Konutta talep, arzı karşılamaktan çok uzak!
İnşaat sektörü son yıllarda en çok dikkat çeken, en göze çarpan gelişmeyi gösteren sektör. Gelişme dediysek, her zaman da olumlu olmuyor bu.
İnşaat sektörü son yıllarda en çok dikkat çeken, en göze çarpan gelişmeyi gösteren sektör. Gelişme dediysek, her zaman da olumlu olmuyor bu. Yıkıyor, yapıyoruz; bir daha yıkıyor, bir daha yapıyoruz. Belki bundan kötüsü; söküyor, yapıyoruz; yakıyor, yapıyoruz. Ama nereye kadar, sanki giderek bir doyma noktasına yaklaşıyoruz.
Çünkü rakamların ortaya koyduğu gerçek, hızla tıkanma noktasına gittiğimizi gösteriyor. Konut fiyatlarında yaşanan artışa değinirken de vurguladığımız gibi gidişat çok da olumlu değilmiş gibi görünüyor. Aslında bunu biz söylemiyoruz, rakamların ortaya koyduğu bu. Kaldı ki, bu rakamları üreten de kamu.
Konut satışına ilişkin verilere bakarken satır aralarının iyi okunmaması halinde sağlıklı bir değerlendirme yapılamayacağı çok açık. Önce rakamların görünen hali... Örneğin geçen yıl 1 milyon 165 bin konut satışı gerçekleştirildi. 2013 yılındaki 1 milyon 157 bin adede göre az da olsa bir artış var. Peki satış bu düzeyde, ama arz ne kadar arttı.. Henüz 2014’ün tümüne ilişkin rakamlar yok; ilk dokuz ayın gerçekleşmesine göre,arz yani yapı kullanım izni verilen daire sayısı 568 bin.
Harika bir tablo değil mi; dokuz aylık dönemde 568 bin daireye kullanım izni verilmiş, satış ise yılın tümünde 1 milyon 165 bin olmuş. Ama dedik ya, satır aralarını da okumak gerekiyor.
Satışa ilişkin rakamlar, ilk ve ikinci el satışı kapsıyor. Dolayısıyla arzdaki artışı, ilk el satışla kıyaslamak gerek. 2014’ün tümündeki ilk el konut satışı 542 bin olmuş. İlk dokuz aydaki arz artışı ne kadardı, 568 bin. Yılın tümündeki arz 750 bini aşabilir. Yani yalnızca 2014 yılında 200 bin kadar bir arz fazlası var.
2013 yılının tümüne ilişkin rakamlara da bakalım. Söz konusu yıl yapı kullanma izni verilen, yani bir anlamda arz edilen konut sayısı 721 bin olmuştu. Ancak ilk el konut satışı 529 binde kalmış; yani takvim yılı hesabıyla konut stokuna 192 bin adetlik bir ekleme yapılmak durumu ortaya çıkmıştı.
Dolayısıyla konut sektöründe arz fazlası olduğu yolundaki görüşlere kulakları tıkamanın kimseye yararı yok. İşte rakamlar ortada... Bu rakamlara rağmen gerçek tablonun farklı olduğunu söyleyebiliyorsak, bu görüşümüzü destekleyecek verilere sahip olmamız gerekir.
Dünya Dergisi