gösterdiğine ve İzBB’nin kooperatif modelinin başarıya ulaştığına dikkat çeken Kiraz, "İzmir’in yapı stoku çok eski ve gecekondulaşma oranı oldukça fazla, belediyenin depremden önce de sürdürmüş olduğu projeler vardı ama deprem özellikle bireysel parseller nezdinde elbette arttı ve doğrudan depremden etkilenen bölgelerde kentsel dönüşüm hız kazandı. Çalışmalara hız verilmesi beraberinde maliyet sorununu ortaya çıkardı, dünya bankasının orta hasarlı binalar için kredi kullandırılması konuşuldu ama bu da gerçekleşmedi" diye konuştu.  

Kiraz, maliyet sorununun iki yönlü değerlendirilmesi gerektiğine, sözleşmeye girerken katkı bedeli denilen, bedel karşılığı yapılan inşaat sözleşmelerinde insanların zorlandığına, şu an devam eden ancak kitlenen projeler olduğuna, yükselen enflasyonla birlikte inşaat maliyetleri de öngörülemez şekilde artınca farklı finansman modellerinin ne olabileceğinin konuşulduğuna dikkat çekti. 

Av. Senem Kiraz, kentsel dönüşümün hız kazandığına fakat yapı stokunun hala istenilen noktada olmadığına vurgu yaptı ve "Yapı stoku depremden sonra hedeflenen noktada iyileştirilebilmiş durumda değiş. İnşaat maliyetleri ve arsa bakımından fiyat yükselişleri oldu. Arsa maliyetleri İzmir’de hep yüksekti ama şimdi inşaat maliyetleri de yükseldi. Kentsel dönüşümle birlikte konut stoku yenilenemediği için ciddi bir barınma sorunu oluştu. Sürdürülebilir bir kira maliyeti oluşturabilmek için oldukça zor" ifadelerine yer verdi. 

İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin iptal ettiği karara edilecek itirazdan olumlu bir sonuç çıkmasını umduğunun altını çizen Kiraz, "Büyükşehir Belediyesi de kararın iptalinin kesinleşmesi durumunda yeni bir karar alarak olası mağduriyetlere engel olacaktır diye düşünüyorum. Karar henüz kesinleşmedi ve istinaf yolu açık ama emsal noktasında artı emsal uygulaması da mevcuttu. Umarız istinaf yoluna gidildiğinde de olumlu sonuç gelir ve bu konuda yapılan matematik hesapları bozulma olmaz" dedi. 

Kiraz, Mahkemelerin aldığı kararda yalnızca  kanunu değil aynı zamanda kamu yararını da gözetmesi gerektiğini söyledi. 

"Kanuna uymak zorundayız ancak kamu yararını da gözetmek zorundayız. Kanunu lafzıyla uyguladığımız zaman her zaman istenen sonuca erişemeyiz. Kanunla aslında hedeflenen ne? Buradaki plan değişikliğiyle amaçlanan kamu yararının daha derinde uygulanması. Kanunun getirdiği ölçülerle birebir şehircilik ilkeleri yaptığımız zaman planın geçmesinde sorunlar olabileceği için kamu yararını zedeliyor. Bu nedenle terazide kamu yararı mı teknik şehircilik ilkeleri mi ağır basıyor derseniz bence kamu yararının ağır basması gerektiğini düşünüyorum" diye konuşan Kiraz, diğer türlü yol alınamayacağının, İzmir için devlet desteği olmadığının ve barınma sorunu da varken kamu yararının ağır basması gerektiğinin altını çizdi. 

Kiraz, Mahkeme kararı devreye girer ve durdurma söz konusu olursa sözleşmelerin durdurulabileceğini belirtti. 

Av. Senem Kiraz, Müteahhitlere kat karşılığı verilen arsalardan alınan binalarda ev sahibi oturmasa dahi malik olarak sorumlu olduğunu açıkladı ve şöyle konuştu:

“Konuya hukukçu olarak getireceğim yorum şu olabilir. Kentsel dönüşüm eğitimi de veriyorum. Bu eğitimde mevzuat öğretiyorum, mevzuatın sorunlarını öğretiyorum, genelde uygulayıcılar katılıyor. İnsanlar artık gerçekten bilinçlendi. İzmir depreminde bazı müvekkillerimin başına geldi, müvekkillerimin alt katlarında kamu bankaları var ve kasa koymak için kolonları kesmişler, binalar ağır hasar görmüş. Çoğumuzun bildiği Alsancak’ta da bir bina var, orası da ağır hasar gördü. Binaların statiği çok ciddi bir şekilde etkilendiği için hızlı bir şekilde tahliye edildi. Biz bu konuda ne yapabiliriz? İnsanlar genelde kolay yola gidiyor, tabi ki deprem ülkesi olduğumuz bir gerçek, müteahhitlerin çaldığı da bir gerçek ama bina bize geçtikten sonra kolon kesmek gibi çok ciddi müdahaleler yapıyoruz. Özellikle giriş katta iş yerleri varsa alan kazanmak için bunu yapabiliyor. Biz mutlaka bu tadilatları kontrol edeceğiz, kiracıya anahtarı verdim kirasını ödüyor olmaz. Malik olarak sorumlu sizsiniz.”

Dolar harekete geçti! Yükseliyor! 23 Nisan Dolar/TL kaç TL? Dolar endeksinde son dakika!

Kira tartışması yine kanlı bitti! Kiracı, iş yeri sahibine kurşun yağdırdı!

Kocaeli Karamürsel'deki 25 bin TL'ye kiralık ev şaşırttı: 'Mağramsı bir ev!'