Kaliteli yaşam için
Müşteri memnuniyetini dikkate almayan, arzu edilenlerle eksikleri tespit ettirmeyen firmalar kaliteye ulaşamaz.
Kalite, "bir ürün ya da hizmetin belirlenen veya olabilecek ihtiyaçları karşılama kabiliyetine dayanan özelliklerin toplamı" şeklinde tanımlanıyor ve müşteri memnuniyeti açısından kalitenin üç temel öğesi 'beklenen kalite, tatmin eden kalite ve memnun eden kalite' olarak sıralanıyor. Bu tanımdan hareketle insanların yemek, içmek gibi en temel ihtiyacı olan barınma ihtiyacına yönelik üretim yapan sektörümüzde günümüzde gelinen kalite olgusunu irdelemek isterim.
Sektöre standart gerek
İnşaat sektörü, yapısı itibarıyla belli bir standardizasyon ve ehliyet istenmediğinden ve her sektörden insanın girebileceği bir sektör haline geldiğinden, gitgide kaliteden uzaklaşmaktadır. Halbuki, bir aşçıda bile ehliyet aranırken, birçok insanın mal ve canı ile direkt ilişkide olan böyle bir sektöre gerekli ehliyet ve standardizasyon getirilmemiş olması büyük bir eksikliktir. Devlet ihalelerinin yapıldığı taahhüt sektöründe ve uluslararası ihalelerde, bu işi yapabilecek firmalarda belli kıstaslar ve kriterler aranır. Firmalar eğer bu kriterlere sahipse o ihaleye iştirak edebilir. Ama maalesef özel projelerde bu kriterleri arayan henüz yetkili bir kuruluş olmadığı için, herkes inşaat ile ilgili proje geliştirip, ruhsat alabilmekte ve o projeleri yapmaya çalışmaktadır. Bu tür ehliyetsiz kişilerin yaptıkları projelerde kaliteden bahsetmek abesle iştigal etmektir. Bir an önce yukarıda bahsettiğim gibi ya belediyecilerle ya da bu işle ilgili görevlendirilecek bakanlıklarla, devlet ihalelerinde olduğu gibi işin yapılabilmesinin temini için firmanın geçmiş iş deneyimi, mali durumu, teknik personel, makine ve ekipman durumu gibi önemli kriterlerin ve unsurların bu işi yapabileceğine uygun olup olmadığına bakılması gereklidir. Kalite, önce firma seçimiyle başlar. Bunu sağlamadan kaliteli yaşam alanları oluşturmak mümkün değildir. Dünya ekonomik yapısı itibarıyla kentlerde yaşam her geçen gün daha da artmaktadır. Kentlere gelen insanların barınma sorunları ve çarpık yapılanmalar, kentteki yaşam kalitesini ve yaşam alanlarını olumsuz etkilemektedir. Bunun önüne geçmek için daha planlı-programlı kentleşmeye ihtiyaç vardır. Kaliteli yaşam alanı oluşturmanın tek yolu planlı, çevreye uyumlu, altyapısı, sosyal ihtiyaçları karşılanmış yaşam alanları oluşturulmasından geçer. Daha sonra o alanlarda oluşturulacak tasarımlarla ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan konfor oluşturulur. Bu tasarımlar oluşturulurken estetik kalite de gözardı edilmemelidir. Seyredenlere zevk ve huzur veren konseptler geliştirilmelidir. Bunu sağlamak için de projenin kalitesi önem arz etmektedir. Projeler insan yaşamını olumlu etkileyecek unsurları barındırmalı ve fonksiyonel olmalıdır. Bütün bunlardan sonra projenin inşaatında kullanılacak malzemenin kaliteli olması ve o malzemede ihtiyaç duyulan standardizasyonların bulunması gerekmektedir. İnşaat yapımında kalite, işin belkemiğidir. İşin üstesinden gelecek firma ve taşeronların kalitesi ve kaliteye uygunluk belgesi bulunmalı, daha önce yaptığı işlerdeki deneyimleriyle gerekli kontroller yaptırıldıktan sonra bu firmalara iş verilmelidir. Ayrıca projenin yapımı ve işletilmesi için seçilen teknolojinin en yenisi, en verimlisi olmasına dikkat edilmeli, kullanım esnasında ortaya çıkacak sorunlara ideal çözümler sunulmalıdır. Kaliteli bir yaşam alanı oluşturmak sadece bunlarla bitmez. Teslim sonrası ortaya çıkacak sorunların giderilmesi için, yapımcı firmaların daha önce gerekli tedbirleri alması gerekir.
Anketler nabız ölçmeli
Bu tedbirler, yapımcı firmayla taşeron ve tedarikçiler arasında yapılan sözleşmelerle alınmış olmalıdır. Müşteri memnuniyetini dikkate almayan, arzu edilenlerle eksiklerin tespitini yaptırmayan, optimum olması gerekenleri bilmeyen firmaların, kaliteli ürün üretmesi mümkün değildir. Bunu da öğrenmenin en iyi yolu, anketlerle istenen ve istenmeyenlerin tespitini yaptırmaktır. Toplam kalite anlayışına sahip çıkmayan, müşteri memnuniyetini dikkate almayan, yapısında hep en iyiyi yapma hedefi olmayan, her yeni projede kendisini aşma hissi içerisinde bulunmayan, çağı ve teknolojiyi takip etmeyen, işine ibadet eder gibi sadık olmayan firmaların kalite yarışında geri kalacağı açıktır.
(Sabah)