Sektörel

Konut alırken pazarlık şansı olan için iyi bir dönem

Mal sahipleri, piyasanın durgun olduğu şu günlerde pazarlığa oldukça açık.

Emlakçılar, gayrimenkul piyasasında yaşanan gelişmeleri yorumlarken, "Yüzde 20'leri bulan düşüşler yaşanıyor" ifadelerini kullanıyor. Peki, bu düşüşler tüm bölgeleri kapsıyor mu? Elbette, fiyatların yükselmeye devam ettiği belgeler de var. Fakat sektörün önde gelenleri, genel bir durgunluk halinden bahsediyor. Markalı emlak sektörünün en büyük firması Turyap'ın Yönetim Kurulu üyesi Başak Soner de, durgunluk var görüşüne katılıyor ama, bu ortamı iyi değrelendirmek gerektiğini de ekliyor. Soner, "Satılacağı öngörüsüyle onbinlerce konut yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Kredi faizlerinin aniden yükseleceğini; bankacılık, sektörün ayrılmaz bir parçası olmuşken, ev almak için tekrar eski günlerdeki gibi toplu paraya ihtiyaç duyulacağını ve bu paraya sahip olunmayınca satın alma hareketinin kesileceğini kimse düşünmedi" ifadelerini kullandıktan sonra şöyle devam ediyor:

Ev sahibi olma fırsatı

"Ev sahibi olma yaşı düşmüş, sadece orta yaş ve üzerindekiler değil 25-35 yaş grubu da potansiyel alıcılar arasına girmişti. Arz da, talep de son derece canlıydı. Şimdi tüm bu konutları yıkmak söz konusu olmadığına göre, satışını gerçekleştirmenin yöntemlerini bulmak gerekir. Sektörün tüm oyuncuları elini taşın altına koymak zorunda. Müteahhit rakamları bir miktar aşağı çekmeli. Üretim maliyetinin altına düşürmese de, özellikle döviz cinsinden fiyatlandırılan markalı projelerde (dövizdeki artışla birlikte) otomatikman yükselen rakamların yüzde 10-15 civarında aşağı çekilmesi, alıcı nezdinde bir tür 'indirim' gibi algılanıyor. Öte yandan peşin parası olan için pazarlık şansının hayli fazla olduğu son derece avantajlı bir dönem bu. Nakitle gidildiğinde, istenilen konuta en uygun fiyatla kavuşmak mümkün. Piyasanın canlı olduğu, düşük faizli kredilerin hevesle kullanıldığı dönemde pek taviz vermeyen mal sahipleri, şu günlerde pazarlığa açık."

Başak Soner, kiracıların ev sahibi olması için çok uygun fırsatlar olduğunu da düşünüyor. Soner, "En kötü senaryoda kredisini ödeyemeyen kişinin konutuna banka el koyar. Alacaklı olduğu miktarı o güne kadar yaptığı ödemelerden düşer, geriye kalan parayı iade eder. Yıllar boyunca kirada oturmaktansa bütün imkanlar seferber edilmeli, hatta faizi yüksek bile olsa kredi kullanmak suretiyle 'ev almak' tercih edilmeli. Madem ki her sayı sıfırdan büyük, aldığınız krediyi ödeyemediğinizde bile elinizde bir değer var; artı birdesiniz. Oysa kiracıysanız, elde var sıfır!" ifadesini kullandı.

Yaz ayları ile birlikte evlenmeler ve taşınmaların yoğunlaşacağını, zor koşullara rağmen belli bir hareket olacağını söyleyen Başak Soner, "Bu dönemi avantaja çevirmenin yollarını araştırmalıyız" diyor.

Kiralarda hareket yok, astığımız afişler eskiyor

İstanbul Ticaret Odası Emlak Komisyoncuları Komitesi üyesi ve Altın Gayrimenkul Yönetim Kurulu üyesi Nuri Özelmacıklı, İstanbul'da bazı bölgelerde emlak fiyatının korunduğunu, bazı bölgelerde ise yüzde 20'lere kadar düşüş olduğunu belirterek, "Yüzde 30'lar, 40'lar civarı düşüşü ben gözlemlemedim. Çünkü yüzde 30-40 düşüş demek, 200 bin YTL istenen bir dairenin 120-140 bin YTL'ye düşmesi demektir" diyor. Böyle aşırı düşüşlerin kesinlikle olmadığını ifade eden Nuri Özelmacıklı, şöyle devam ediyor: "Fiyatını koruyan bölgeler de var. Konut ve iş yeri arzının çok olduğu yerlerde maksimum yüzde 20 düşüş oldu. 200 bin YTL'lik ev, uzun süre alıcı çıkmadıysa 160 bin YTL'ye alınabilir. Şişirilmiş fiyatların düşmesini yaşıyoruz. Normal seyrine geriliyor. Normal seyrinden alınıyor aslında. İnşaat firmaları eski kár marjlarını beklemesin. Kiralarda da bir hareketlilik yok. Afişlerimiz eskiyor. Kiralarla beraber fiyatlar da geri sayıyor. Bazı mülk sahipleri 5 bin YTL'lik kiracının yerine afişi 6 bin YTL koyuyor. Ama verenler de 4 bin YTL öneriyor. Mülk sahibinin istediği fiyat çıkmayınca da iş yeri duruyor. Ayrıca, alternatifler de arttı. Bir sokakta 10 afişe kadar kiralık var. İyi pazarlık gücü ola, güven oluşturanlar kolay kiralık bulabilir."

Sıkışan önce yazlığı satıyor

Nuri Özelmacıklı, yazlık fiyatlarında da bu yıl artış yaşanmasını beklemediğini ifade ediyor. "İnsanlar sıkışınca, ekonomi bozulunca ilk önce yazlıklarını satıyor. İşi bozulanlar, evini satmaktansa yazlığını satıyor. Aslında önce devremülk varsa o satılıyor, arsa varsa arsa, sonra yazlık varsa yazlık satılıyor. Dükkan ve ev en sona gelir" diye konuşuyor.

İstanbul'da 'ev satın almak' daima kazandırır

Başak Soner, araştırmalara göre İstanbul'da gayrimenkul yatırımı yapmanın orta ve uzun vadede hiçbir zaman kaybettirmediğine dikkat çekerek, "Belli başlı semtler daha şimdiden yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiş ve yatırımcısına gelecekte büyük rant sağlayacağının sinyallerini vermiştir. Ancak, dengelerin sık değiştiği bir ekonomiye sahip olduğundan, bugün doğru yatırım olarak kabul edilen semtlerde emlak satın almak, 1 ya da 2 yıl sonra sanıldığı kadar kazanç getirmeyebilir" dedi. Emlak yatırımının kaderinin, semtin bugün değerli oluşuyla değil, yakınında yer alacak büyük yatırımların semte kazandırdıklarıyla belirlendiğini aktaran Basak Soner, "Bu nedenle yatırım önerisi olarak belli bir bölgeyi önermek yerine bazı kriterlere bakılmalı" ifadesini kullanıyor.

hurriyetemlak.com