KKTC'ye Su Temin Projesi, KKTC için bir milattır!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Yanı başımız kan gölü, büyük trajediler yaşanıyor. Bu 2,5 milyon mülteciye kucak açan, ekmeğini bölüşen Türkiye Cumhuriyeti oldu. Bize geçmişte yaptıkları katkıların yanında şimdi de suyu bizimle paylaşıyorlar" dedi.

Akıncı, KKTC'ye Su Temin Projesi kapsamında Geçitköy Barajı açılış töreninde yaptığı konuşmada, projenin önemine değinerek, "Bugün KKTC için bir milattır. Bugünden sonrasıyla bugünden öncesini tarihçiler ayıracak. Bu suyun bu topraklara ulaşması o denli önemlidir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasına şöyle devam etti:

"1998 yılında yine buralarda birkaç kilometre ötede Türkiye'den buraya su getirmeyle ilgili bir tören düzenlemiştik. Balonla su temin projesiydi. Hiç unutmam Sayın Demirel, 'şimdi balonla getirdik ama göreceksiniz Türkiye'den bu suyu biz borularla da getireceğiz, 2 yıl içinde de bu proje gerçekleşecek' demişti. Bu proje zor bir projeydi, kolay değildi ama niyet ortadaydı. Rahmetli Demirel'e nasip olmadı ama Sayın Tayyip Erdoğan'a nasip oldu."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu projeye büyük emek verdiğini, fikren ve vicdanen bu projenin arkasında durduğunu ifade eden Akıncı, "Sayın Erdoğan bu projeye gerçekten inandı, bu projeye emek koydu, inanç koydu, kararlılık koydu. Yiğidi öldür ama hakkını teslim et diye bir laf vardır. Bu konuda Sayın Erdoğan'ın hakkını teslim etmek ve kendisine teşekkür etmek gerekir" ifadelerini kullandı. 

Türkiye'nin 2,5 milyon Suriyeli sığınmacıyı ağırladığını ve bunun çok önemli olduğunu belirten Akıncı, sözlerine şöyle konuştu:

"Yanı başımız kan gölü, büyük trajediler yaşanıyor. Bu 2,5 milyon mülteciye kucak açan, ekmeğini bölüşen Türkiye Cumhuriyeti oldu. Bize geçmişte yaptıkları katkıların yanında şimdi de suyu bizimle paylaşıyorlar. Bu büyük ve güzel bir olaydır. Bu su sadece bir su değil, Kıbrıs'ta yaşamayanlar son yıllarda suyun ne hale geldiğini tam olarak kavrayamazlar. Biz, deniz suyuyla ağzımızı fırçalıyoruz, evlerde mutfaklarda kadınlarımız, o suda fasulyenin pişmediğinden, pişiremediklerinden şikayet ediyorlar. Eskiden çeşmelerimizden içme suyu akardı artık şişe suyu alıyoruz. Dolayısıyla su bizim için gerçekten çok çok önemli ve bu olayın bugün çözümlenmekte olması aynı zamanda Kıbrıs'ın geleceğine çok büyük bir katkıdır. Kıbrıs'ta barış sürecine, çözüm sürecine de bir katkıdır."

Törene katılanlardan, Doğu Akdeniz'deki enerji yataklarıyla birlikte değerlendirildiğinde doğalgazın bir enerji koridoruyla Kıbrıs üzerinden Türkiye'ye, Türkiye'den Avrupa Birliği'ne ulaştırıldığını hayal etmelerini isteyen Akıncı, şunları kaydetti:

"Türkiye'den bir kabloyla şu anda zaten Güney Kıbrıs'ta enterkonnekte olmakta olan elektrik ağlarının, elektrik şebekelerinin yine Türkiye üzerinden Avrupa ile enterkonnekte olduğunu düşünün. Türkiye'den gelmekte olan bu suyun, bu teknolojinin sürdürülebilirliğiyle yeni ufuklar açılacağını, güneyle de bu suyu paylaşabileceğimiz gibi Ortadoğu ile bile paylaşılabilecek bir duruma gelinebileceğini ben görebiliyorum.

Bu proje hayal etmeye başlamakla gerçekleşti. Benim de Doğu Akdeniz'le ilgili bu vizyonum gerçekleşirse bütün bölge ülkeleri bundan kazançlı çıkar. Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumlar, Türkiye ile Yunanistan yeni bir ilişkiye geçer, Türkiye ile AB yeni bir ilişki kurar. Bütün bunlar bölgemizi son derece önemli ve pozitif olarak etkileyecek olan konulardır."

Akıncı, ayrıca Türkiye'den gelmekte olan 75 milyon metreküp suyun her damlasının çok değerli olduğunu dile getirerek, suyun yönetiminin de iyi yapılması gerektiğini, KKTC halkı olarak kendi kurumlarıyla, en akılcı ve en verimli yolları bularak en rasyonel biçimde bu suyu kullanmayı başarmaları gerektiğini vurguladı.

KKTC Başbakanı Ömer Soyer Kalyoncu da projenin, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin süregelen yakın işbirliğinin en parlak eseri olduğunu belirtti.

İleri teknoloji ürünü olarak askılı boru sistemiyle denizden geçilerek su aktarılan dünyadaki ilk proje olduğuna işaret eden Kalyoncu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetimiz bu suyun gelişinden sonra artık bütün su kaynaklarını, yer altı ve yer üstü, denetim altına, kontrol altına almak gibi bir görevle karşı karşıyadır. Artık meclisimizden geçecek bir yasayla bütün sularda kontrolü sağlamak gibi bir mecburiyetimiz vardır. Çünkü bu su, heba edilmemesi ve amacına da ulaşması gereken bir sudur. Bütün bunları dikkate alarak biz hükümet olarak DSİ ile işbirliğine bundan sonra da devam edeceğiz. 

Bu su bize içilebilir, kullanılabilir ve tarımda da daha fazla ürün yetiştirilebilir bir su olarak gelirken aynı zamanda barışa yeni bir parametre olarak geliyor. Suyun bir hayat olduğunu, geçmişte ve şimdi halen ekmeğini bizimle paylaşan Anadolu insanının, Türkiye Cumhuriyeti devletinin şimdi de suyu paylaştığını, yani hayatı paylaştığının farkındayız ve tavrımız o doğrultuda olacaktır."  

Kıbrıs'ın 2050 yılına kadar su ihtiyacı karşılanacak

Proje ile KKTC'nin uzun vadeli su ihtiyacının karşılanması için, Anamur Dragon Çayı üzerinde tesis edilen Alaköprü Barajı'ndan alınacak yıllık 75 milyon metreküp su, 2050 yılına kadar Kıbrıs’ın bütün içme suyu ihtiyacını karşılayacak. 

Suyun yaklaşık 38 milyon metreküpü, KKTC’de inşa edilecek arıtma tesislerinde arıtıldıktan sonra içme suyu maksatlı kullanılacak. Kalan 37 milyon metreküp su ise zirai sulama amaçlı kullanılacak.

Böylece uzun yıllardır su yetersizliği ve su kalitesindeki kötüleşme sebebiyle sıkıntı yaşayan ada halkının uzun vadeli su ihtiyacı karşılanmış olacak. 

AA