Kentsel dönüşüm yasası nedir, ne değildir?
Yasa, ardından yürürlüğe girecek yönetmelikle birlikte daha iyi anlaşılabilir ve uygulanabilir olacakdan geçti
Değişimi ve yenilenmeyi anlamaya çalışarak Kentsel Dönüşüm Yasası da dediğimiz, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, nihayetinde TBMM Genel Kurulu'ndan geçti.
Cumhurbaşkanı'nın imzasının ardından Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla yürürlüğe girecek.Çıkan ve çıkmakta olan yasalar hakkında haliyle tartışmalar da var.Eksiklikleri, hataları gündeme getiriliyor, zaman içinde, eleştiriler doğrultusunda yeniden düzenlenerek son halini alıyor.
Kentsel Dönüşüm Yasası için de bu söylediklerim geçerli. Ancak burada üzerinde durulması gereken bir eleştirel nokta var. Korku üreterek tartışmak yerine, üzerinde soru işaretleri olan konulara yapıcı çözüm önerileri getirmek gerekiyor. Kentsel dönüşüme karşı olduğunu söyleyenler, her an kapıda olduğunu hissettiğimiz deprem olgusu karşısında ne yapılması gerektiğini de somut olarak anlatabilmeli ve önerileri de pratikte en hızlı biçimde uygulanabilir olmalı. Çünkü Türkiye'nin deprem olgusu karşısında kaybedecek zamanı yok.
Yasa ilk bakışta karmaşık da olsa, "dönüşüm, bu dönüşümün hukuksal boyutu, imar koşulları yani yapılaşma, gayrimenkule ilişkin hak ve yükümlülükler, işin ekonomik yanı" gibi çok geniş bir yelpazenin parçaları olarak yapılacak işlerin yöntemlerini bize anlatıyor. Yasa, ardından yürürlüğe girecek yönetmelikle birlikte daha iyi anlaşılabilir ve uygulanabilir olacak. Belki de bildiğimiz yaklaşık 25 maddelik yasa için birden fazla yönetmelik yapılması gerekliliği ortaya çıkacak. Bu da uygulamada karşılaşılacak birçok sorunun da çözülmesini kolaylaştıracaktır. Burada önemli olan Bakanlığın bu çalışmaları yerel yönetimler ve ilgili diğer kurumlarla birlikte belli bir plân ve program çerçevesinde yürütmesi. Aksi takdirde, ileride geriye dönülemeyecek hataların yapıldığı şehirler ortaya çıkar.
Yasayı kısa da olsa tanımları ile anlamaya çalışalım:
1- Riskli alanlara kim karar verecek: Riskli alanlara, yani kentsel dönüşüm alanlarına, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak, Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu karar verecek.
2- Riskli yapı: Riskli alan, içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan, yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı bilimsel ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapı olarak tanımlanıyor.
3- Anlaşma yolu ve kredi: Yasa öncelikle kentsel dönüşüm alanlarında mülk sahiplerinin anlaşma yoluyla dönüşümü gerçekleştirmelerini sağlayacak.
Riskli yapılar ve bunların bulunduğu riskli alanlar ile rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Konutunu ve işyerini kendi imkânları ile yapmak veya edinmek isteyenlere kredi verilecek.
Yasada ihtiyaç halinde kredi verilmesi de öngörülüyor.
4-Riskli ve rezerv yapı alanları ile riskli yapıların bulunduğu bölgeler: Bu bölgelerdeki taşınmazların üzerinde yapımı gerçekleştirilen konutların bedelleri, gerekli görüldüğünde; proje uygulamalarının yapıldığı illerdeki mevcut ekonomik durum, tabii afetin ortaya çıkardığı durumlar, konut rayiç ve enkaz bedelleri ile uygulama alanındaki kişilerin mal varlığı ve geliri göz önünde bulundurularak Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilir. Konut bedellerinin tespiti yapım maliyetlerinin altında da olabilir ve sosyal donatı ile altyapı harcamaları maliyete dâhil edilmeyebilir.
Nüsa Uğur / Sabah