Kentsel dönüşümle yeni şehirler kuruluyor!

YeniBirlik Gazetesi yazarlarından Neşe Berber bugünkü köşesinde ''Yeni şehirler kuruluyor'' başlıklı yazısını yayınladı. İşte, o yazı.. 

Türkiye'de büyük bir kentsel dönüşüm hareketi yaşanıyor. Bugüne kadar gittiğim illere şöyle bir bakarsak son bir yıl içinde neredeyse her bölgemizin birkaç ilini ziyaret etmiş oldum. Ankara, Tekirdağ, Edirne, Bursa, Balıkesir, İzmir, Muğla, Antalya, Rize, Erzurum, Sivas, Bayburt, Kars, Muş, Van, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Adana, Mersin, Batman, Mardin, Bitlis, Konya bu gittiğim illerin bazıları...

Ülkemizin topraklarının büyük bir kısmı deprem bölgesi içerisinde. Tabi geçmişte yaşanan bu depremler sonucu illerde büyük değişimler yaşanmış. Yaşam alanlarımızı her türlü afet riskine karşı güvenli hale getirmek amacıyla 2012 yılında kanun çıkartılmış ve bu kanunun sunduğu kolaylık, teşvik ve muafiyetler çerçevesinde riskli yapı stokunu hızlı bir dönüşüm sürecine girmesini sağlamıştır.

Bu süreçte, uygulamalarda yaşanan aksaklıkların çözümü amacıyla da kanun ve yönetmeliklerimizde revizyona girmiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi ve belediyeler güçlü bir iş birliği içine girmiş. Kentsel dönüşüm dendiği zaman artık belediyeleri bunun dışında görmemiz imkansız hatta işin en önemli parçası olduğunu yapılan çalışmalarda görmeye başladık.

Şehirlerimizde gördüğüm en büyük eksiklik sosyal ve teknik altyapı alanları. Çoğu belediye başkanı da bunu görüşmelerimizde dile getiriyorlar. Hatta ilk önceliklerinin sosyal projelerden çok alt yapı sorunlarının giderilmesine yönelik çalışmalar olduğunu anlatıyorlar. Kentsel dönüşüm projelerinin başlamasının yaşam alanlarının tüm ihtiyaçlarının tam anlamıyla karşılanması için büyük fırsat olarak değerlendirebiliriz.

Bugün, kentsel dönüşüm uygulamalarında yapılan müdahalelerin kentlere geri dönülmez tahribatlara yol açmaması için kentsel dönüşüm sürecinin, parçalı müdahaleler yerine planlama disiplini çerçevesinde bütüncül olarak yönetilmesine ihtiyaç vardır.

Kentlerimizin gelişimine, imar planlarına göre arazi kullanım kararları ile yön verip, yaşam alanlarımızın ihtiyacı olan her türlü sosyal yaşam alanları (park, okul, yol, cami, hastane vb.) alanlarını yine bu planlar ile sağlanmalı. Böylece, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçları karşılanan, yaşam kalitesi arttırılan kentlerimiz, daha rekabetçi, yaşanabilir ve sürdürülebilir hale gelecektir.

Anadolu'nun bir çok ilinde yeni yerleşim alanları işte tam bu anlamda yeni binalar yaşanabilir sosyal alanlar ile birlikte dönüştürülmeye başlamış. Modern yapılar, sosyal yaşam alanları halkın artık lüks değil ihtiyaç olduğu bilinci ile çok muntazam şehirler kurulmaya başlanmış.

Eski şehirlerin düzenlenmesinin yanı sıra şehrin biraz dışında yeni şehirler kurularak yeni, modern ve depreme dayanıklı yaşanabilir alanlar kurulmaya başlanmış bile...

Anadolu'daki şehirlerden İstanbul'a göç edenlerinde, kendi şehirlerinde yeni modem şehirlerin kurulması ve iş alanlarının artması sosyal yaşam alanları ile kültür sanat spor aktivitelerinin olması ile birlikte yeniden kendi şehirlerine tersine göçü artırmaya başlamış.