Kentsel dönüşümde maliyet oyunu: Evler teslim edilmiyor!
İnşaat yapı malzemelerinin maliyetlerindeki artışın ardından müteahhitler kentsel dönüşüm projelerinde ek ücret istemeye başladı. Hak sahipleri ile müteahhitler arasında yaşanan bu durumu uzamanlar değerlendirdi.
İnşaat yapı malzemelerinin maliyetlerindeki artışın ardından müteahhitler kentsel dönüşüm projelerinde ek ücret istemeye başladı. Hak sahipleri ile müteahhitler arasında yaşanan bu durumu uzamanlar değerlendirdi. Dolar kurunun yükselmesinden sonra inşaat maliyetleri son zamanlarda yüzde 67.47 civarında artış gösterdi. Söz konusu artış inşaatlarda fiyatlara zam olarak yansımaya başladı. Bu durumda önceden sözleşmesi gerçekleştirilmiş projeler zora girmeye başlamışken taahhüt ve kentsel dönüşüm projelerinde sorunlar gün yüzüne çıktı. Kamu tarafında müteahhitlere fiyat farkı düzenlemesi gerçekleşirken, özel sektör de ise hak sahipleri ile müteahhitler karşı karşıya geldi.
Döviz artışı gerekçe gösterilemez
Posta Gazetesi'nden Meltem Kara Söyleyenoğlu'nun haberine göre, Avukat Hanife Emine Kara, ekonomik kriz veya döviz artışının tek başına yeterli olmayacağını ifade etti. Kara, “Dövizde yaşanan artış ve dalgalanmalar Yargıtay tarafından çoğunlukla ‘öngörülebilir’ bir durum olarak kabul ediliyor. Ancak sözleşme akdedildikten sonra ortaya çıkan durumun öngörülemeyecek boyutta olduğu hallerde tarafların bu kanun hükmüne başvurabilmeleri mümkün. Müteahhitlerin, sözleşmenin uyarlanması talebiyle bir dava açması halinde, sadece döviz kurunda yaşanan artışı değil değişimin kendi durumuna etkilerini ayrıntıları ile izah ve ispat etmesi gerekir" diye konuştu.
Tamamlanmış binada ek ücret istenilir mi?
Türk hukukunun en temel kurallarının arasında ‘dürüstlük’ olduğunu söyleyen Kara, “Arsa sahipleri ile sözleşme akdederek bir binanın inşasına bundan aylar, belki de yıllar önce başlayan bir müteahhidin, binayı tamamlamış olmasına rağmen, bağımsız bölümleri arsa sahiplerine teslim ederken döviz kurunun arttığını gerekçe göstererek, sözleşmede kararlaştırılmayan ek bedel talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olacağı kanaatindeyim" diye açıkladı.
Emine Kara, böyle bir taleple karşılaşan vatandaşların izleyecekleri yolu şöyle anlattı:
"Arsa sahipleri ilk iş olarak hazırlayacakları bir ihtarnameyi noter kanalıyla müteahhide tebliğ ederek bağımsız bölüm anahtarlarının teslimini talep etmelidir. Bu talebe de müteahhidin riayet etmemesi halinde arsa sahiplerinin yargıya başvurmasını tavsiye ederiz."
Fesih hakkı bulunuyor mu?
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz ise fesih hakklarına değinerek şu iafdeleri kullandı:
"1 yıl içerisinde inşaata hiç başlanmadığı durumda, arsa sahipleri kaynaklı bir gecikme, yapım işinin başlamasına engel bir yargı ve idari karar olmamalı. İnşaat başlamaması müteahhit kaynaklı olmalı. 6 aydır duran projelerde ise arsa sahipleri inşaatın devam etmediğini belediyenin tespiti, tutanaklar, yapı denetim sistemi kayıtları, fotoğraf ve uydu görüntüleri ile ortaya koymalı. Sözleşme feshini sağlayabilmek arsa sahiplerinin 3’te 2 çoğunluk ile karar almaları gerekiyor."
Uyarma davası açılabilir mi?
Ali Güvenç Kiraz, Borçlar Kanunu’nun 138. maddesine göre müteahhitin uyarlama talep edebileceğini aktararak, "Eğer bu maliyet artışı öngörülemeyecek bir hale geldiyse, müteahhitin mahvına sebep olacaksa, mahkemeye başvurarak uyarlama talep edebilir. Örneğin, 1 milyona mal edeceği bir yer 1.3 milyona mal oldu. Müteahhit, ‘cebimden para verip hak sahibinin binasını mı karşılayacağım?’ diyebilir" dedi.
Zarar meydana gelmişse!
Kiraz, şöyle devam etti: "Eğer zarar varsa uyarlama yapılır, burada temel kriter müteahhitin mahvına sebep olmayacak. Ancak hesaplanan kâr bir miktar azalmışsa, uyarlama talebi kabul olmaz. Çünkü, enflasyonist bir ülkede maliyetlerin artacağını da önceden öngörebilmelidir."
2022 yılı inşaat metrekare maliyet fiyatları açıklandı!
İnşaat maliyetlerinde rekor yükseliş: Bir yılda yüzde 67,74 arttı!