Konya Alaaddin Camii'nin restorasyonu 2016'da tamamlanacak!
Kitabesi bulunan en eski Selçuklu eserleri arasında gösterilen ve bahçesinde Selçuklu sultanlarının mezarı bulunan Konya'daki Alaaddin Camisi'nde, yürütülen restorasyon çalışmasının 2016 sonunda tamamlanması planlanıyor.
Yapımına, Selçuklu Sultanı 1. Rükneddin Mesud tarafından başlanan ve Alaaddin Keykubat tarafından 1221'de tamamlanan Alaaddin Tepesi'ndeki cami, abanoz ağacından “minberi”, avlusunda bulunan Selçuklu sultanlarının türbesiyle yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlar arasında yer alıyor.
Tepenin üzerinde, kesme taşlarla inşa edilen cami, Selçuklu mimarisinin en belirgin özelliklerini barındırıyor.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alaaddin Camisi restorasyonunun gerçekleştirdikleri en önemli çalışmalardan biri olduğunu söyledi.
Caminin Türkiye'nin en önemli eserleri arasında yer aldığını belirten Ertem, bu yapının restorasyonuna geçen yıl başlandığını hatırlattı.
Ertem, yapının en eski Selçuklu eserleri arasında yer aldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Caminin yarısı ibadete kapalı. Restorasyonun sürdüğü alanda çalışma bitme aşamasına gelmiş durumdadır. Derzler yapılmış, tüm sıvalardan temizlenmiştir. Diğer tamamlayıcı restorasyon yapılıyor. Kısa zamanda tamamlarız. Cemaate açık bölüm de hemen ardından restorasyona alınacak. Burası biraz daha önemli. Mihrap, minber ve özellikli işlerimizin olduğu alan burada. Diğer tarafta süsleme ve tezyinat yoktu. Bu bölüm biraz zaman alabilir. Caminin dış bölümündeki derzler temizlendi. Saçaklar ve çatı duruyor. Bunlar da elden geçirilecek. Aynı zamanda zemin kottaki izolasyona bakılacak. Buradaki çalışmalar iyi gidiyor. Öyle tahmin ediyorum ki 2016'nın sonu ila 2017'nin başında restorasyonu tamamlayacağız. İnşallah düşündüğümüz tarihte camiyi tamamen ibadete açacağız.”
Konya'yı simgeliyor
Caminin, Konya ve Selçuklu tarihi açısından büyük önemi olduğuna işaret eden Ertem, bazı tarihi yapıların bulundukları şehri simgelediğini, Konya'nın da Alaaddin Camisi ile bütünleştiğini anlattı.
Ertem, caminin vakıf eseri olduğunu dile getirerek, “Mihrabı tamamen çini, çok önemli bir eser. Zamanında uygulama ve müdahale görmüş bir mihrap. Sevindirici olan, statik açıdan gözlemlenen bu yapıda herhangi bir hareketlenmenin olmamasıdır. Şimdi tekrar elden geçirilecek. Çok fazla problem olmadan mihrap ve minbere rahat bir şekilde aslına uygun, korumacı bir mantıkla müdahalede bulunacağız” diye konuştu.
“Zeminde herhangi bir kayma yok”
Caminin bulunduğu tepede zemin kayması yaşandığına ilişkin öne sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Ertem, “Yıllardır burada ölçümler yapılıyor. Şantiyede de şu anda ölçümler yapılıyor. Zeminde herhangi bir kayma yok. Ama bir zemin faaliyetinde etkilenir mi, onu bilemiyorum. Şu anda statik açıdan problem yok. Bu doğrultuda üniversite raporları da var” ifadelerini kullandı.
Konya Merhaba Gazetesi