26 / 11 / 2024

Konut mağdurlarının meclisten beklentileri ne?

Konut mağdurlarının meclisten beklentileri ne?

Konutla dolandırılan hak sahiplerini temsilen bir açıklama yapan mağdur Fahri Kaygu, kentsel dönüşümle ilgili çıkartılan yasadaki fesih hakkının suiistimale açık olduğunu söyledi.





Konutla dolandırılan hak sahiplerini temsilen Tüketici Postası gazetesine konuşan Fahri Kaygu, kentsel dönüşümle ilgili çıkartılan yasadaki fesih hakkının suiistimale açık olduğunu, ilgili yasada konut alan tüketicinin görmezden gelindiğini, yasanın tüketici derneklerinin görüşü alınmadan sadece müteahhitlerle görüşülerek hazırlandığını, komisyon tutanaklarına müteahhitlerden görüş alındığının yansıdığını ve konut alan tüketicinin de dolandırıcı müteahhitlerle baş başa bırakıldığını söyledi.

Konut mağdurlarının meclisten beklentileri ne?

Tüketici Postası'ndan Nilüfer Tuba Akman'ın haberine göre, kentsel dönüşümle ilgili çıkartılan yasadaki fesih hakkının suiistimale açık olduğunu söyleyen Fahri Kaygu, “Her ne kadar bu yasa özel bir yasa olarak çıkartılmışsa da 6284 sayılı kadına şiddeti önleme yasası da özel bir yasa olarak çıkartılmış olmasına rağmen dolandırıcılık failleri tarafından kullanılmıştır. Bir projede, arsa sahibi kılığındaki yargılanması devam eden dolandırıcılık failleri, arsaları üzerindeki projeden sözleşmeyle konut almış daire sahiplerinin, konutlarının mahkeme sonuna kadar başkasına satılmasını engellemek amacıyla taktırdığı çelik kapıları söktürüp hurdacıya sattırmıştır. Kapılarını tekrar taktırmak isteyen sözleşmeyle konutlarda hak sahibi olan müşterilere, aile mahkemesinden uzaklaştırma aldırıp, arsalarının üzerindeki projeden hak sahibi olanların dairelerine ulaşmalarını hapis tehditi ile engellemiştir. Bu nedenledir ki, yapılan kanun iyi niyetli de olsa kanun yapıcı meclisimizin, vatandaşın yaşadığı sorunlara duyarlı olması ve testi kırılmadan tedbir almaları büyük önem arz etmektedir.” dedi.

Konutla dolandırılan hak sahiplerinin meclisten beklentileri neler oldu?

Konutla dolandırılan hak sahiplerinin, meclisimizin yasayı çıkartırken; “Aşağıda 3 maddede belirtilen hususların dikkate alınması gerekiyor” şeklinde ulaşabildiği vekillere gönderdiği not şu şekilde;

1- Suça konu hakkında dolandırıcılık soruşturması ya da dolandırıcılık davası açılmış parsellerin yeni yasadan faydalanmasını engelleyici tedbirlerin alınmasını arz ve talep ederiz.

2-Suça konu hakkında dolandırıcılık soruşturması ya da davası açılmış parsellerdeki şirket ve şahısların, Ticaret bakanlığınca incelemeye alınması, kanuna aykırı şekilde iç içe firmalar kurarak mal kaçırma, şirketin içini boşaltma fiilleri gerçekleştirilmiş ise; Bakanlıkça yahut bakanlığın savcılığa bildirmesiyle beraber tüm faillerin mal ve paralarına tedbir uygulanması yasa kapsamına alınmalıdır.

3-Yukarıda iki maddede belirttiğimiz unsurlar yasa kapsamına alınmaz ise, çıkartılan yasa vatandaş tarafından dolandırıcıların meclis eliyle aklanması şeklinde algılanacaktır ve milletimizin yüce meclise karşı güven problemi oluşacaktır.

Konutla dolandırılan hak sahipleri, yukarıdaki şekilde hazırladıkları kısa bilgi notunu ulaşabildikleri komisyon üyesi milletvekillerine göndererek, endişelerinin mecliste dile getirilmesini talep ettiler.

Talebinizi ilettikten sonra hangi gelişmeler yaşandı?

Gökhan Zeybek ve Mehmet Akif Hamzaçebi konutla dolandırılan hak sahiplerinin yasa ile ilgili endişelerini Meclis genel kurulunda, TBMM meclisine hitaben yaptıkları konuşmada söylediler. Vekiller bu konuşmaları sosyal medya hesaplarından paylaşarak, vatandaşın sessiz çığlığını duyduklarını kamuoyuna deklare etti.

Mehmet Akif Hamzaçebi sosyal medya hesabından mecliste yaptığı konuşmayı paylaşırken “Kanun teklifiyle iyi niyetle birtakım adımlar atılıyor fakat ne Fikirtepe’deki sorunu tamamen çözüyor ne de Esenyurt'taki sorunu çözme konusunda herhangi bir adım atıyor. Bu konulardaki kanun tekliflerim dikkate alınsaydı, bu sorunları beraberce çözebilirdik” biçiminde not yazarak vatandaşın sorunları ile ilgili yapmış olduğu girişimlerin dikkate alınmadığını da vatandaşa aktardı.

Yeni çıkan yasaya ilişkin ne gibi çekinceleriniz söz konusu?

Bu yeni çıkan yasa ile ilgili çekincelerimiz haklı nedenlere dayanıyor. Yeni çıkan yasada ‘fesih hakkı’ diye bir hak var. Bu yasa, kentsel dönüşüme arsalarını verenlerle ilgili çıkartılıyor. Fakat şu bir gerçek ki, bu yasa her ne kadar özel bir yasa olarak çıkartılsa da özel yasa olarak çıkartılmış birçok yasadan kötü niyetli kişiler faydalanabiliyorlar. Mesela kadına şiddeti önleme yasası diye özel bir yasamız var. Kadına şiddeti önleme yasasından, dolandırıcılık faillerinin resmi belgeli faydalandığını gösteren yaşanmış olaylar var. Dolayısıyla bu yasada tedbir olarak, suça konu hakkında dava ya da soruşturma açılmış parsellerin bu yasadan faydalanmasını engelleyici maddeler olmasını isterdik. Fakat bu çıkan yasa mevcut haliyle hukukta, dolandırıcıların aklanmasına neden olma ihtimali olan bir yasadır. Dolandırıcılık failleri eylemlerinde fesih algısını kullanarak zaten birçok hak sahibinin hukuka gitmesini engellemiş, kurdurdukları paravan firmalar ve bazı mağdur dernekleri ile tüketicinin tekrar mağdur olmasına neden olmuşlardır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması noterlik kanuna göre olması gereken bir sözleşmedir. Yapılması noterlik kanununa tabi bir sözleşmenin feshi de noterlik kanununa göre yapılmalıdır. Ya da fesih mahkeme kararı ile ileriye veya geriye dönük olarak yapılmalıdır. Tüketiciden konutunu teslim etmek için tekrar tekrar para alabilmek amacıyla bu organize çeteler aralarında yaptıkları devir sözleşmelerinin içine ‘fesih’ yazarak kanunen devir niteliğindeki sözleşmeleri fesih diye tüketiciye yutturmuş, sözlerine kanan ve ödediği parayı en azından kurtarmaya çalışan vatandaştan paravan firmalar aracılığı ile tekrar tekrar para toplamışlardır. Bu organize çeteler sözleri ile kandırmadıkları kişiler dava açtıklarında, onları da önlerinden çekmek için bilirkişilerden yardım almış olmalılar ki; haritacı ya da emlakçı bilirkişiler sanki hukuk bilirkişisiymiş gibi raporlar hazırlayıp sözleşme fesih edilmiştir diye raporlar hazırlamışlar ve bu çetelerin işini kolaylaştırmışlardır. Bu nedenledir ki; fesih maddesi konutla dolandırılan vatandaşın “Acaba algıyla yapamadıklarını ya da bilirkişilerin eliyle yapamadıklarını kanunla mı yapacaklar?” endişesine sevk etmiştir.

Dolandırıcıların önünü nasıl açacak?

Diyelim ki, kötü niyetli bir arsa sahibisiniz. Yahut arsa sahipleri kötü niyetli değil ama arsa sahiplerinin temsilcisi olan firma ya da organizatör kötü niyetli. Arsa sahiplerinden vekaletleri topladıktan sonra, bir tane müteahhitle anlaşma yapıp, o anlaşma sayesinde insanlara sözleşmeye istinaden konut satılmış. Basın ve medyada çıkan mağduriyet haberleri nedeniyle ve yeni çıkan yasada alınan bir kısım tedbirler, yeni satışlarda mağduriyet oluşmasını engelleyebilir.  Artık insanlar muhtemelen, ruhsatı alınmamış ve bitirme sigortası veya teminat mektubu olmayan yerlerden daire almazlar. Yapılan işlemler artık ayyuka çıktı. Fakat öncesinde bu şekilde yapılmış işlemlerde satılan konutlar varsa ki; “Çokça var.” Bu yasadan faydalanıp fesih yapılır ise, o sözleşme mukabilinde, oradan daire almış kişiler büyük mağduriyet yaşayacaklardır. Çünkü firmaların içi boşaltılmış, firmalarda ödedikleri paralar bulunmuyor. Paralar kaçırılmış. Dolayısıyla boş firmadan alacaklı hale gelecekler. Halbuki bu yasadaki fesih hakkı, sadece arsa sahiplerini değil de, o projede konut alanları da koruyucu şekilde yapılmış olsa; en kötü ihtimal bu insanlar, mevcut arsaya sadece eksik inşaat maliyetini tekrar ödeyerek oradan konut sahibi olabilecek. Fakat sözleşme fesih edildiği zaman, artık o parseldeki inşaata harcanan bina maliyetinde herhangi bir hak sahibi olamayacaksınız ve o sözleşmede herhangi bir hakkınız kalmıyor. Konut satın aldığınız şirketle yaptığınız sözleşme geçersiz hale geliyor. Çoğu bilinçli olarak içi boşaltılmış firmalardan geçersiz sözleşme hükümleri gereği alacaklı yapılıp tahsilat imkanı olmayan alacak sahibi oluyorsunuz. Dava açıp kazansanız da tahsilat imkanı olmayan mahkeme kararı ile icra dairelerinde binlerce dosya oluşmasına neden olma ihtimali yüksek bir yasa çıkartılmış oldu. Dolayısıyla çıkartılan yasa yeni mağduriyetlere zemin oluşturma ihtimali yüksek bir yasadır. Yasa arsa sahiplerine arsalarını iade etmeyi öngörüyor. Müteahhitlere, arsaya yaptıkları harcamayı mahsuplaşarak kurtarma imkanı tanıyor. Noterlik kanununa göre yapılmış kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki alacakları devir almış olan sözleşmeyle konut alanlar yahut tüketici yasasına güvenerek konut alanlar içinse hiçbir koruma tedbiri ön görülmeyen bu yasa, yasa dışındaki konuların genel hukuk kuralları çerçevesinde çözüleceğini belirten bir yasadır. Genel hukuk kuralları çalıştırılabilmiş olsa, yahut tüketici yasası gereği gibi uygulansa zaten Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri diye bir platform kurmamıza ihtiyaç olmayacaktı. Bu yasadaki eksikliklerin düzeltilmesi ve Devlet ile kanunlarına güvenerek konut almış insanların mağduriyetinin giderilmesi için gereken adımın atılması gerekmektedir.

Sadece mağduriyetleri gidermek, bu gibi olayların bir daha yaşanmasını engellemez. Tüketiciyi mağdur edenler için ciddi yaptırımlar uygulanmadıkça vatandaşların mağdur edilmesi engellenemez.

İfadelerinize ilişkin belgeleriniz mevcut mu?

Şiddeti önleme yasasına istinaden uzaklaştırma alma. Belgelidir. Aile mahkemesi kayıtlarından ulaşılabilir. Bizzat yaşamış olan kişiyim. Bir de kapı çalınması olayı var, bu da belgelidir. Savcılık kayıtları elimde var. Söylediklerimin altına imza atarım, her türlü hukuki mesuliyetini de rahatça kabul ederim. Zaten ben etmesem de dolandırıcılık failleri ya da eski çalışanları tarafından hakkımda yapılan savcılık şikayetleri nedeniyle açılmış soruşturmalar var. Hakkımı aramak için adliyeye gittiğimden çok, beni mağdur eden şahısların şikayeti nedeniyle savcılık ve karakollara gitmek zorunda bırakıldım. Üstelik birçok firmadan mağdur olmuş kişiler hakkında da benzer şikayetler yapıldı, mağdur olan kişiler bir de mahkemeler ve savcılıklar kullanılarak tekrar tekrar mağdur edildi. Halen bu nedenle devam eden davalar ve soruşturmalar var. Şu anda çıkartılmış olan yasa ile de ilgili; sakın tek kişi ile konuşuyormuş gibi görmeyin. Bizim projemizde şu anda ağır ceza mahkemesinde davası devam eden ve 450 müşteki katılanı olan bir davamız var. Bu çıkartılmaya çalışılan yasa da hiçbir işimize yaramıyor ve suiistimale de çok açık. Kanun mecliste görüşülürken ulaşabildiğimiz milletvekillerimize kendilerini bilgilendirme amaçlı yaşadıklarımızı anlatan kısa bir bilgilendirme yazısı attık.

O yazıyı paylaşır mısınız?

 Sn Vekilim

#EsenyurttaKonutlaDolandırıcılıkVar

Mağduriyetin nedeni müteahhitlerin batması değil arsa sahipleri ile ittifak kurarak vatandaşı dolandırmasıdır.

Biz konuyu davalaştırdık. Bakırköy 11. Ağır Ceza 2016/418 sayılı dosyada arsa sahibi ve müteahhit firma örgütlü nitelikli dolandırıcılıktan yargılanmaktadır.

#EsenyurttaHırsızlıkVar

Arsa sahipleri sözleşmeyle hak sahibi olan daire sahiplerinin kapılarını ÇALARAK zilliyet hakkını engellemeye çalışmışlardır.

#EsenyurttaHırsızlarıAklayan savcılar var.

2016/30362 sayılı HIRSIZLIK şikayetimize dolandırıcılık yok diyerek suç unsurunu değiştirip takipsizlik verilmiştir.

#Esenyurttaki Hırsızları aklayanları aklayanlar var.

Kanuna aykırı Takipsizlik kararına 2017/5685 nolu kararla kanuna uygun diye kesin olarak karar veren mahkemeler var.

Esenyurt’ta hakkını arayanları savcılık baskısıyla susturmaya çalışan belediyede başkan vekili olarak görevli siyasiler var. Büyükçekmece savcılığı 2018/1105

Sadece bu yazdıklarım bile çıkartılmaya çalışılan yasadan vatandaşın neden rahatsız olduğunu izah etmeye yeter.

Esenyurt’ta dolandırıcı müteahhitler paraları alıp kaçmamıştır. Mevcut binaları da arsa sahipleri eliyle kurdukları paravan firmalarla kaçırıp TEKRAR TEKRAR para kazanmaya çalışmışlardır.

Biz şu ana kadar HUKUK u kullanarak durdurduk.

Bu çıkan yasa ile verilen FESİH hakkı bu hakkımızı elimizden almaya namzettir

Arz ederim

 Yazdıklarımın hepsi belgeli delilidir.

Ayrıca görevini suiistimal eden ya da kötüye kullananlar hakkında CİMER aracılığı ile yapmış olduğum şikayet nedeniyle savcılık eliyle belgelerim istenmiş, belgeler tarafımdan savcılığa iletilmiştir. Soruşturma dosyası halen açıktır.

Yeterince tepki vermediniz mi?

İnsanlar şu an yaz rehavetinde. Artık birçok insan da bıktı. Artık ne olacaksa olsun şeklinde, kaderine razı olmuş pozisyonda insanlar. Seçimden önce geldiler. Konutla dolandırıcılık mağdurları ile ilgili irtibat ofisi kurdular. Fakat ofise insanlar gidiyorlar: “Ne oldu? Şuradan daire aldın. Kaç mağdur var? Şöyle mi böyle mi? Bu tarz bir çalışma yapılıyor. Halbuki bu konu, böyle araştırılarak sonuca ulaşılacak bir konu değil.

Nasıl araştırılması gerekir?

Proje bazında, özellikle müteahhitlerinden ve arsa sahiplerinden ya da belediyeden herkesin projesinin kat karşılığı inşaat sözleşmeleri istenir. Sattığı sayı istenip, sonra müşterilerin şikayetlerini ele alır ki; mesela Makromtek Esenyurt Projesi Mağdurları olarak ofiste çalışan Çevre Şehircilik Bakanlığı elemanlarına e-posta attık. Bizim şu davamız, bu davamız var. Bununla ilgili takip ettiğimiz 6 tane davanın dosya numaralarını ve mahkeme numaralarını bildireceğiz. Biz mahkemelerin yavaş işlemesinden veya kanuna aykırı hallerden şikayetçiyiz. Bununla ilgili dava dosyalarımız ile ilgili bakanlığınızdan bilimsel mütalaa hazırlayabilecek müfettişler istiyoruz” dedik.

Talebinizden sonra ne oldu?

Devam eden savcılık soruşturmalarımız ve ACM’de davalarımız var. Devam eden, bireysel hukuk davalarımız ve organize nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanan faillerin aralarındaki hukuk davaları var. Devam eden soruşturmalara sunulan delillerin incelenmesi, suç unsurlarının tespit edilmesi, devam eden ceza davalarına sunulan delillerle ilgili ceza konusunda uzman bilirkişiler tarafından bilimsel mütalaa hazırlanması, hazırlanmış mütalaaların mahkemeye ve savcılığa sunulması, mahkemelerin ve savcılık soruşturmalarının hızlanmasını sağlayacaktır. Aynı şekilde hukuk davalarındaki delillerde, uzman bilirkişilerin ve mümkünse üniversitelerden uzmanların hazırlayacakları bilimsel mütalaalar, mahkemelerin ve de hak arayan kişilerin işini kolaylaştıracak ve emsal kararlar oluşmasını sağlayacaktır.  Dolayısıyla bunu talep ettik fakat “Evraklarımız ulaştı mı?” diye e-posta attım ona bile geri dönüş olmadı. Geri dönüş olmayınca bu sefer, ulaştığından emin olmak için, yapılan şikayetlerin ve isteklerin ulaştırıldığı bilgisini veren CİMER vasıtasıyla ben ve arkadaşlarım bu talebimizi yineledik. Fakat ciddiyet görmüyoruz, ciddiyet görmediğimiz için de endişe taşıyoruz. Endişemizde de haklıyız. Kimseye duyurmadan müteahhitlere danışılarak çıkartılan bu Kentsel Dönüşüm Yasası bunun en büyük delilidir.

Fesih hakkı ne demek?

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapacaksınız. Oradan insanlara daire satılacak, arsa sahiplerini kurtarmak için siz arsa sahibine fesih hakkı vereceksiniz. İyi, güzel de oradan konut alanlara ne olacak? Oradan konut alanları, dolandırıcı müteahhitlerle baş başa bırakmış olacaksınız. Onlarla ilgili en ufak bir çalışma yok. Eğer konut mağdurları ile ilgili bir çalışma yapmıyorsanız, en azından diğeri ile ilgili de yapmayın. Mesela hukuk çerçevesinde o insanların sorunu çözülebilir.

Nasıl çözülür?

Zaten eğer sözleşmeye aykırı haller varsa, bu insanlar dava açarak sözleşmelerini fesih etme haklarına sahipler. Onlar “biz hızlandıralım” derken, aslında hukuk dışına çıkıyorlar. Mahkemede haklı olan uygulamalar gerçekleştirilebilir. Kentsel dönüşüm mağdurlarını tüketici yasasına tabi tutabilirler. Dolayısıyla harçtan muaf olurlar. Harçtan muaf olduğu için çok daha kolay davalaştırabilirler. Fakat onlar direkt bakanlığın talebine bırakıyorlar. Şimdi bakanlık da oraya müfettiş atıyor. Ülkemizde ‘indiragandi’ ile bir sürü işler yapıldığını herkes biliyor. O gelen müfettişin müteahhit lehine çalışmadığı, kimin lehine çalıştığı belli olmayabilir ve bunun kontrolü de çok zor. Hukukun dışına çıkıldığı her ortamda sıkıntılar oluşmaya namzettir.

Tam olarak amacınız nedir?

Sesi çıkmayan insanların seslerini kamuoyuna duyurmak. Yetkililere duyurmaktan vazgeçtim çünkü yani biz 4 yıldır yetkililere sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Her duyurmak istediğimizde bizi uyutmak için belli çabalar içine giriyorlar. Kanun ve hukuk işlesin istiyoruz. Parası olanın hakkını aldığı, parası olmayanın mağdur kaldığı bir ortamdan artık Ülkemiz kurtulsun istiyorum. Bu nedenle hukukun işlemesi için kamuoyu desteğine ihtiyacımız var. Bazı medyanın yansıtması ile insanlar buradan konut alan veya bu projelerden konut alan insanları fırsatçı, emlak simsarı olarak görüyorlar. İnsanlar parasını biriktirmiş, çoluğunun çocuğunun rızkını kesmiş. 3-5 kuruşunu daire almak için yatırmış. “Bu paraya daire mi olur?” diye vatandaş suçlanıyor. Vatandaşın verdiği para küçümseniyor fakat tüketici ceza davası açtırmayı başardıysa, dolandırıcı da ceza almamak yahut cezaya çarptırılsa da hükmün geri bırakılması hakkından faydalanmak için, aldığını geri vermeyi kabul ediyor. Fakat bu da tüketicinin zararını tam olarak gidermiyor. Ülkemizde yüksek enflasyon nedeniyle paranın değeri ve satın alma gücü her yıl azalıyor.

Devletten beklentileriniz var mı?

Buradaki konu Çiftlik Bank olayındaki gibi değil. İnsanlar bu işi para kazanmak için değil, konut almak için yapmışlar. Velev ki, para kazanmak için olsa da bu insanlar Devletin kanunlarına ve mahkemelerine güvenerek ülkemizde en güvenilir yatırım aracı olarak kabul edilen gayrimenkul almak için paralarını konuta yatırmışlar. Siz Devlet olarak paralarını konuta yatıran insanların haklarını koruyamıyorsanız, kusura bakmayın fakat Devlet olarak yaptığınız büyük eksikler ve yanlışlar vardır. Devlet, bu yanlışları adalet sistemini çalıştırarak düzeltmelidir. Gümrük Ticaret Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve özellikle İçişleri Bakanlığı bu konu üzerinde çalışmalıdır. En son İmar ve Şehircilik Bakanlığı bu mağduriyetleri yaratanlar ortadan kaldırıldıktan ve mal varlıklarına el konulduktan sonra eksik kalan binalar varsa, en son Çevre Şehircilik Bakanlığı devreye girip gerekirse insanlardan katkıda isteyerek insanların mağduriyetini gidermelidir. Bu mağduriyetleri oluşturan bazı sanıklar ACM yargılanırken bile mallarına tedbir konulmayarak mal kaçırmalarına imkan tanınıyorsa, vatandaşın yaşadığı mağduriyetlerin vatandaş lehine çözülmesi pek mümkün değildir.

Devletimizden talebimiz nasıl ki, FETÖ terör örgütü davalarında terör örgütü şüphelilerinin tüm mal varlıklarına tedbir uygulandıysa; aynı şekilde konutla dolandırıcılık yapanların ve onların işini kolaylaştırıcı yardımda bulunanların tümünün mal varlıklarına yargılama sonuna kadar tedbir konulmalıdır. Yargılama sonunda da suça karıştığı tespit edilenlerin mal varlıkları suç geliri kabul edilerek ve Devlet tarafından el konularak mağdur müştekilerin zararları giderilmelidir.

Dolandırıcılık suçu da terörün oluşturduğu etkiyi yaratan ekonominin çarklarının düzgün işlemesini engelleyen, terör gibi yıkıcı sonuçları olan bir suçtur. Bunun en güzel örneğini ise sadece ortadan E-5 karayolunun ayırdığı Esenyurt ve Beylikdüzü ilçesindeki konut fiyatlarını kıyaslayarak görebilirsiniz.

 

Dumankaya Mozaik mağdurları TMSF’ye seslendi!

Esenyurt konut mağdurları dikkat!

Müteahhit mağduru vatandaşa sözleşme fesih hakkı!


Geri Dön