Kiralık konut piyasası için kamu-özel sektör iş birliği önerisi!
Yükselen ev fiyatları nedeniyle, satın alma eğilimine bağlı olarak konut sahibi olmak gitgide zorlaşırken, kiralık evler için bir öneri geldi. İşte ayrıntılar...
Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, kiralık konut piyasası kapsamında uygun senaryolardan birinin kamu-özel sektör iş birliği modelleri olduğunu dile getirdi. Ali Hepşen, "Bu sayede üretici, kamu, finansman sağlayıcı ve geliri açısından satın alım yapamayan ya da mevcut yüksek kira giderini karşılayamayan hane halkı ortak bir noktada uzlaşabilir" diye konuştu.
Tanım olarak bakıldığında, “Kamu Özel Sektör İşbirliği (KÖİ)” bir sözleşmeye dayalı şekilde, yatırım ve hizmetlerin, projeye yönelik maliyet, risk ve getirilerinin, kamu ve özel sektör arasında paylaşılması yoluyla gerçekleştirilmesi şeklinde tanımlandığını aktaran Hepşen, klasik yöntemlerden ayıran en önemli özelliğin ise bu projelerde kamu ve özel firmanın, yatırım, risk, finansman, sorumluluk ve kar gibi konularda paylaşım içinde olduğunu tarafların inşaat ve işletme sinerjisi oluştuğunu vurguladı.
"Kamu ve özel sektörün ortaklığa gitmesinin amacı, iki tarafın da sahip olduğu avantajları ortak bir projede kullanabilmesidir. Her projede tarafların üstleneceği roller farklı olabilir" açıklamasında bulunan Ali Hepşen, "Bu konuda Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği’nin kiralık mülk piyasası özelinde barınma sorununun önlenmesi hususundaki KÖİ modeli önerisinin önemli olduğunu düşünmekteyim. Kamu özel sektör işbirliği (KÖİ) kapsamında üretilecek konutlar için öncelik üretim maliyetlerinin aşağıya çekilmesi hedeflenmelidir" şeklinde konuştu.
Bu kapsamda, maliyet unsurlarından biri olan arsa temininin ve altyapı maliyetlerinin kamu tarafından bedelsiz şekilde sağlanmasının planlanması gerektiğinin altını çizen Hepşen, konuyla ilgili "Söz konusu modelde kamu idaresi “kira temelli erişilebilir konut” geliştirilecek arsanın üst hakkını devrederek süreci başlatmaktadır.
Süreç içerisinde kamunun devam eden sorumlulukları ise, proje sahasının ilgili tüm izin ve imar süreçlerini hazırlamak, proje finans kurgusu içerisinde belirli garantileri sunmak, proje süresince gerekli durumlar için kamu denetimlerini yürütmek ve sözleşme sonunda konutların kamuya devir işlemlerini yapmaktır" açıklamasında bulundu.
Ali Hepşen, altyapısı hazır bu arsalarda, özel sektörün projenin finansmanını sağladığına, konut ve ticari bölümler inşa edeceğine ve tamamlayacak, sözleşme süresince bakım ve onarımlarını yapacağına; kiralamaları ve tahsilatları gerçekleştireceğine, yatırımın büyüklüğüne göre uzun dönemli kiralamalar sonunda mülkiyeti ve projeyi kamuya devredeceğine dikkat çekti.
"Bu yapı içerisinde belirlenecek kira fiyatlarının hanehalkı ortalama harcanabilir gelirinin 1/3’ünü aşmaması gerekir" değerlendirmesinde bulunan Hepşen, cari kira fiyatlarının belirlenmesinde ise Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’ne üye gerçek ve tüzel kişilerin yetkili olması gerektiğini vurguladı.
"Gayrimenkul projelerinde kamu-özel sektör ortaklıkları, her iki taraf için de çeşitli menfaatler sağlamaktadır" diye konuşan Hepşen, kamu ve özel sektör yatırımcılarının beraber hareket etmesinin, büyük miktarda sermaye gereken ve kamunun tek başına gayrimenkul proje yatırımı için yapım, imar ve temin işlerini karşılayamadığı bir projede uygun alternatif olduğunun altını çizdi.
Uzmanlardan ev almak isteyenlere son dakika uyarısı! Yeni Evim kampanyasında buna dikkat!
Yeni Evim kampanyasına yoğun ilgi! Satış ofisleri ilk günden doldu, telefonlar susmadı!
