Kira

Kiraları bankadan ödeme yükümlülüğü nasıl işleyecek? Ev sahipleri ve kiracılara ceza şoku!

Geçtiğimiz günlerde kiralara elden ödeme zorunluluğu getirildi. Peki kiraları bankadan ödeme yükümlülüğü nasıl işleyecek? İşte o düzenleme ile ilgili detaylar...

Ekonomimcom köşe yazarı Bumin Doğrusöz, bugünkü köşesinde kiraları elden ödeme düzenlemesini kaleme aldı. Doğrusöz, yazısına "213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257’nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, mükelleflere ve mükellef olmayanlara, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenmiş olan belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğu getirme ve bu zorunluluğun çerçevesini ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi tanındı" diyerek başladı.

Bakanlığın bu yetkisini geçmişte, 29.7.2008 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 268 no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile kullanarak konut kira bedelleri için aylık kira bedelinin 500 TL'yi aştığı durumlar için ödemeleri banka, benzeri finans kurumları veya PTT tarafından düzenlenen belgelerle tevsik zorunluluğunu 1 Kasım 2008 tarihinde getirdiğinin altını çizen Doğrusçz, iş yeri kira bedelleri için de bu zoyunluluğun herhangi bir parasal sınır olmaksızın öngörüldüğünü belirtti.

Bumin Doğrusöz, geçtiğimiz günlerde, 17.10.2024 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 328 no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yeni bir düzenlemeye gidildiğine, konut kira bedelleri için öngörülen parasal sınırın kaldırılarak, konut ve iş yeri kira bedellerinin tamamı için banka veya PTT tarafından düzenlenen belgelerle tevsik zorunluluğu getirildiğine vurgu yaptı. 

"Bu nedenşe artık gerek kiraya verenler gerek kiralayanlar bu konudaki ödeme ya da tahsilatlarını fakat anılan kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle kanıtlayabileceklerdir. Aylık kira bedeli 500 lira altında olan konutlar için bu yükümlülük, 17.10.2024 tarihinin ardından gerçekleştirilecek kira ödemeleri için başlamıştır" diye konuşan Doğrusöz, Kira bedeline ilişkin parasal sınırın da kalmasıyla haftalık, günlük veya benzeri kısa süreli kiralamalar da anılan kurumlardan alınacak belgelerlerle tevsik yükümlülüğünün kapsamına girdiğini aktardı. 

Konut ve iş yerini kiraya verenler ve bunları kiralayanların, kira bedeline ilişkin mahkeme ve icra yoluyla ya da ayni şekilde gerçekleştirdikleri tahsilat ve ödemeler için bu şekilde tevsik zorunluluğunun söz konusu olmadığını aktaran Doğrusöz, yazısını şu şekilde sürdürdü:

"Bakanlık bu Genel Tebliği ile “hisseli gayrimenkullerin kiralanmasında, kira bedelinin tamamının kiraya verenlerden birine bankalar ya da PTT aracılığıyla ödenmesi durumunda, tevsik zorunluluğunun yerine getirildiği kabul edilir” açıklamasında da bulunmuş ve bu açıklama ile hisseli gayrimenkullerin hissedarlardan biri tarafından da kiraya verilebileceğini kabul etmiştir ki bu açıklama biraz sorunludur. Bu açıklamadan hisseli gayrimenkullerin maliklerinden biri tarafından da kiraya verilebileceği anlaşılmaması gerekiyor. Bu konuda Medeni Kanun’un iştirak halinde (elbirliği) mülkiyet ve müşterek (paylı) mülkiyet kurallarının geçerli olduğu bilinmelidir. Fakat bakanlığın bu açıklamayı yaparken, aynı zamanda, hisseli gayrimenkullerin maliklerden yalnızca biri ya da ikisi tarafından kiraya verilmesi durumunda bu kiranın beyanı ve özellikle işyeri kiraları açısından stopajın mahsubu konusunu da açıklaması yerinde olurdu. Zira bu konu uygulamada zaman zaman tereddütlere neden olmaktadır. 

Bankalar ya da PTT aracı kılınmak suretiyle; para yatırma, havale, EFT, çek, banka ve kredi kartı gibi araçlar kullanılmak şartıyla yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont ya da hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden, bu belgeler de tevsik edici belge kabul edilecektir. Bankaların internet şubeleri üzerinden yapılan ödeme ve tahsilatlarda da tevsik yükümlülüğü yerine getirilmiş olarak görülecektir. Fakat kiracıların kiralarını öderken ödeme sebebi olarak “kira ödemesi” şeklinde bir açıklama yazdırmalarında, ileride çıkabilecek ihtilaflar açısından fayda vardır. 

Bakanlık anılan Genel Tebliği ile bu yükümlülüğe uymayanlara özel usulsüzlük cezası uygulayacağını da açıklamıştır. Bu konuda kesilebilecek özel usulsüzlük cezası ise banka veya PTT belgeleriyle tevsik edilemeyen kira bedelinin %10’u nispetinde olacaktır. Ancak kesilen ceza 2024 yılı için, birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı için 20 bin TL’den, ikinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler için 10 bin TL’den, bunlar dışında kalanlar için ise 5 bin TL’den az olamayacaktır. Öte yandan Vergi Usul Kanunu’na göre bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı (2024 yılı için) 20 milyon TL’yi de geçemeyecektir. Örneğin aylık kira bedeli 50 bin TL olmak üzere bir Avukatın bir ofis kiraladığını ve bir yıl boyunca kira bedelini her ay elden ödediğini düşünürsek, Avukata toplam 240 bin TL, kiraya verene ise (sadece GMSİ mükellefi olduğunu düşünürsek) 60 bin TL olacaktır. Eğer Avukat bir yıllık kirayı peşin ödedi ise bu defa, fiil tek kabahat işleme kararı ile gerçekleştiğinden Avukata 60 bin TL, mal sahibine 5 bin TL ceza kesilecektir. Bu cezalar ölçüsüz ve eşitliğe aykırıdır. 

Tevsik zorunluluğuna aykırı bir şekilde ödeme yapan kiracıların; durumu, ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmesi halinde, ödemede bulunan kiracı adına özel usulsüzlük cezası kesilmeyecek, sadece kiraya verene ceza uygulanacaktır. 

Bu tebliğ ile -öncesinde de olduğu gibi- bütün kira ödemelerinin kayıt altına alınıp izlenir hale geleceğini düşünmek mümkün değildir. Çünkü elden ödemelerde kiraya verenden alınabilecek alelade bir makbuz veya kira sözleşmesine atılacak bir imza kiracı açısından kiranın ödendiğini ispata, mahkeme veya icra daireleri nezdinde yeterli olmaktadır. Bu nedenle, eğer kayıt dışı ekonomi ile gerçekten mücadele edilmek isteniyorsa, bu tür düzenlemelerin vergi mevzuatında değil, özel hukuk mevzuatı içerisinde yapılması gerekir.  "

Emlak vergisi 2.taksit ödemeleri 1 Kasım’da başlıyor! Evi ve arsası olan tapu sahipleri dikkat! 

Yapı dönüşümü için 584 milyar TL kaynak ayrıldı! Hükümet harekete geçti, dönüşmesi gereken çok bina var!

Tüketicilerin korunmasına yönelik kanun teklifi Meclis'ten geçti!  Konut satışında usulsüzlüklere 6 milyon TL ceza!