Kiralık konut fiyatları nasıl düşer?
Habertürk Gazetesi köşe yazarı Oray Eğin bugünkü köşesinde konut sektöründe son günlerdir gündemden düşmeyen kiralık ev krizini kaleme aldı. İşte Oray Eğin'in 'Ev bulamayan öğrencilere çözüm önerim: Üniversiteyi bırakın' başlıklı yazısı...
Son zamanlarda konut kiraları gündemden düşmüyor. Üniversitelerin açılmasıyla beraber, kentlerdeki ev kiraları uçuşa geçti. Bugünlerde konut bulmak neredeyse imkansız hale geldi.
"Bugünlerde ev kiraları, okulların açılmasıyla birlikte büyük şehirlere dönen öğrencilerin ev bulamamaları konuşuluyor" değerlendirmesinde bulunan Habertürk Gazetesi köşe yazarı Oray Eğin, kira fiyatlarının düşmesi için bir öneride bulundu. İşte Oray Eğin'in yazısının devamı:
Alternatif çözüm önerileri geliyor: Konaklama evlerinin, otellerin, lojmanların kapılarını öğrencilere açması teklif ediliyor, ev sahiplerinden anlayış isteniyor, kira fiyatlarına devletin müdahalesi söz konusu. Oysa özünde bir barınma krizi değil şu anda yaşanan. Yanlış eğitim politikasının doğurduğu apartman üniversitelerinin ülkenin dört bir yanını kaplaması, üniversite okuması gerekmeyen gençlerin kendilerini üniversite okumaya mecbur hissetmeleri, uluslararası standartların çok altında kalan, Türkiye’deki çıtanın bile altındaki üniversitelerden bir sürü niteliksiz mezun doğması. Sadece uzaktan kira krizi varmış gibi gözüküyor.
Bugün kalitesiz üniversitelerden mezun olmak için ev bulmak gibi pek çok engelle karşılaşan, mezun olabilirse de iş bulmakta zorlanacak bu gençler hiç bu işe yeltenmeseler topluma çok daha faydalı olabilirlerdi. Tıpkı uçakların kalkmadığı havalimanları açmak ya da araçların geçmediği otobanlar yapmak gibi ülkenin dört bir yanına üniversite açmak da gelişmişlik göstergesi olarak kabul gördü. Yaklaşık 20 yıldır bu mesajın alıcısı da var, zira varlığını böylesi bir göstermelik büyüme üzerine kuran iktidar hala ömrünü sürdürüyor. Ama bu göstermelik gelişmişliğin doğurduğu en büyük sorun zanaatın ortadan kalkması. Hayvancılık, çiftçilik yapsalar, marangoz olsalar, peynir ya da ekmek üretimine ya da şarapçılığa girseler ülkedeki üretimin çıtasını çok daha yukarı taşıyabilirlerdi. Onun yerine prestij mertebesiymiş gibi sunulan üniversitede hayatlarını feda ediyorlar. Bu gençlerin üniversiteden hiçbir kazanımlarının olmadığı ortada. Şimdi bir dolu üniversite mezunu var, ama bir tane düzgün marangoz bulursanız öpüp başınıza koyun.
Üniversitelerin eğitim verme dışında en önemli görevi bireyin özgürleşmesini sağlamak, zihinlerindeki duvarları yerle bir etmek, her tabunun sorgulanabilir olduğunu öğretmektir. Ancak ne yazık ki bu ikincil ama bana kalırsa en önemli fonksiyon – zira insan bir şey öğrenecekse kitap okuyarak öğrenebilir – hem Türkiye’de hem de Batı’da erozyona uğruyor. Batı’da “politik doğruculuk” ve “iptal kültürü” tabudeviren, sorgulayan, meydan okuyan tartışmaların önünü kibarlıkla kesiyor. Türkiye’de muhafazakarlık ve polis devletinin tehdidi dış dünyadan bağımsız ve özgür olması gereken üniversite kürsüsüne pranga vuruyor. Öğrettiği ders yüzünden hakkında soruşturma açılan akademisyenler oldukça hangi üniversite kültüründen bahsedebiliriz? Sadece apartman üniversitelerinden.
Ev sorununa kısa yoldan çözüm mü istiyorsunuz: Bütün apartman üniversitelerini kapatın ve apartmana çevirin.
Kiralık konutlarda fiyat krizi!
Kira zammında yasal sınır nedir?