Kent mobilyaları şehrin ruhudur!

Kentsel dönüşüm olarak adlandırdığımız, eskinin; eskiyenin yıkılması yerine, yeninin yapılması süreci dışında artık kentler içe kapanık site oldusu ile gelişiyor.

Bu gelişim içinde; gelişen siteler ve kentlerde gayrimenkuller kadar " çevre düzeni ve kent mobilyaları " kimlik yapısının en önemli öğesi olarak karşımıza çıkıyor.

Kentsel dış mekanların düzeni ve kullanılabilirliği, insanın günlük hayatına olumsuz yada olumlu katkılar sunabiliyor.

Peysaj ve su dokusu ile bütünleşen, yaya kaldırımları, bisiklet yolları, aydınlatma elemanları, oturma alanları, duraklar, sanat yapıları, çöp kutuları vb gibi Kentsel dış mekanların kullanılabilirliği o mekanın organizasyonunda kullanılan kent mobilyalarının uyumu ile yakın ilişki içinde oluyor.

Artık, Proje geliştiriciler, şehir planlayıcılar imar / yapı olgusu dışında insan ve insanın yaşadığı çevre ile olan ilişkisi üzerinde yoğunlaşıyor.

Önerim; Her geçen gün yaşlanan nüfus yapısının ihtiyaçlarına göre sitelerin, şehirlerin planlanmasıdır. Sakatlığın, elden ayaktan kesilmenin insan hayatı içinde farkındalığında olarak site ve kent düzenleri geliştirilmelidir.

Bugün geliştirilen gayrimenkul projelerinde " yeşil alan" yani yapı yapamadığımız yerler kavramı ile karşı karşıyayız.  Yeşil alanı "ot obür " ihtiyaç gibi sunuyoruz.  Yeşile basmanın yasak olduğu bir kültürde bu yeşil alanlarda neler yapıyoruz  ?... Yeşilin, çevrenin ve kentin insan ihtiyaçları için planlandığı günler dilerim

Bilge Özdemir

Keleşoğlu Holding

Pazarlama ve Satış Koordinatörü