Konutta milyonluk satış!
TÜİK tarafından dün açıklanana konut satış istatistiklerine göre; Ekim ayında 142 bin 810 konut satıldı. Faizlerin düşmesi ile ipotekli konut satışları adeta sıçradı...
Habertürk yazarlarından Abdurrahman Yıldırım bugün köşesinde "Konutta milyonluk satış" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları;
Düşen faiz oranları ile konut fiyatlarının yarattığı fırsatın değerlendirilmesi sürüyor. Ağustosta başlayan eylülde devam eden konut satışlarındaki canlanma ekim ayında iyice netleşti. 142 bin 810 konutun satıldığı ekim ayı şimdiye kadar ki en çok satışın yapıldığı üçüncü ay oldu.
-Bundan önceki en yükseği 146.903 adetle önceki ay olan Eylül 2019 ve 146.536 ile Ekim 2018’di. Geçen yılın ekiminde konut satışlarının rekor kırmasında tapu harcında ve KDV oranlarında geçici yapılan indirimlerin sona ermesi etkiliydi.
10 AYDA 1 MİLYON SATIŞ
-Eylül ve ekim aylarındaki rekor düzeye çıkan satışların etkisiyle 10 ayda 1 milyon konut satış sınırı da geçildi. Satışlar 1 milyon 8 bin 283’e ulaşırken, yıl sonuna kadar 1.3 milyon adede yaklaşması olasılık dahiline girdi. Böylece Türkiye’de alınıp satılan konut sayısı 6 yıldır 1 milyon adedin üzerinde gerçekleşiyor.
-Konut satışlarında Türkiye yıla kötü başladı ve ilk yarıda faizlerin yüksekliği yanında seçimlerin gölgesinde hiç de iyi gitmedi. Yılın ikinci yarısında ise ABD yaptırım tehdidinin azalması ve seçimlerin geride kalmasının yanında faiz oranlarındaki düşüşle konut satışları canlandı ve yılın sonuna doğru iyice hızlandı.
KREDİLİ SATIŞLARDA REKOR
-Satışların canlanmasında kredili satışlarda patlama meydana gelmesi etkili. Şimdiye kadarki en yüksek aylık kredili satışlar ekim ayında yapıldı. Kredili konut satışları 50.411’e ulaşarak yüzde 525 arttı.
-Düşen faiz oranlarının düşen ve nispeten makulleşen konut fiyatlarıyla birleşmesi konut piyasasını ekonomiden önce ve daha belirgin biçimde canlandırmaya başladı.
FIRSAT KULLANILDI
-Son bir yıldır bekleyen ve biriken konut talebi, düşen faiz ve düşen konut fiyatlarıyla birleşince fırsata dönüştü.
-Türk insanının böyle fırsatları kaçırdığı görülmemiştir. Bu kez de aynısı oldu. Hatta konut satışlarındaki canlanma orta gelirli insanların rağbet ettiği 500-600 bin lira civarındaki ikinci el konutlarda gerçekleşti. Birinci el konut satışları ise henüz canlanmadı.
-İşte bu nedenle normalde ekonomik canlanmada kervanın en son vagonu olması gereken konut piyasası bu kez kervanın önüne geçti.
-Eğer piyasadaki canlanma devam ederse ekonomideki canlanmaya da öncülük etmeye devam edebilir.
CANLANMANIN ÖNÜNDEKİ ÜÇ RİSK
-Ancak bu konuda üç risk var. Risklerden ilki, biriken talebin karşılanması ve doluya ulaşmasıyla fırsat penceresinin kapanması.
-İkinci risk de, bu talep karşılanırken konut fiyatlarının da artmaya başlaması ki, bunun işaretleri alınmaya başlandı. Dün açıklanan TCMB’nin Konut Fiyat Endeksi hazirandan itibaren düzenli bir artışı ortaya koyuyor. Konut fiyatlarının yıllık bazda artışı yüzde 1.5’tan eylül ayında yüzde 6.3’e yükseldi. Enflasyondan arındırıldığında yüzde 2.0 reel bir kayba işaret ediyor.
-Ama bitişikte görülebileceği gibi, reel konut fiyatları kayıplı bölgeden kurtulmak üzere. Fırsatları iyi değerlendirme refleksi ve becerisi sadece konut alıcılarında yok, satılarında hatta bu işe aracılık edenlerde de var. Fiyatlar reel olarak yükseldiğinde talep aynı düzeyde artmayabilir.
-Konut piyasasındaki canlanmanın önünde bir de vergi paketi var. Emlak piyasasının konut tarafının vergileri artırılıyor. Hem alım satım vergilerinin gerçek değeri üzerinden gösterilmesinde, hem yeni bir vergi olarak değerli konut vergisinin getirilmesinde olduğu gibi.
-Doğal olarak ekstra vergili değerli konutlardan kaçınma eğilimi ortaya çıkabilir. Bunun konut fiyatlarına yansıması, piyasada bozucu, dışlayıcı etkisi olabilir. Değerli konut sahibi olma isteği azalabilir.