Karadeniz'deki kızıl tabakanın sebebinin anlaşılması için mikroskobik analiz yapıldı!
Alaplı ve Akçakoca kıyılarını kaplamasının ardından Ereğli Limanı içindeki küçük bir alanda da etkili olduğu görülen kızıl tabakadan 15-17 Şubat'ta alınan numunelerin gönderildiği üniversitede örneklerin mikroskobik analizleri yapıldı.
Zonguldak'ın Alaplı ve Ereğli ile Düzce'nin Akçakoca ilçeleri sahillerindeki kızıl tabakayla ilgili Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde numunelerin analizi tamamlandı.
Alaplı ve Akçakoca kıyılarını kaplamasının ardından Ereğli Limanı içindeki küçük bir alanda da etkili olduğu görülen kızıl tabakadan 15-17 Şubat'ta alınan numunelerin gönderildiği üniversitede örneklerin mikroskobik analizleri yapıldı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Türkoğlu'nun hazırladığı bir sayfalık raporda, Karadeniz kıyısal sularında aşırı yoğun plankton (Sularda bulunan ancak mikroskopla görülebilen yaratıklar topluluğu) üremesi sonucu oluşmuş olan turuncu-kırmızı renkli tabakalı sudan alınan örneklerin analizi sonucunda, yakamoz özelliğine sahip tek hücreli dinoflagellat türü “Noctiluca scintillans”ın deniz suyunda yoğun olarak tespit edildiği belirtildi.
Bu türün, ortama direkt toksik bir madde salgılamamakla birlikte hayvansal organizmaların ortak atık maddeleri olan amonyağı ortamda aşırı miktarda biriktirebildiği anlatılan raporda, şunlar kaydedildi:
"Bu durum, ortamda yaşayan diğer canlılar üzerinde indirekt olumsuz etki göstermektedir. Bu özel ekolojik durumun Türkiye denizlerinin evsel ve endüstriyel atıklarla aşırı kirlenmiş bölgelerinde (özellikle koy ve körfezlerde) daha çok ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde görülen olay olmakla birlikte, sıcaklığın uzun süreden beri mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, buna paralel olarak kış boyunca Karadeniz’de 10 santigrat derecenin altında olması gereken sıcaklığın bunun üzerinde seyretmesi, bu türün kış döneminde de aşırı çoğalmasına neden olmuştur. Kış dönemi olması nedeniyle plajlarda kimse olmadığından halk sağlığı açısından korkulacak bir durum oluşmamıştır."
AA