22 / 12 / 2024

Konut sektörünün hareketliliği mobilya sektörüne de yansıdı!

Konut sektörünün hareketliliği mobilya sektörüne de yansıdı!

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı mobilya sektörünü değerlendirdi…Konut sektörünün hareketli dönemi, ihtiyaç gereği mobilya sektörüne de değdi.



Konut sektörünün hareketli dönemi, ihtiyaç gereği mobilya sektörüne de değdi. İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, dünya pazarında kolay taşınabilir, hafif ve fonksiyonel mobilyaların etkili olduğunu söyledi

 

Son yıllarda hareketlenen gayrimenkul sektörü, mobilyaya da talebi artırdı. İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, mobilya sektörünü emlakeki.com’a değerlendirdi…

 

Konutta son dönemde çok yoğun bir hareketlilik var. Bu durum mobilya sektörünü nasıl etkileyecek?

 

Mobilya tüketimini etkileyen faktörler arasında üretilen konut ve konut talebinin artmasının önemi büyük. Kentleşme ve hızla artan konutlaşma mobilya ihtiyacına olan talebin de artmasına sebep oldu. Özellikle kolay taşınabilir, hafif ve fonksiyonel mobilyalar dünya pazarında gittikçe daha fazla etkili olacaktır. 

 

Son dönemde yarı mobilyalı konutlar oldukça tercih ediliyor. Ne tür projelerde hangi ürünler revaçta?

 

Yarı mobilyalı konutlar genel itibariyle rezidans tipi konut projelerinde kullanılıyor. Bu tip projelerde daha çok yer kaplamayan, spor ve modern mobilyalar tercih ediliyor. 

 

Mobilyada olmazsa olmaz nedir? 

 

Mobilyanın yapımında kullanılan malzemenin seçimi, malzeme kalitesi elbette çok önemli. Bunun yanı sıra tüketicilere aradıkları konforu sağlayabilmek, dayanıklı ürün üretebilmek bizim için en önemli unsurlar.

 

 

Mobilya sektörünün piyasa hacmi nedir?

 

Sektörün şu anki piyasa hacmi yaklaşık 10 milyar doların üzerinde olduğu biliniyor. Ancak sektör olarak sadece ihracat hedefimiz 2023 için 10 milyar doların üzerinde. 

 

İhracat ne durumda?

 

Türkiye mobilya sektör ihracatı 2014 yıl sonu rakamlarına göre 2.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam doğru bir pazarlama ve üretim stratejisi uyguladığımız takdirde 2015 yıl sonu öngörülerimize göre 3 milyar dolara, 2023  hedeflerimize göre 10 milyar dolara yükselecektir. 

 

2015 yılı mobilya sektörü için nasıl olacak?

 

Mobilya sektörü gerek üretim gerek ihracat rakamlarıyla son yıllarda ciddi bir ivme kazanmış; dış ticaret fazlası veren nadir sektörlerden biri olmuştur. 2014’te bölgedeki tüm olumsuz gelişmelere ragmen büyük bir başarı gösteren mobilya sektörünün aynı performansı 2015 yılında da devam ettireceğine dair inancımız tamdır. Bununla beraber, şu anda ihracat gerçekleşmelerine göre dünyada 13. sırada yer alan ülkemiz, gelecek 5 yıl içerisinde de ilk 10 ihracatçı ülke içinde olacağı şüphesizdir. 

 

Mobilyada pazarlama ve reklam çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

 

Mobilya sektörünün en büyük sorunlarından biri de tanıtım ve pazarlama eksikliği. Bu eksiklik sadece üretilen ürünlerde değil aynı zamanda yapılan pazarlama ve reklam çalışmalarında da kendini gösteriyor. Bunun da en temel sebebi mobilya sektöründe kurumsallaşma ve pazarlamaya gereken önemin verilememesi. Zira KOBİ düzeyindeki işletmelerimizin henüz doğru reklam ve pazarlama çalışmalarına ayırabilecek yeteri kadar finansman güçleri bulunmuyor. Bu yüzden öncelikli olarak firmaların bakış açılarını değiştirmeleri gerekiyor. Uzun vadeli planlar yaparak, reklam ve pazarlama çalışmalarına yaptıklarını yatırımlarını artırabilmeliler. Türkiye mobilyasının dünya pazarlarında tanıtımı ve bilinirliği için de önemli bir hamledir bu. 

 

Dış pazarlar için yeterli mi? 

 

Dış pazarlarda neredeyse hiç bir pazarlama faaliyeti yürütülmüyor. Genel olarak küçük-orta büyüklükte firmaların oluşturduğu mobilya sektöründe, firmalar öncelikli olarak kendilerini yerelde tanıtma ihtiyacı hissediyor. Dolayısıyla dış pazarlara gereken önem verilmiyor.

 

SON dönemde bir çok firmanın yurtdışında da mağaza açmasına değinen Güleç, “Bu Türkiye’nin mobilya sektöründe kendini kanıtlayarak yurt dışına açıldığının göstergesi” dedi ve ekledi: “Özellikle Ekonomi Bakanlığı’nın Turquality destekleri de bu anlamda firmalarımıza önemli katkılar sağlıyor.”

 

Vatandaş önce firma güveni istiyor

 

“Mobilya insanların yaşam biçimlerinin aynasıdır” diyen Ahmet Güleç, “Sektörde her çeşit mobilyanın alıcısı bulunuyor” dedi. Güleç şöyle devam etti: “Vatandaşlarımız mobilya seçerken ilk olarak firma güveni kazanmak istiyor. Bir mobilya firması vatandaşa güven sağlayabildiği takdirde, ikinci adımda kalite ve fiyat hususu devreye giriyor. Bunun yanı sıra değişen tüketici alışkanlıkları ile birlikte tasarım ve işlevsellik de artık mobilya seçerken öncelikli  belirleyiciler arasında yer alıyor.”

 

Ortalama 10 yılda bir değiştiriyoruz

 

AHMET Güleç, Türk ailesinin mobilya değiştirme süresinin ortalama 9.3 yıl olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu oran elbette bölgelerin coğrafi, sosyo-kültürel özelliklerine göre farklılık gösteriyor. Fakat metropollerdeki hızlı yaşam kültürü dolayısıyla tüketim alışkanlıklarını da etkiliyor. İnsanlar artık eşyalarından daha çabuk sıkılıyor, daha sık değişim istiyorlar. Bu durum elbette ki mobilya değişim sürelerini kısa ve orta vadede  etkileyecek; 4 yıl gibi kısa bir süreye düşürecek.”

 

Türkiye üretimde kimsenin boyunduruğunda değil

 

“SEKTÖRÜMÜZDE iç pazar en az dış pazar kadar efektif. Ürettiğimizin yaklaşık yüzde 60’ını iç pazarda tüketiyoruz” diyen Ahmet Güleç, bu rakamın çok ciddi olduğunu kaydetti, Güleç, “Tüketicimiz dışarıdan ithal etme gereksinimi duymadan talep ettiğine rahatlıkla ulaşabiliyor” ifadelerini kullandı. “Örneğin Polonya ürettiğinin yüzde 90’ıın ihraç ediyor, Romanya yüzde 83’ünü” diyen Güleç, şu açıklamalarda bulundu: “Biz ise halen yüzde 40 oranında ihracat oranına yeni ulaşabildik. Mobilya sektöründe dünya ihracat sıralamasında malumunuz 1. sırayı Çin alıyor. Üretim ve ihracat noktasında ciddi bir hareketlenme görüyoruz. Bunlar arasında Türkiye de203 ülkeye mobilya ihraç ederek 13. sıraya yerleşerek en çok ihracat yapan gelişmekte olan ülkeler arasında gösteriliyor. Türkiye’nin kendi rakipleri arasındaki en önemli farkı taşeron üretim yapan bir ülke olmaması. Yani ürettiğimizin yarıdan fazlası iç pazarımızda tüketilmekle beraber, herhangi bir ülkenin üretim anlamında boyunduruğu altında değil. Bu da sektörde ciddi bir avantaj ve imaj oluşturmakta.”

 

İşte ihracatta ilk üç…

 

AHMET Güleç, mobilyada en çok ihracat yapılan ülkeleri ve hedefleri şu şekilde sıraladı: “İhracat noktalarımızın ilk 3 sırasını geleneksel pazarlarımızdan olan Irak, Libya ve Almanya oluşturuyor. Her ne kadar son birkaç yılda Ortadoğu’da gelişen olaylardan Irak, Suriye, Libya pazarımızı olumsuz yönde etkilense de hala ihracat sıralamamızda  Irak ve Libya ilk 5 içerisinde yer alıyor. Bunlar dışında Azerbaycan ve Fransa da önemli partnerlerimiz arasında yer alıyorlar. Hedefimiz, ABD, Avrupa ve Orta Asya ülkeleri, Rusya ve Suudi Arabistan gibi istikrarlı olabileceğini düşündüğümüz alternatif pazarlara daha çok ihracat gerçekleştirebilmektir.”

 

Amaç kalitesiz hammaddeyi engellemek

 

MOBİLYA ithalat rakamlarına değinen Güleç, amaçlarının, ucuz ve kalitesiz hammadde ithalatını engelleyerek, yerel piyasayı bu anlamda da güçlendirebilmek olduğunu vurguladı. Güleç, “Mobilya ithalatımız 2013 yılı rakamlarına göre 968 milyon dolar olarak gerçekleşti” diyerek, “Sektörümüzün ithalat miktarı ihracat miktarının oldukça altında. Bu da her geçen sene artan dış ticaret fazlasının net bir şekilde kanıtını oluşturuyor. İthalatımızın büyük kısmının otomotiv yan sanayisini oluşturan araba koltuklarının oluşturduğunu da belirtmekte yarar görüyorum. İthalat destinasyonlarımıza baktığımızda Çin malumunuz açık ara 1. sırada yer alıyor. Akabinde İtalya, Almanya, Polonya ve Fransa gibi Avrupa ülkeleri gelmekte” ifadelerini kullandı.

 

‘Atölye İnegöl’ ile sektör tasarımcıyla buluşacak

 

“TÜRKİYE mobilya sektörüne baktığımızda tasarımın önemini herkes kavramış durumda” açıklamasında bulunan Güleç, “İyi bir tasarım için ya bir tasarımcı çalıştırmanız ya da tasarım danışmanlığı hizmeti almanız gerekiyor” dedi. “Maalesef sektörümüzde henüz yeteri sayıda yetişmiş sektörel tasarımcılar bulunmuyor” ifadelerini kullanan Güleç, “İnegöl’de başlatılan “Atölye İnegöl” projesiyle, sektörü tasarımcılarla buluşturmak hedefleniyor. Sektör olarak bizlere umut veren en önemli husus Türkiye mobilya sektörünün tasarım kabiliyetini geliştirmek adına potansiyelinin ve kültürel birikiminin fazlasıyla mevcut olması. Bu alanda yetişmiş insan kıymetimiz sektör içinde çok zayıf. Ya tasarımcılarımız sektörü seçmiyor, ya da üreticiler uygun tasarımcılara erişemiyor. Bu kısır döngüyü kıracağına inandığımız çok önemli bir adım” şeklinde konuştu.

 

‘Discover the potential’ (potansiyelini keşfet) mottosu şiarımız olmalı

 

Türkiye’nin marka bir ülke olabilmesi için öncelikle kendi dinamikleri içerisinde neler yapılabileceğini keşfetmesi gerektiğine vurgu yapan Ahmet Güleç, gereksinimleri şöyle aktardı: “Ülke olarak, bu toprakların dünya mobilya sektörüne sunacağı çok fazla birikimi bulunuyor. Dünyayı bu medeniyetin zenginliklerini tanımaya davet etmek için iyi tasarlanmış mobilyalarımızı araç olarak kullanmalı ve bu işe yerelden başlamalıyız. Ülke olarak sıklıkla kullandığımız “discover the potential” (potansiyelini keşfet) mottosunu kendimize şiar edinmeliyiz. Zira inanıyoruz ki , Türkiye önemli bir mobilya ülkesidir.”



Vatan


Geri Dön