30 / 04 / 2024

Konut kredilerinde aynı kalma yönünde beklenti yüzde 85

Konut kredilerinde aynı kalma yönünde beklenti yüzde 85

Kredilerin faiz oranlarına ilişkin beklentilere bakıldığında aynı kalma yönünde beklentiye sahip katılımcı oranı, konut kredilerinde yüzde 85 olarak gerçekleşti



Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) "Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketi" sonuçlarına göre, bankacılık sektörü yöneticilerinin önümüzdeki üç aylık dönemde gayri safi milli hasıla (GSMH), kredi hacimleri ve aktif büyüklüğü gibi göstergelerde olumlu gelişmeler olmasını, faiz oranlarının yatay bir seyir izlemesini, karlılığın durağan bir görünüm arz etmesini ve riskliliğin önceki dönemlere göre artmamasını bekliyor.
        
BDDK tarafından hazırlanan ve 68 üst düzey banka yöneticisi tarafından cevaplanan Temmuz-Eylül 2010 dönemine ilişkin "Bankacılık Sektörü Yönetici Kesimi Beklenti Anketinin" sonuçları açıklandı.
        
Anket sonuçlarına göre, ekonomik büyüme ve makroekonomik göstergelere ilişkin olumlu beklentilerin artarak devam ettiği görüldü. Özellikle GSMH, kredi hacimleri ve bankacılık sektörü aktif büyüklüğünde artış beklentisine sahip katılımcı sayısındaki artış dikkat çekti.
        
Diğer taraftan, ticari ve bireysel kredilerde takibe dönüşme oranındaki artış beklentilerinin düşüş göstermesi, bankacılık sektörü riskliliğindeki azalma ve faiz oranlarına ilişkin durağan beklenti ekonomik iyileşmenin devam edeceğine ilişkin diğer olumlu göstergeler olarak sıralandı.
        
Özetle, katılımcıların bir önceki anket döneminde var olan hem makroekonomik hem bankacılık sektörü göstergelerine ilişkin olumlu beklentileri önümüzdeki 3 aylık dönemde de devam etti.
        
Makroekonomik göstergelere ilişkin beklentilere bakıldığında, cari açık haricinde tüm beklentilerin olumlu yönde olduğu görüldü. Özellikle TÜFE de artış bekleyen katılımcı oranının yüzde 57’den yüzde 10’a düşmüş olması dikkat çekti.
        
Makroekonomik göstergelerden GSMH’da katılımcıların, yüzde 32’si önemli ölçüde olmak üzere, yüzde 98’i artış, yüzde 2’si azalma beklerken, bütçe açığında yüzde 29’u artış, yüzde 25’i aynı kalma, yüzde 45’i azalma, iç borçlanma faiz oranında yüzde 12’si artış, yüzde 79’u aynı kalma, yüzde 59’u azalma beklemekte.
        
Bu anket dönemindeki tek olumsuz beklenti olan cari açığın artacağına dair beklenti bir önceki anket döneminde yüzde 79 iken bu anket döneminde, yüzde 22’si önemli ölçüde olmak üzere, toplam yüzde 90’a çıktı. Cari işlemler açığının artacağına dair tahminlerin, ekonomik genişlemenin bir sonucu olarak artacak olan, ara mal ve enerji talebine dayandırıldığı düşünülmekte.
        
KREDİLER
        
Ankette, fon kaynaklarına ve kredi faiz oranlarına ilişkin beklentilerin geçen anket döneminde olduğu gibi ağırlıklı olarak aynı kalma yönünde olduğu görüldü.
        
Kredilerin faiz oranlarına ilişkin beklentilere bakıldığında aynı kalma yönünde beklentiye sahip katılımcı oranı, konut kredilerinde yüzde 85, diğer tüketici kredilerinde yüzde 84, ticari kredilerde yüzde 82, kredi kartlarında ise yüzde 84 seviyesinde oldu. Artacak beklentileri ise aynı sırayla yüzde 12, yüzde 15, yüzde 16, yüzde 6 olarak gerçekleşti.
        
Hem ticari hem bireysel kredi hacimlerinde, GSMH ve bankacılık sektörü aktiflerinde büyüme beklentileri ile uyumlu bir şekilde, artış yönündeki beklentiler hakim.
        
Kredi hacimlerinde artış beklentisine sahip katılımcı oranı konut kredilerinde yüzde 90, taşıt kredilerinde yüzde 54, ticari kredilerde yüzde 88, KOBİ kredilerinde yüzde 91 ve kredi kartlarında yüzde 81 seviyesinde gerçekleşti.
        
Kredi hacimlerine ilişkin cevaplarda takipteki tüketici kredisi ve ticari kredi hacimlerinin artacağına dair beklentilerin önceki anket dönemlerine göre önemli düşüş göstererek sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 43 olarak gerçekleşmesi dikkat çekti.
        
Kredi hacimlerini etkileyebilecek en önemli faktörlerin sorulduğu sorularda, bir önceki anket döneminde olduğu gibi, ticari krediler için ticari iç talepteki artma/azalma, bireysel krediler için ise tüketim talebindeki artma/azalma faktöründen etkilenebileceği ifade edildi.
        
Bankacılık sektörü aktif büyüklüğüne ilişkin artış beklentisine sahip katılımcı oranı, kredi hacimlerindeki artış beklentilerine uyumlu olarak, yüzde 96 oranında artış olarak gerçekleşti.
        
Sektörün karlılığına ilişkin beklentilerde ise katılımcıların yüzde 29’i azalacağını, yüzde 53’ü karlılığın aynı kalacağını ve yüzde 19’u ise artacağını belirtti.
        
Anket katılımcılarının yüzde 71’ü en fazla artış göstermesini bekledikleri fon kaynağı olarak mevduatı gösterdi. İkinci sırada yüzde 16 ile sermaye piyasaları geldi. Bankacılık sektöründeki yabancı sermaye payının yüzde 84 oranında aynı kalacağı beklenildi.
        
Bankacılık sektörünü ve sektöre olan güveni en fazla etkilemesi beklenen faktörlerin sorulduğu sorularda makroekonomik gelişmelerin önde geldiği görüldü. Ancak, önceki anket dönemleri ile karsılaştırıldığında siyasi gelişmelerin önemli görülme oranının azaldığı dikkat çekti.
        
Sektörün riskliliğine ilişkin soruda ise katılımcıların yüzde 34’ü riskliliğin artacağını, yüzde 65’i ise aynı kalacağını beklediklerini ifade etti. En önemli risk kaynağı olarak ise katılımcıların yüzde 47’si kredi riskini, yüzde 34’ü ise faiz riskini gördüklerini belirtti.
        
Anket sonuçlarından, bankacılık sektörü yöneticilerinin önümüzdeki üç aylık dönemde GSMH, kredi hacimleri ve aktif büyüklüğü gibi göstergelerde olumlu gelişmeler olmasını, faiz oranlarının yatay bir seyir izlemesini, karlılığın durağan bir görünüm arz etmesini ve riskliliğin önceki dönemlere göre artmamasını bekledikleri sonuçlarına ulaşıldı.
AA


Geri Dön