28 / 12 / 2024

Konut almanın zamanı yok!

Konut almanın zamanı yok!

Fırsatları beklemek zarar verici olabilir. O andaki koşulları ve seçenekleri en iyi şekilde değerlendirmek konut alıcısının lehine olacaktır..



Son dönemde sektörümüzle ilgili gündemi en çok meşgul eden konuların başında "konut almak için doğru zaman mı, değil mi" sorusu geliyor. Bu sorunun temel nedeni, Amerika'da yaşanan mortgage krizinin Avrupa'yı etkilemeye başlamasından kaynaklanıyor. Mortgage kredisi veren banka ve finans kuruluşlarının zararları, finans sektöründe likidite daralmasına yol açmış ve başta Amerika olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinde konut fiyatlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Finans sektöründe yaşanan likidite sorununun, ülkemiz dahil Avrupa ve Amerika'yı ne kadar etkileyeceği hakkında konunun uzmanları bile net bir bilgi verememektedir. Ülkemize gelince, Mortgage Kanunu yeni yasalaşmış ve henüz bu yasa kapsamında önemli sayılacak ölçüde kredi verilmemiştir. Bankacılık sektörünün konut kredilerinde ciddi bir risk taşımıyor olması da sektör adına olumlu bir durumdur. Kaldı ki Türkiye'de gayrimenkul yatırımı hiçbir dönemde, 3-5 aylık bir yatırım aracı olarak görülmemiş, aksine her dönem en az 2-3 yıllık süreler içinde değerlendirilmiştir. Ülkemizde konut alıcıları profesyonel yatırımcıdan oluşmuyor. Yatırım amaçlı konut alımı yapanlar ise kira gelirinden çok konutun değer artışına dair beklentilerle karar veriyor. Ancak ülkemizdeki konut alıcılarının büyük bir kısmı kendisi veya aile bireylerinin oturması amacıyla yani ihtiyacı için ev alan "kullanıcı" kesim. Bu kişiler için evin değerinin artması veya bölgedeki kira değerlerinin yükselmesi çok önemli değil. Kişinin oturduğu evine verdiği değer, piyasanın o eve verdiği değerden çok daha önemli.

Beklemek zarar verebilir
Kullanmak için ev satın alan bir alıcı için ihtiyacı, istediği lokasyona dair kurduğu hayalleri ve beklentileri önemlidir. Bu kişi ihtiyaçlarına uygun bir evi bulduğunda, bütçesi ve alım gücü de yetiyorsa, alım kararını verir. Aldıktan sonra evin değeri ne olursa olsun, artık o beğendiği, hayalini kurduğu evde oturmaktadır ve diğer insanların bu eve biçtiği değerin onun için fazla bir önemi yoktur. Eğer alacağı konut zamanla değerini artırıyor ise de daha çok mutlu olur. Konut fiyatlarındaki artışlar ve düşüşler bireysel konut alıcılarının çok takip edebileceği bir süreç değil. Ancak profesyonel yatırımcılar sektördeki hareketleri takip edebilir ve bunu bir yatırım aracı olarak değerlendirebilirler. Eğer profesyonel bir yatırımcı değilse, fırsatları beklemek onun zarar görmesine de neden olabilir. O andaki koşulları ve seçenekleri en iyi şekilde değerlendirmek konut alıcısının lehine olur. Piyasalarda düşüş ya da yükseliş olacağı beklentisi ile hareket edilmemelidir. Ülkemizdeki konut alıcıları için bütçelerinin uygun olduğu her dönem ev almak için doğru zamandır.

Sektörün önü açık
Konut alıcısı beğendiği evi bulmuşsa ve bütçesi yetiyorsa, fırsat beklemesin, alsın! 1994 yılından 2004 yılına kadar geçen 10 yıllık bir süreçte yaşanan ekonomik krizler ve belirsizlikler konut sektörünü de olumsuz etkiledi. Konut ve inşaat sektörü, bireylerin gelirlerinin istikrar arz etmediği, finansman imkânlarının çok dar olduğu bu dönemi dalgalanmalarla ve nette de bir küçülme ile bitirdi. 2004 yılının ikinci yarısından itibaren konut sektöründe hızlı bir canlanma oldu, artan gelir seviyeleri, ekonomik istikrar ve finansman imkanlarındaki iyileşme ile birlikte 2005 yılında sektörde yıllık yüzde 20 gibi rekor büyüme oranları yakalandı. 2006'daki büyüme ile beraber 2007'de sektör biraz hız kesti, ancak yine de pek çok sektörden daha fazla büyümeye devam etti. Sektörde kısa vadede iniş çıkışlar her zaman olabilmekle birlikte orta ve uzun vadede gayrimenkulü kârlı bir yatırım aracı olarak değerlendirmek ve önermek mümkün. Ülkemizin nüfus yapısı, şehirleşme dinamikleri ve gelişen bir piyasa olarak büyüme potansiyeli dikkate alındığında, orta ve uzun vadede gayrimenkul sektörünün önü çok açık diyebiliriz. Son olarak, konut almak isteyenlere tavsiyem şu ki; hayallerini kurduğunuz evi bulduysanız ve bütçeniz de bunu karşılayabiliyorsa, beklemeniz için bir neden yok. Kısa vadede fiyatların düşmesi veya artması sizi etkilemesin. 2 yıl ve üzeri vadede, tüm yatırım enstrümanlarından daha fazla kazandığınızı görebilirsiniz.


 


ÖMER FARUK ÇELİK / SABAH


 


Geri Dön