20 / 11 / 2024

Konut projelerindeki "Yürüme mesafesi”nden ne anlamalıyız?

Konut projelerindeki

Para Dergisi yazarı Melis Tosyalı bu haftaki yazısında konut projesi reklamlarındaki "yürüme mesafesi" kavramını kaleme aldı.




 

Para Dergisi yazarı Melis Tosyalı bu haftaki yazısında konut projesi reklamlarındaki "yürüme mesafesi" kavramına değindi. İşte Tosyalı'nın o yazısı...

Bir ev satın aldığınızı düşünün; ağaçlarla kaplı cennet gibi bir korunun hemen yanı başında. Boğaz’a ve Kız Kulesi’ne sadece yürüme mesafesinde.

Köprüye ve Avrasya Tüneli’ne ise komşu…

Yani yaşaması ayrı keyifli, gezintisi ayrı; merkezi her noktaya ulaşımı ise ultra kolay…

Reklam, gayrimenkul pazarının önemli isimlerinden Dap Gayrimenkul’a ait; mevzu bahis proje ise Validebağ Konakları (Çok katlı apartman). İnsanda direkt satın alma isteği uyandıran reklamın – ki elbette reklam ve pazarlamanın asıl işlevi de budur zaten – anlattıkları ise ne yazık ki çok göreceli.


Nasıl mı? Mesela, yürüme mesafesinde olduğu Kız Kulesi ile arası Google Map’e (Kuş uçuşu) göre tam 5.6 kilometre. Bu haliyle bile mesafeyi yaya olarak kat etmeniz ise yaklaşık 1 saate denk geliyor; arabayla dahi ulaşmanız için bile en az o da trafik yoksa 15 dakikaya ihtiyacınız var. Tabii yürüme mesafesiyle kast edilen 1 saat ise diyecek pek bir şey de kalmıyor. Aynı şekilde komşusu olarak ifade edilen Avrasya Tüneli ile arasındaki mesafe de 5.3 kilometre.


İşin daha vahimi, firmanın reklamında kullandığı bu mesaj, sadece reklam içeriği olarak kalmamış verilen bilgi doğrultusunda, birçok ulusal gazetenin ekonomi sayfasında da aynen bu şekilde kullanılmış. Reklam deyip geçsek bile, tüketicinin haber sayfalarında da aynı bilgiyi okuması ve aynı yanılgıya düşmesi hiç de şaşırtıcı değil.

CEZA PAZARI GİT GİDE BÜYÜYOR

Elbette Dap, bu konuda sadece gözümüze çarpan bir örnek. Reklam sektörü, bazen direkt bazen de bu şekilde dolaylı olarak aldatıcı veya yanıltıcı mesajlar verme tekniğini çok sık kullanıyor. Rekabetin çok yoğun yaşandığı gayrimenkul pazarı ise, en büyük reklamverenler listesinde hızla yükselirken, reklam içeriklerinde aldatıcı veya yanıltıcı bilgilere de daha sık rastlar olduk. Öyle ki “Reklam Kurulu”nun kara listesindeki sağlık, gıda ve iletişime rakip olacağa benziyor.

Tablonun geneli ise oldukça korkutucu bir boyutta, öyle ki Reklam Kurulu tarafından sadece 2017 yılı boyunca yanıltıcı ve aldatıcı içerikleri nedeniyle yasalara aykırı bulunan tam 796 reklam için para cezası kesilmiş. Kesilen toplam ceza ise 11.7 milyon TL; yan sütundaki haberimizde yer aldığı gibi toplam reklam ve medya yatırımlarından daha çok… (Zira yine o habere göre, medya yatırımlarındaki büyümede itici güç olan sektörlerin başında inşaat ve gayrimenkul geliyor.) Dahası bu yılın başında yapılan açıklamalara göre aldatıcı veya yanıltıcı reklam tercih edenlerin canı daha da çok yanacak; çünkü farklı kategorilerde cezalara büyük zamlar da gelmiş durumda.

EN ÇOK CEZA GIDA VE SAĞLIKTA

Ceza kesilen sektörlerin başında gıda geliyor (2.7 milyon TL). Bunu 2.6 milyon TL ile sağlık sektörü ve 1.7 milyon TL ile iletişim hizmetleri sektörü izliyor. Geçen yıl yasalara aykırı reklamlar nedeniyle kozmetik ve temizlik ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalara da 1.5 milyon TL idari para cezası uygulanmış. Yukarıdaki örnekten anlayacağımız üzere gayrimenkulün bu listeye girmesinin an meselesi olduğunu tekrarlayalım.


Geri Dön