08 / 11 / 2024

Konuta yatırım yapan kazanacak!

Konuta yatırım yapan kazanacak!

Kavşut İnşaat'ın kurucularından Cem Kavşut, sektöre ilişkin açıklamalarda bulundu. Kavşut, konuta yatırım yapanın kazanacağını söyledi.




Kavşut İnşaat'ın kurucularından Cem Kavşut, şirketin projelerinden bahsetti. Sektöre ilişkin açıklamalar yapan Kavşut, konuta yatırım yapanın kazanacağını belirtti. İşte Kocaeli Zirve Gazetesi'nde yer alan o röportaj...

- Kavşut İnşaat’ın kuruluşu ve bu kuruluşla başlayan sizin inşaata dair hikayeniz nedir?

Babam Arabistan ve İran’da çalıştıktan sonra Hollanda’ya geçti. Babam Hollanda’da, amcamlar da burada inşaatlarda çalışıyorlardı. Babamın gönderdiği paralar ve burada ki birikimlerle üç kardeş Kavşut İnşaat’ı kurdular. Bu sırada biz de büyümeye başladık. Küçüklüğüme dair fazla bir şey hatırlamıyorum, o dönemim şartlarında küçüklüğüme dair belki bir resmim ya vardır ya da yoktur. 1 ile 10 yaş aralığımda bir tane resmim var, onu da Yaşar amcam, doğum günümde yeni bir elbise almıştı, onunla ilgili bir resim çekilmişiz. İnşaatlar ve işler geliştikçe şartlar da iyileşti. Ailenin tek çocuğuyum. İlkokul dönemlerimde daha çok Belediye İş Hanında bulunan ofisimize, amcamın oğlu Volkan’la birlikte giderdik. İlkokuldan sonra bir çalışma dönemim başladı. Alikahya’da, Yuvam Akarca Villaları’nı yapıyorduk. Benim de inşaatlarda birebir ilk çalışmam orada başladı. Tuncer Karahan isminde bir elektrikçi abimiz vardı, ilk başta elektrik işlerini öğrendim ki; güzel bir çalışma oldu. İnşaatın içinde olmak çok farklıymış.

-İnşaat sektörünün dışında farklı sektörlerde deneyiminiz oldu mu?

Bir ara Sedaş’ın elektrik dağıtımında bölge bayiliğini yaptım. O da şu şekilde oldu; Sedaş’la ilişkilerim çok iyiydi. Bana teklifte bulundular ve ben de kabul ettim.  Elemanları aldık, arabaları verdik ama dediğim gibi bir kontrol mekanizması olmadığı zaman, o işte sorun yaşarsınız. Mesela; elemanın çalıştığını düşünüyorsunuz, o gidiyor akrabasını Sabiha Gökçen’den almaya, sana da iş olmadığını söylüyor veya birini imza alması için gönderiyorsun, tartışıp geliyor. En iyi iş, bildiğin iştir. Bu iş iyiydi ama insanlarla uğraşmak çok zormuş.

-Yurtdışından dönerken hayatınıza ve geleceğinize dair planınız neydi?

Babama yardımcı olup yavaş yavaş işleri elime almaktı ve beraber de işi devam ettirmekti ama öyle olmadı. Ben döndüğümde ilk başlarda kontrol amaçlı inşaatları dolaşıyordum, zamanla iş, “Baba sen yorulmaya döndü” ki; babamın yanında rahat hareket edemiyordum. İnşaata dair kafamda daha farklı şeyler vardı, daha farklı projeler yapmak ve daha da fazla pişmek istiyordum ama babamın yanındayken işe de çok müdahale edemiyordum. Fethiye’deki inşaata geçtim, bir altı ay kadar kaldım ki; bizim inşaatlar bayır yerde olduğu için her gün inip çıkmaktan ciddi bir kilo verdim. Orada iyi yetiştim diyebilirim. Bu arada da Volkan’la da sürekli irtibattaydık. İzmit’e dönüp, inşaat yapmayı istiyorduk. Bir de mal tek bir yerde toplandığı zaman bizde sıkıntı oluyor, biz de malı dağıtıp farklı yerlere yönelmek vardır. Mesela Antalya’da satamadığında İzmit satıyor veya tam tersi.  Lokasyon çoğaltıp malı bölüyoruz ki; bölgesel yaşanan krizlere karşı da tedbir almış oluyoruz. Turizm ilerlediğinde orada, turizm düştüğünde de iç piyasaya yöneliyoruz. Birbirini tetikliyor, birbirimizi de destekliyoruz.

-İzmit’e kaç yılında dönüş yaptınız ve süreciniz nasıl ilerledi?

2011 yılında ilk İzmit’e geldim. Ben geldiğimde herkesin yardımcı olacağını, bütün yerlerin beni beklediğini ve hemen yapıp satış yapabileceğimi sandım. İnsanlar güzel bir yer bulduğunda zaten kendisi yapıyormuş, onu da öğrenmiş oldum. İlk bir sene yer aradım ve bir sene boyunca da boş gezdim, hatta psikolojim bile bozuldu. Sabah erkenden evden çıkıp yer arardım. Bir sene sonra eski Bekirdere Karakolu’nun orada üç dairelik bir yer denk geldi. Yerini de çok överek anlattılar, 3 daire yaptım ve o zamanın parasıyla 2 yüz milyara yakın para harcadık.  Bir sene de 6 milyar kazanmışım ki; onu da inşaatı yaparken yemişizdir zaten. Bu inşaatı yaparken de Cem Kavşut olarak şahıs şirketimi kurdum. Bu inşaatta da bütün yaşanan sorunları birebir kendim yaparak aştım. Daha sonra yeni gelişen Alikahya bölgesini bana önerdiler. Alikahya’da bir iki inşaat yaptım, oradan da Bulvar’a, Tavşantepe’ye ardından Yenişehir, Mehmetalipaşa, Kadıköy Mahallesi’ne geçtim.  Hep butik inşaatlar yaptım. İzmit’te aklınıza gelebilecek her yerde yapmış olduğum inşaatlar mevcut. Sanırım İzmit’te girmediğim mahalle kalmadı.

-Peki ilk İzmit’e geldiğinizde kiminle ilk bağlantıya geçtiniz?

O zamanlar daha çok Volkan’la birlikteydik ve her ne kadar resmi olmasa da bazı inşaatlarda ortaklıklarımız oldu. Ondan sonra Volkan’la şöyle bir karar aldık, akrabalarımızla yiyeceğiz, içeceğiz ama ortak olmayacağız çünkü birbirimizle sıkıntı yaşamak istemedik, aramıza para girmesin istedik. Çok daha iyi oldu ve şuan çok daha iyiyiz. Mesela Hamza Ataç’la da öyle, oturup, konuşuruz, birbirimize yardımcı oluruz, sıkıntı yaşamayız, sormayız bile birbirimize, aramıza para sokmuyoruz. Dostluğumuz kalsın, dostluklar paraya döndüğü zaman iş bozuluyor. Birbirimizden gelir gider kazancı beklemiyoruz. Biz birleşsek çok büyük işler de yapabiliriz ki; yapmayacağız anlamına da gelmiyor. Ama bu işi yapacaksak iki yabancı gibi yapacağız. Mesai biter, mesaiden sonra çok iyi bir dostuz. Bizim İzmit’te yapmak istediğimiz kurumsallaşabilmektir. İkimiz de işlerimizi büyüttüğümüz için bunu yapmak zorundayız. Zamanla da yapacağız, gidişat onu gösteriyor. Kurumsallaşamadığın an büyüyemezsin.

- KVS Royal projenizi anlatır mısınız?

İlk defa büyük iki ayrı inşaata girdim. İzmit’in dediğim gibi bütün semtlerinde butik inşaat yaptık. Hatta bazı semtlerde bir inşatla da kalmayıp, aynı anda 3,5 inşaat da yaptık. Sonra dedik ki; tek bir yerde yapalım, daha düzenli gidelim istedik. Önceden beri istediğim Yeşilova bölgesi karşıma çıktı. İzmit’te her müteahhittin yaşadığı bir kat sıkıntısı var. O yüzden kat olan Yeşilova’ya gittim ki; orada resmi imarlı 6 buçuk kat veriliyor. Çok araştırdım, belki yeri almadan 8 ay fizibilite raporları çıkardık. Gebze’ye, İstanbul’a gittim, dış cepheleri ve içeride kullanabileceğim malzemeleri araştırdım. Bayağı uzun bir çalışma sonunda biz buraya geldik. Yani direk gidip, alıp, biz buraya yapalım demedik. Butik inşaatlarda yapacağın iş ve dış cephesi için kullanacağın malzeme bellidir. Yenişehir’de yaptığımız KVS Royal projemizde, her şeyin birikimi ve tecrübesiyle yeni bir model ortaya çıkarmak istedik. Sadece bir inşaat değil, görüntüsüyle de farklı ki; bunu yapmak için belediyeyle de çok görüştük.  Otel konseptinde olsun istedik, görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak için klimalar tek sıra halinde aşağı indirdik. İç ve dış görselliğinin ihtişamlı olmasını istedik. Bu projenin detaylarına gelirsek; resepsiyon hizmeti verilecek, dostu arkadaşı da gelse, belli bir kimlik kartıyla geçiş yapılacak. Toplam arsamız 2 bin 300 metrekare ve toplam 96 bağımsız bölümümüz var.  86 adet dairemiz bulunmakta, bunların 70’şi 1+1, geri kalan daireler ise 2+1 konseptinde. 10 adet de dükkanımız mevcut. 1+1 daireler 50 ile 70 metrekare arasında, 2+1 daireler ise 100 ile 130 metrekare arasında değişmekte. 1+1 daire yaparken sadece insanlar kalsın, çıksın mantığıyla değil de; oraya gelen orada kalsın, arayacağı her şeyi orada bulsun istedik.

Hamamı, saunası, fitnessı, kuru temizlemesi, ev temizlemesi kiralama sistemi aklınıza gelebilecek her şey orada mevcut olacak. Amacımız, oraya gelen bir insan bütün ihtiyaçlarını orada karşılayabilsin. Site yapıyoruz, havuz koyduk mu oraya kral site diyoruz. Aslında öyle değil. Bir kere adamın ihtiyaçlarını orada karşılayabilmesi, dışarıya ihtiyaç duymaması lazım. Bence KVS Royal projemiz, Kocaeli’nde Yeşilova’da yapılan residence konusunda en iddialı, en kapsamlı bir projedir. Bu projemizde ayrıca dublekslerimiz var, salonlarımız yukarda odalarımız ise aşağıdadır. Asansörlerimiz en yukarı kadar çıkıyor. Normal dublekslerde odalar yukarıda olunca terasa çıkmak için adamın odasından geçmek gerekiyor. Bu mantığı değiştirmek için salon, mutfağı ve asansörleri de yukarı aldık. Tek bir asansör de olmayacak, çift asansör çalışacak. Site yönetimi 2 yıl biz de olacak, biz ne kadar daire yaparsak yapalım kişi içine girmeden eksiklikleri göremez. Orada yaşaması lazım.  Ben 2012’den beri aynı ekiple çalışıyorum. Onlar benden, ben de onlardan memnunum. Farklı biriyle çalıştığımda adam oradaki sıkıntıyı bilmez. Neyin nereden geçtiğini bilmesi lazım. Yoksa bulabilmek için her yeri kırar ve o iş uzar gider. Bir sıkıntı olduğunda elemanlarımızı ararız ki; daha gitmeden bile sıkıntıyı anlar. O yüzden, site yönetimi 2 yıl bizde olacak. Dairede kombi, mutfak dolabı, duşa kabini, gömme rezervuarlar bize ait. Ekstradan gömme dolaplarımız da olacak ki; burada da kayıplar engellenmiş olacak. Projelerde normalde 40-50 cm radye plak temel kullanılırken biz orada 80 cm radye plak temel kullandık.

Dış cephede görsellik neyse projemiz bittiğinde birebir aynısı olacak. Görüyoruz bazı projeleri dışardan baktığımızda sanki uzay mekiği, iş bir bitiyor projeyle alakası yok. Ödemeler de tapu tesliminde. Yüzde 40 peşinat bırakıyor, geri kalanı tapu teslimatında veya kendi ödeme planını da çıkartabilir. Cepheye ve metrekareye göre fiyatlandırma değişmekte.  Gelen özellikle yatırım amaçlı da düşündüğü için 1 +1 daireleri sadece 1 adet alan çok az.  Çok şükür, talep çok güzel.  Kaba inşaat devam ediyor, birinci kat atıldı, bir buçuk yıl sonra ise teslimat tarihimiz. Dükkan kısımlarında marketi, kahvaltılık yerler olacak. Bodrum kısmında 300 metrekare alanı sadece daire sahiplerine eşyalarını koymak, onlara ekstra bir yer sağlamak için ayırdık. Bunları metrekareye eklemedik, onlara tahsis ettik. Geri kalan 350- 400 metrekare alanda ise kapalı yüzme havuz, sauna, fitness, mescit, duşlar, soyunma kabinleri olacak ve burada da insanlar vakitlerini geçirebilecekler. Burası yatırıma yönelik olacağı için; kiralama ofisimiz de olacak. Kiraya vermek isteyen ev sahipleri oraya gelip isimlerini yazdıracak.

-KVS Pırlanta projenizin detaylarında neler var?

KVS Pırlanta projemiz Bağçeşme’nin dağa bakan değil, denize bakan kısmında olup bir villa projesidir. Bu proje, herkesin kendine ait bir yaşam alanı sunuyor, müstakil bir yapı olarak da düşünüle bilinir. 8 ayrı villanın kendine ait havuzu, bahçesi bulunmakta ve 16 metre kot farkından dolayı da hiçbir villa birbirinin önünü kesmiyor. Villalarımız tripleks olup, 275 metrekare. 2 metre villa girişiyle villa sahipleri, misafirlerini böyle geniş bir lobide karşılayabilecekler. Lobiden sonra bir basamak inerek salona giriş yapılmakta ki; salon 3,30 gibi yüksek bir tavana sahip. Salonun önünde de bir terası mevcut. Mutfaklar ada mutfak, aslında bu projenin var olmasında eşim Buse’nin fikirleri ön planda oldu, açıkçası çok da güzel oldu. Salonun dışında üç büyük oda ve banyomuz mevcut. En üst katında 30 metrekare büyüklüğünde yatak odası, ayrıyeten giyinme odası ve duşu bulunmakta. Bu yatak odasından da 20 metre kare büyüklüğünde bir kış bahçesine çıkış yaptık.  Çarşıya üç ayrı yerden iniş var. Önümüzde bir otoban çıkış projesi mevcut. Karayollarından bu projeyi incelettim ve yeri ona göre aldım. Oraya çok güveniyorum. Teslimat tarihimiz de bir yıl. Hatta bu projede kendim de oturacağım için güzel bir ortamın da oluşmasını istiyorum. 

-Ülkenin durumuyla sektörü değerlendirir misiniz?

Ülkemizde sektörel olarak sorunlar gözükse de önümüzdeki 3 ay içerisinde sektörün oturacağını düşünüyorum. Kurdaki ve bizim malzemelerimizdeki dalgalanmalar, bunlar çok hızlı gelişiyor. Dün örneğin 4 bine aldığımız malzemeyi bugün 5 bine alabiliyoruz. Bunlar da ciddi maliyetler. Aslında şuan yatırım yapan daha çok kazanacak. Dışarda çeki olmayan nadir müteahhitlerdenim. Çek karnesi kullanmıyorum, hiç de talep etmedim. Biz cebimizde ne varsa ona göre iş yapıyoruz. Biz de varsa vardır yoksa yoktur, 3-5 ay sonrasına çek yazıp, zamanı gelince onun telaşını yaşamak istemiyoruz. Yarın satarım diye, çek yazılmaz. Zaten bu düşüncede olanlar piyasayı sıkıntıya sokuyor. Herkes bu işi karlı görüp giriyor, duyuyoruz bir yer alıyor, satıyor, sonra başka yer alıyor. Şimdi onlar bu sıkıntıda ev satamayacaklar. Belki biz de satamayabiliriz ama bizim eskiden gelen döngülerimiz var. Biz bu sıkıntılara karşı gardımızı aldık ki; biz işe belli bir sermayemizle giriyoruz. Piyasadaki çürük elmalar silkelenecek, piyasa bunlardan temizlenecek. Yıllardır beklediğimiz yaprak dökümü başladı. Dolarda da şundan yanayız; insin demiyoruz ama bir noktada dursun diyoruz. 10 liraysa 10 lira, 20 liraysa 20 lira ama dursun ve sektör de ona alışsın. Ona göre de yatırımlarını yapsın.

-Peki, maliyetlerdeki bu artışı fiyatlarınıza yansıttınız mı?

Maliyetler çok yükseldi ama bizim fiyatlar belirli zaman içerisinde sabit. Biz de fiyatlandırma şu şekilde başlar, temel atılmadan önce lansman fiyatı, temel atılınca yeni bir fiyat, kaba inşaat bitince bir fiyat, ince bitince bir fiyat, komple teslimde bir fiyat. Yani dört beş çeşit fiyat çıkar.  Erken alan kazanıyor aslında. Temelden alan otomatikman kazanmış oluyor. Mesela sattığımız kişilere de bir limit veriyoruz ve satmak istediklerinde o fiyatın altında satmalarını engelleniyoruz. Çünkü bu projeye zarar verir. Bizim anlaşmalarımızda belli bir limit var ve onun altında satılamaz. Dışardan bir satış elemanı içeriye giremez. Burası çünkü normal bir butik bir proje değil, cama asıp satış yapılamayacak. Tek bir yerden satış yapılacak, tek bir yerden de kiralama yapılacak. Fiyatlar da sabit olacak. Diğer müşterileri de korumak zorundayım.

-Bu sektörün dışında girmek istediğiniz farklı bir sektör var mı?

Bizim işimiz baki ama tek bir işe bağlı kalmak aslında doğru değil, riski her zaman bölmek istiyoruz. Eşim Buse’yle birlikte  İzmit’te farklılık yaratacak tarzda bir anaokulu tasarlayıp, hayata geçirmek için çabalıyoruz. Villayı da onun sayesinde güzelleştirdik. Anaokulunu da Tüysüzler bölgesinde istiyoruz ki; bu konuda da sürekli bir arsa arayışı içindeyiz. Nasip olursa bu yılsonuna kadar bunu sonlandıracağız ve bir buçuk sene sonra da eğitim hayatına başlayacağız.  Diğer girmek istediğim sektör ise daha önceden de yaptığımız turizm işi. Şuaralar araştırma yapmaktayız, aklımızda iki üç yer var.  Alaçatı, Kapadokya, Fethiye ve Bodrum araştırma yaptığımız yerler arasında. Amacımız butik bir otel işletmek.  

-Son cümleleriniz olarak geleceğe dair neler söylersiniz?

Bu projelerden sonra çok daha farklı projeler yapmak istiyorum, şuan kafamda ki proje Yeşilova’da bir yer bulup, kat bahçeli projeler yapabilmek. Artık İstanbul’da olan bu güzel binaların İzmit’te de olmasını istiyorum. Belediyenin de buna yardımcı olması lazım. Çünkü biz mimariyi güzelleştirelim derken oradan gelen müdahale sıkıntı yaratıyor. Belediyeyle birlikte çevredeki insanların da fikrini alarak, daha güzel, daha farklı binalar ve “Nasıl bir binada oturmak istiyorsun” sorunun cevabını vermek istiyorum. Tüysüzler’in daha yukarılarında da 15 -20 dönüm gibi büyük bir alanda, tekli tekli kendilerine özel 500 metrekare alanları olabilecek yeni bir projeye daha başlamak ve insanlar gördüğünde de bunu “Cem Kavşut yapmış” diyebilsin istiyorum. İlk şahsi firmam Cem Kavşut’la başladım, bundan 3 sene önce de Yıldız Yapı’yı kurdum. Artık kurumsallaşma vakti, bu nedenle de bir sene önce limited şirketi KVS’yi açtım. Bundan sonra yapılan tüm inşaatlar KVS çatısı altında olacaktır.


Geri Dön