08 / 11 / 2024

Kadriye Uluğ, özel günlerde evini biblolarla süslüyor!

Kadriye Uluğ, özel günlerde evini biblolarla süslüyor!

Dekorasyon meraklısı Kadriye Uluğ, özel günlerden önce evinin görünümünü baştan aşağı değiştiriyor. 'İçimde bir çocuk var' diyen Uluğ'un evi, bu günlerde Noel Baba bibloları, çam ağaçları ve çikolatalarıyla bir yeni yıl müzesini andırıyor




Dekorasyon meraklısı Kadriye Uluğ, özel günlerden önce evinin görünümünü baştan aşağı değiştiriyor. 'İçimde bir çocuk var' diyen Uluğ'un evi, bu günlerde Noel Baba bibloları, çam ağaçları ve çikolatalarıyla bir yeni yıl müzesini andırıyor

Çok değil, bundan 10 yıl öncesine baktığımızda, Noel ağaçlarını ve ışıl ışıl süslenmiş evleri sadece yabancı filmlerde görürdük. Ancak artık durum değişti ve bir Batı geleneği olan yeni yıl süslemeleri bizim toplumumuzda da yer etti. Önemli meydanlarda, caddelerde ve alışveriş merkezlerinde olduğu kadar birçok evde de süslenmiş irili ufaklı çam ağaçları ışıldıyor. Özellikle çocuklu aileler, gösterişli çamları evlerinin baş köşesine yerleştiriyor. Kar spreyleriyle camlara yazılar yazılıyor, evin farklı köşelerine Noel Baba bibloları konuyor. Elbette, siz yeni yılı karşılarken bir tek çam ağacı ve birkaç bibloyla yetinebilirsiniz. Ama biri var ki, onun evindeki yeni yıl hazırlıkları, herkesi kıskandıracak türden... Üç çocuk sahibi bir ev kadını olan Kadriye Uluğ'un evinde salondan mutfağa, banyodan bahçeye her tarafta tam anlamıyla yeni yıl konsepti hakim durumda. Öyle ki, evin tüm köşeleri, özenle seçilip yerleştirilmiş birbirinden güzel süslemeler ve biblolarla doldurulmuş. Mumlarla aydınlatılmış salonda, yeni yılı simgeleyen renkler olan kırmızılar, yeşiller, altın tonları göze çarpıyor. Eve girdiğiniz anda ilk önce, 'Acaba bir film setine ya da oyuncak müzesine mi geldik' diye düşünüyorsunuz. Üç katlı müstakil evin giriş katındaki salonda ilk göze çarpan, büyük çam ağacı oluyor. Özenle ışıklandırılmış ve süslenmiş olan ağacın hemen yanında onlarca, boy boy Noel Baba dizilmiş durumda. Çam ağacının karşısında ise karlar altındaki minyatür bir şehir ışıl ışıl parlıyor. Çok sayıda minik porselen evin süslediği küçük şehirden gözlerinizi alamıyorsunuz. Evin diğer köşesindeki şömine de yine Noel çorapları ve biblolarıyla donatılmış. Oturma bölümünde yılbaşı konseptli yastıklar dikkat çekiyor. Sehpalarda da kırmızı mumlar, süslü kutular, bir kase içindeki Noel Baba'lı ve yaldızlı çikolatalar konsepti tamamlıyor.

KOLEKSİYONU GENİŞLİYOR
Kadriye Uluğ'un evinde yılbaşı sofrası da misafirleri ağırlamaya hazır bir şekilde bekliyor. Sofradaki porselen takımlardan şamdanlara, örtüden peçetelere her şey yine bir bütünlük içinde. Porselen tabakların içinde yeni yıl süsleri ve çikolataların yer aldığı paketler bulunuyor. Evinde sık sık kalabalık misafir grupları ağırladığını ve bundan büyük keyif aldığını belirten Uluğ, bu paketlerin misafirleri için aldığı küçük hediyeler olduğunu söylüyor. Kadriye Uluğ için ev süslemek yeni bir şey değil. Şimdi hepsi 20'li yaşlarda olan çocuklarının küçüklüğünden beri evlerini her yıl aynı şekilde süslediğini anlatıyor. Onu en çok teşvik eden ise babası olmuş. Çocukluğunda babası yılbaşında evlerini süslermiş. Daha sonra kendi evine taşınınca, aynı geleneği sürdürmüş Kadriye Hanım. En çok da, ABD'de oturan ablasına gittiğinde gördüklerinden etkilenmiş. Bir Noel tatilini orada geçirdiğinde, evlerin süslenme tarzına hayran kalmış ve bunu kendi evine taşımaya karar vermiş. O zamandan bu yana, her yurt dışına gittiğinde dekoratif yeni yıl objeleri toplamaya başlamış. Onun bu merakını bilen dostları ve çocukları da, dünyanın dört bir yanından getirdikleri hediyelerle koleksiyonu zenginleştirmişler. Şimdi gerçekten bir müze açabilecek kadar obje toplanmış durumda.

MEVSİME GÖRE KONSEPT
'Ev süsleme merakınız nereden geliyor' sorusunu yönelttiğimiz Kadriye Uluğ, aslında sadece yılbaşında değil, her mevsim evinde farklı bir konsept yaratıp, o doğrultuda süsleme yaptığını söylüyor: "Yılbaşı süslemelerine 15 Aralık'ta başlıyorum. İki günümü alıyor. 15 Ocak'ta da her şey toplanıp kolilere konuyor ve depoya kaldırılıyor. Mevsime göre evdeki biblolar, tabaklar, yastıklar, süslemeler değişiyor. İlkbaharda her tarafa pembe, lila tonlarında çiçekler ve yastıklar koyup, evimi tavşanlarla süslerim. Sonbaharda kabaklar, 14 Şubat'ta kalpler çıkar ortaya. Herhalde bir tarafım çocuk kalmış. Çok zevk alıyorum böyle değişimlerden. Bence bu tür süslemeler eve bir ruh katıyor. Hoşluk yaratıyor. Evimize gelen herkesin yüzünde bir gülümseme oluyor. Özellikle de çocuklar süslerden çok etkileniyor. Bir dostumuzun çocuğu gelmişti. Annesine sürekli 'O masal evine gidelim' diyormuş. Süslerimi hiç saymadım ama hepsini bilirim. Aralarından biri kaybolsa anlarım. Geçenlerde en çok sevdiğim Noel Baba'lardan birini bulamayınca çok üzüldüm. Sonra bir baktım ki, yerini değiştirmişim."

 NESLİHAN TUNÇ/Sabah

 


Geri Dön