Dünyanın Sarayı: Topkapı Haberi
Dünya Mirası İstanbul kitabının başındaki Sunuş'u VakıfBank Genel Müdürü Süleyman Kalkan yazmış.
Ahmet Emre Bilgili'nin Önsöz'de, yakınmasını dile getiren saptamasına ben de katılıyorum:
"...Diğer bir deyişle, İstanbul'un önüne, ne ona yaraşır özgün bir hedef konmuş, ne de bir strateji çizilmiştir. Onun kendi haline bırakılmışlığı, İstanbul'u adeta tüm ülkeyi besleyen bir sanayi ve ticaret şehri haline getirmiştir. Sanayi de, seçilecek en yanlış mekân olan, şehrin en önemli tarihi ve kültürel havzası olan Haliç'te yoğunlaştırılmıştır. Şehrin ticari kazanımları da kendi gelişimi için harcanmamış ve böylece onu kendi haline bırakılmışlığın da ötesine itmişiz.
Bu doğru tespitlerin yanında başka doğrulan da ifade etmek gerekir. İstanbul, eşsizliğin bir arada ve doruk noktasında bulunduğu medeniyetleri inşa eden bir dünya şehridir."