01 / 12 / 2024

Konutlarda KDV indirimi yanlış oldu

Konutlarda KDV indirimi yanlış oldu

Türkiye'de inşa olunan konutların yüzde 95'i, net alanı 150 metrekarenin altındaki konutlardan oluşuyor...




Neden mi? Neden olacak, neredeyse hiç kimse yararlanamıyor da onun için... Türkiye'de inşa olunan konutların yüzde 95'i, net alanı 150 metrekarenin altındaki konutlardan oluşuyor. KDV indirimi ise net alanı 150 metrekare ve üzerinde olan konutlara getirildi.

Başka bir anlatımla, konutlardaki KDV indirimi, Türkiye'de inşa olunan konutların yüzde 5'ini ilgilendiriyor!..

Bunlar da genellikle lüks apartman daireleri, villalar vs...

Atılan Taş
Diyeceksiniz ki "Olsun, hiç yoktan iyidir. Büyük lüks daireler ve villalara talep artar."

Bu da pek mümkün değil.

Nedenine gelince, indirimli KDV'nin uygulanabilmesi için net alanı 150 m2 ve üzerinde olan apartman daireleri ya da villaların, 15 Haziran 2009 tarihine kadar, tamamlanıp, oturulabilir şekilde alıcıya teslim edilmesi gerekiyor. Örneğin; bugün alınıp, parası ödenen konutun tamamlanıp, 15 Temmuz 2009'da ya da Eylül 2009'da teslim edilmesi durumunda, KDV indirimi yok. Onlar, bugün almış olsalar bile, teslim tarihi 15 Haziran 2009'u aştığı için yüzde 18 KDV ödeyecekler.

Anadolu'daki deyimle, konutlarda KDV indirimi olayında, atılan taş, ürkütülen kurbağaya değmedi!..

Olumlu İki Düzenleme
Bu arada, yapılan iki olumlu düzenleme var.

1-Tapu harcı, binde 15'den binde 5'e indirildi.

2-Cins düzeltmesi harcı, binde 15'den 50 ve 100 TL gibi sembolik bir tutara indirildi.

Bunların, ikisi de konut sektörünü olumlu yönde etkileyebilecek düzenlemeler.

Ne Yapılabilirdi?
İşin doğrusu, çok şey yapılabilirdi. Örneğin;

1-Öncelikle, sektörün önde gelen firmalarının görüşleri alınabilirdi. Onlar, olayın mutfağında yaşadıkları için, sorunları da çözümleri de çok iyi biliyorlar. Bu yola başvurmak için zaman geçmiş değil.

2-Tapu Harcındaki 3 aylık indirim sürekli olabilirdi: Tapu harcından elde edilen gelirler, toplam bütçe gelirlerinin içinde sembolik kalıyor. Tapu harcı, binde 5 hatta binde 1'e indirilip, alım-satım değerinin gerçeğe uygun beyanı sağlanır. Bu da gelir, kurumlar vergileri ile KDV gelirlerini artırır. Böylelikle tapuda gayrimenkulün değerini düşük gösterenlerin yarattığı haksız rekabet ve vergi kaybı önlenmiş olur.

3-KDV oranlarındaki ani zıplama önlenmeliydi: Mevcut sistemde konutun net alanı 150 metrekare ve daha fazla olunca, yüzde 18 KDV uygulanıyor.

Örneğin; 400 bin TL'ye satılan biri 149.9 diğeri de 150.9 metrekare olan iki konuttan, ilkini alan 4 bin TL, ikincisini alan 72 bin TL KDV ödüyor. Örnekteki 1 m2 için, 68 bin TL fazla vergi ödeniyor!..

Oysa, kademeli bir geçiş yapılması ve aşan kısım için yüksek oran uygulanması anlamlı olur.

4-İnşaatçıların KDV alacağı 3 ayda bir ödenebilirdi: Mevcut sistemde, konut inşaatında malzemeler için yüzde 18 KDV ödeyen firma, 150 m2'ye kadar olan konut satışları için yüzde 1 KDV tahsil ediyor. Aradaki farkı, iade olarak alabilmesi, 3-4 yıl sürebiliyor.

Bu uygulamanın da değiştirilip, 3 ayda bir; KDV'nin hiç değilse yüzde 75-80'inin iadesine ya da ödenecek vergi ve sigorta primlerinden mahsup edilmesine olanak sağlanmalı.

Şurasını unutmamak gerekir; inşaat sektörü, ekonominin lokomotif sektörü. Sektör canlandıkça ekonomi de canlanır.
Şükrü Kızılot/Hürriyet


Geri Dön