Kanal İstanbul’a Benelüks ülkeleri talip!
Kanal İstanbul için planlama sürecinin tamamlanmak üzere olduğunu söyleyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, “Finansmanla ilgili görüşmeler sürüyor. Çinliler de ilgileniyor ama en çok ilgili olan Benelüks ülkeleri'' diye konuştu.
Kanal İstanbul Projesi’nde ÇED sürecinin tamamlandığını ve planlama süreçlerinin de tamamlanma aşamasına gelindiğini söyleyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, “Finansman koşulları, geçen yıla göre bu yıl daha uygun. Benelüks ülkeleri ilgileniyor, görüşmelere başladık” diye konuştu.
Hürriyet Gazetesi'nden Eray Görgülü'nün haberine göre; Hürriyet Ankara bürosuna konuk olan Bakan Turhan, gündemle ilgili sorulara cevap verdi. Kanal İstanbul’da ÇED sürecinin tamamlandığını, planlama sürecinin de tamamlanmak üzere olduğunu sözlerine ekleyen Bakan Turhan, ”İstanbul Boğazı, hatta Çanakkale boğazı, deniz ulaşım taleplerini karşılamakta zorlanıyor. İstanbul Boğazı’nda yılda 25 bin gemi geçirme kapasitemiz var. En iyi şartlarda 40 bine kadar çıkıyoruz. 2013’te 40 bine çıktı, sonra 35 binlere inmişti. Şimdi bu trend artmaya başladı. Asya ülkelerinin ekonomisi giderek gelişecek, Çin’de üretilen malların hatta Kuzey Asya’da üretilen malların, Karadeniz’deki limanlar vasıtasıyla dünyaya açılması gündeme geldiğinde buradan 70 bin araç geçiş talebi olacak. İstanbul Boğazı’ndan geçmesi mümkün değil. Kanal İstanbul, bir ulaşım projesidir ve bu boğazdaki geçiş taleplerini karşılayamamız için şarttır” dedi.
20 MİLYAR DOLARLIK PROJE
Finansmanla ilgili görüşmelere devam ettiklerini söyleyen Turhan “Çinliler de ilgileniyor ama en çok ilgili olan Benelüks ülkeleri. Onlar, hem teknolojik, hem de bu alanda iş deneyimi olan ülkeler. Finansmanı da bulabileceklerini belirtiyorlar. Bu yıl, finansman koşulları geçen yıla göre daha uygun. Şu anda Avrupa’da sıkışmış, hatta faizlerin eksiye düştüğü bir finans piyasası var. Bu ortamları, iyi değerlendirmemiz lazım. Finansman şartlarına bağlı olarak, 20 milyar doları bulacak bir proje. Projenin 5 milyar doları, çevre yollar, projeden etkilenecek enerji ve ulaşım sistemlerine yönelik mevcut altyapının deplasmanı için kullanılacak. İlk ihale bunun için yapılacak. Deniz ulaşımından tahminimiz yılda bir milyar dolara yakın bir gelir bekliyoruz” dedi.
ÜÇÜNCÜ PİST 29 EKİM’DE
İstanbul Havalimanı hakkında da açıklamalar yapan Bakan Turhan üçüncü pist inşaatının sürdüğünü ifade etti. “Haziran ayını zorluyoruz ancak, 29 Ekim’de hizmete girecek gibi görünüyor” diye konuşan Bakan Turhan şu ifadeleri kullandı: “Böylece, dünyada yalnızca ABD’de uygulanan üç piste eş zamanlı iniş kabiliyetine Türkiye de kavuşmuş olacak. Bu da taksi sürelerinin kısalmasını sağlayacak. Şu anda yeni havalimanını eleştirenlerin ellerinde bir tek bu argüman kaldı. Taksi süreleri çok uzun diyorlar. Ben, her seferinde ölçüyorum. En fazla 27-28 dakikayı buluyor. Üçüncü pistle bu süre çok daha kısalacak.”
İstanbul Havalimanı metrolarında Gayrettepe hattını önümüzdeki yılın sonunda hizmete alınacağının müjdesini veren Bakan Turhan, Halkalı hattını da 2021 yılı sonunda devreye gireceğini açıkladı. Havalimanı istikametinde günde 350 bin yolcu taşıma kapasitesine ulaşılacağını belirten Turhan, “Yerli ve milli elektrikli tren çalışmalarımız da tamamlanma noktasına geldi diyebilirim. Proje, Eskişehir’deki TÜLOMSAŞ fabrikamızda devam ediyor. 2020 yılı içerisinde test sürüşlerini yapacağız. İlk prototipin ardından da gelecek olan talepler doğrultusunda seri üretime geçeceğiz” şeklinde konuştu.
‘SİRKECİ’Yİ KADİR BEY DE İSTEMİŞTİ VERMEDİK’
Bakan Turhan, Haydarpaşa Gar’ında bulunan depo alanlarının kiralama ihalesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaşanan tartışmaların hatırlatılmasıyla ilgili şunları söyledi: “İstanbul Belediyesi, eskiden beri bizim elimizde ne varsa ister. Bu normaldir, doğaldır. Yeni başkanın da talebi normaldir. Kadir Bey de (Topbaş) Sirkeci’yi istemişti, ona da vermedik. Veremezdik, burası hizmet verdiğiniz bir sistemin parçası, müştemilatı. Bu alanlar da 1. derece SİT alanı içerisinde ve imar kısıtlılığı var. Ticari faaliyet yapamıyorsunuz. Sergi, kültür faaliyetleri yapacaksınız. İhaleye çıktık. İstanbul Belediyesinin bu tür faaliyetleri yapacağı bir sürü yeri var. Git orada yap. Kadir Topbaş’a da bunu söyledik. İşletme olacak bu tür yerlerin ruhsatlarını belediye ve bağlı kurumlarından alıyorsunuz. Kendileri kullanırken de buraları ticari amaca dönüştürüyorlar. Diyoruz ki, burada yeme-içme, oturma olmayacak. Sergi açacaksınız. Böyle bir imar kısıtlılığı içerisinde şartnamemizi hazırladık. İstanbul Belediyesi, ihale dosyasında bizim istediğimiz şartların dışında dosya verdi. Matbu sözleşmelerimiz var. Bazı ifadeleri değiştirmiş, baktık aynı şeyi karşılamıyor, aynı hukuki terim değil. Bilerek yaptığını düşünüyorum. Bu hatayı kimse yapmaz.”