23 / 12 / 2024

Kredili konut edinenler borçlarını ödeyemiyor!

Kredili konut edinenler borçlarını ödeyemiyor!

Referans Gazetesi yazarlarından Veysi Seviğ, konut satışlarını değerlendirdi...



Türkiye 2009 yılı yazını geride bırakırken bazı ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Öncelikle ülkemizde talep yetersizliğinden kaynaklanan üretim ve tüketim azalışı yanında işsizliğin giderek artması dikkat çekicidir. Yaşanan ekonomik sorunlar bütçe dengesini de bozmuş, vergi gelirlerinde ortaya çıkan düşüş gün geçtikçe etkisini gösterir hale gelmiştir. Gerçekte ülkemizde uygulanan ekonomi politikaları sonucunda sermayeye bağımlılık artmış ve sermaye ile diğer üretim faktörleri arasında denge giderek bozulmuştur. Bu bağlamda da piyasada zorunlu tüketim mallarındaki fiyat artışlarını göz ardı ederek ve Türk Lirası'nı da aşırı değerli tutmak suretiyle ekonomiyi rahatlatma eğilimi mevcut sorunları daha da artırmaktadır. Bir başka açıdan ülkemizde faaliyet gelirleri süratle azalmakta ve gelir dağılımı bozulmaktadır. Buna bağlı olarak mevcut borçların geri ödenmesi zorlaşmaktadır. Konut satışları artarken, kredili konut edinenlerin kredi borçlarını ödemekte zorlandıkları gözlenmektedir. Kredi kartı borçlularına tanınan ödeme kolaylıklarına rağmen, yapılan yasal düzenleme ile sağlanan taksitli ödeme olanaklarından yararlanmak isteyenlerin beklenen sayıda olmadıkları anlaşılmıştır.

Yaşanan tüm bu sorunlar bütçe dengesini de bozmaya başlamıştır. Bütçe açığı yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1310 (bin üç yüz on) artmış bulunmaktadır. Bir başka açıdan 2009 yılının ilk altı ayında bütçe gelirlerinin ancak yüzde 40,5'i tahakkuk etmiştir. Maliye Bakanlığı Haziran 2009 ayı bütçe gerçekleşme raporuna göre geçen yıl ocak-haziran döneminde 1 milyar 917 milyon TL fazla veren merkezi yönetim bütçesi 2009 yılının aynı döneminde 23 milyar 205 milyon TL açık vermiştir. Bütçe gelirleri azalırken bütçe giderlerinde gözlenen artış uygulamacıları endişeye sevk etmektedir. Ülkemizde bir süredir gerçekleştirilmeyen vergi reformu nedeniyle Türk vergi sistemi etkinliğini ve verimliliğini kaybetmiş idarenin ise gerçekten mali gücü değişik kanallardan elde edilen vergisiz gelirlerle artan kesim karşısında etkisiz kalmasına neden olmuştur. Giderek harcama olanakları kısıtlanan bir bütçe ile ekonomiye canlandırıcı müdahalede bulunma olanağı da azalmaktadır. Bu durum ülke ekonomisinin devlet desteği ile canlandırılabilmesine engel oluşturmaktadır.

Ülkemizde mali güce göre vergilendirme yapılmamaktadır. Bir başka anlatımla gerçek gelirler vergilendirilememektedir. 2009 yılının ilk altı ayında toplam vergi gelirlerinin yüzde 33'ü dolaysız yüzde 67'si ise dolaylı vergilerden sağlanmıştır. Ancak dolaysız vergilerin de yüzde 91,4'ü tevkifat ve geçici vergi olarak ödenmiştir. Yaşanan ekonomik küçülme nedeniyle önümüzdeki altı ayda vergi gelirlerinde azalma devam edecektir. Vergi gelirlerinde en büyük düşüş dış ticaretten alınan vergilerde olmuştur. Dış ticaretten alınan vergilerin toplamı 2009 yılının ilk altı ayında 2008 yılına göre 4 milyar 221 milyon TL azalmış bulunmaktadır. Bu azalma oransal olarak 2008 yılına göre yüzde 24,7'dir. Bir görüşe göre ülkemizde etkisini hissettiren küresel kriz nedeniyle vergi gelirlerinde yaşanan kaybı ekonomideki küçülme paralelinde; yine ekonomide aktif rol üstlenen kurum, kuruluşlar ile gerçek kişilerin vergi matrahlarında meydana gelen küçülmeden kaynaklanmamaktadır. Çünkü vergi tahakkukları krize rağmen artarken, toplanabilen yani tahsil edilen vergide belli bir azalma söz konusudur. Bu durumu rakamsal veriler aracılığı ile daha anlaşılabilir hale getirmek mümkündür. Dünyada yaşanan ekonomik krizin ülkemiz üzerindeki etkisinin arttığı 2009 yılının ilk altı ayında vergi beyanları yüzde 2,5 oranında artarken toplam vergi miktarı yüzde 4,4 oranında azalmıştır. Kaldı ki 2008 yılının aynı dönemine göre vergi tahakkukları 2.6 milyar TL artarken yine aynı dönemde geçen yıla göre 3.7 milyar TL az vergi toplanabilmiştir.

Mevcut rakamsal veriler, vergi mükelleflerinin vergi ödemede ya zorluk çektiklerini veya vergi ödeme görevlerini ihmal ettiklerini göstermektedir ki her iki hal de vergi idaresini ilgilendiren bir konudur. Ülkemizde vergisel görevlerini tam olarak yerine getirmeyen kesimlerin başında belediyeler gelmektedir. Maliye'ye 850 bir liranın üzerinde vergi borcu olan belediye sayısı 213'tür. Bu tablonun ayrıca tartışılması gerekmektedir. Dünya ekonomisinde kriz kaynaklı olarak yaşanan olağan dışı ekonomik olaylar zaman içinde Türkiye'yi etkilemeye başlamış, bu bağlamda da ülkemiz ciddi bir ekonomik program oluşturmada geç kalmıştır. Mevcut yapısal durum ülkemiz ekonomisinin geleceğini de olumsuz etkileyecektir. Bütçe harcamalarının azaltılması mümkün olmadığına göre en azından vergi gelirlerinin sağlıklı bir şekilde tahsiline yönelik yeni düzenlemelere gidilmesi, harcamaların vergilendirilmesi yerine kayıtdışılığın bir yandan kontrol altına alınması ve bir yandan da vergi gelirlerine katkı sağlar hale getirilmesi, açıkçası kayıt altına alınması artık zorunlu hale gelmiş bulunmaktadır.
Veysi SEVİĞ/Referans


Geri Dön