22 / 11 / 2024
fuzul

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Türkiye’deki Thodex krizi devam ederken, ABD Başkanı Joe Biden’ın sermaye kazançlarıyla ilgili vergi planı, kripto paralarda sert satışlar yarattı. Peki kripto pazarında neler oluyor? Uzmanlar ne diyor? İşte detaylar...




Türkiye’deki Thodex krizi devam ederken, ABD Başkanı Joe Biden’ın sermaye kazançlarıyla ilgili vergi planı, kripto paralarda sert satışlar yarattı.

Dünya'dan Deniz Kılınç'ın haberine göre; Bitcoin bir gecede yüzde 10’u aşan değer kaybı yaşayıp, 50 bin doların altına düşerken, bazı popüler alt coinlerdeki düşüş yüzde 20’leri de geçti. Türkiye’deki yatırımcılar için kripto para sektörü yangın yeri oldu. 

Thodex, Türkiye’nin en büyük kripto para borsalarından oldu. Thodex, sitesini kapatıp, CEO’sunun yurt dışına gitmesi, yüzbinlerce mağdur oluşmasına sebep oldu. Thodex kurucusu ve CEO’su Faruk Fatih Özer’in önceki gün Twitter hesabından ve Thodex sitesi üzerinden, kaçmadığını ve geri dönüp mağduriyetlere çözüm bulacağını duyurmasına karşın yatırımcılar endişe duyuyor. MASAK'ın hesaplarına el koyduğu ve iş yerinde arama gerçekleştirilen firmadaki 60’ın üzerinde çalışan gözaltına alındı. 

Dün de İstanbul Anadolu başsavcılığı, yurt dışına çıkan Thodex kurucusu ve CEO’su Faruk Fatih Özer hakkında ‘kırmızı bülten’ çıkarılması amacıyla adım attı. Interpol tarafından çıkarılan 'kırmızı bülten'den sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Özer'in yakalanması amacıyla Arnavutluk İçişleri Bakanı Bledar Cuci ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bakan Soylu, Thodex’e ilişkin dün akşam saatlerinde gerçekleştirdiği konuşmada, henüz krizin maliyetini bilmediklerine vurgu yaptı. “Günler geçtikçe bunun etkilerinin ne olduğunu hep beraber göreceğiz. Tabii bu olay duyulur duyulmaz gerekli hukuki ve ihtiyati tedbirler alındı” diyen Soylu, Thodex'in yöneticisi Faruk Fatih Özer’in bankalarda bulunan 31 milyon TL'sine de el konduğunu dile getirdi. Sayıları 700 bin civarında olan Thodex mağdurlarının dikkatleri emniyetten ve şirketten gelecek haberlerde. 

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Biden endişe yarattı

Kripto paralardaki tek problem bu mu? Hayır. Bir haftadır düzeltme trendinde olan kripto paralara bir darbe de ABD Başkanı Joe Biden vurdu. Biden’ın sermaye kazançları ile ilgili vergi planının oluşturduğu kaygı, kripto para piyasalarında satış dalgası yarattı. Bitcoin 50 bin doların altına düşerken, Etherium’da yüzde 12'ye yaklaşan değer kaybı yaşanıyor. Geçen hafta 64 bin dolardan 54 bin dolara kadar düşüş gerçekleşen Bitcoin, yüzde 10’u aşan gerilemesine devam etti. Analistlerin ‘piyasa düzeltmesi’ şeklinde belirttiği gerilemeler ile kripto para piyasalarının toplam hacmi 2 trilyon doların altına düştü. Bitcoin’in piyasa hacmi ise 1 trilyon doların altına geriledi. 

Düşüşler geçici mi?

Kripto paraların gerçek yatırımcıları, bu gerilemelerin geçici olduğunu savunuyor. Tüm yaşanan krizlere rağmen temsilciler, kripto paraların geleceğin ödeme araçları olacağı konusunda aynı fikirde. Bitcoin başta olmak üzere kripto paraların yatırım aracı mı, yoksa para mı olduğuna ilişkin tartışmalar ise sürüyor. Fakat uzmanların ortak görüşü acilen düzenlemeler yapılması yönünde. 

Her şey 2009’da başladı

2009'da Bitcoin ağının başlatılmasıyla mevcut para sisteminde bir alternatif yaratan kripto para birimleri, her geçen gün hem kişisel hem de kurumsal açıdan talep görüyor. Satoshi Nakamoto takma isimli kişi veya kişilerin piyasaya sürdüğü Bitcoin, merkeziyetsiz yapısı, kullanıcılarına sağladığı anonimlik ve sınırlı rezerviyle ön plana çıkıyor. Bitcoin’in doğuşundan beri çeşitli yollarla piyasaya sürülen ve altcoin şeklinde isimlendirilen diğer kripto para birimleri de çeşitli yatırımcıların dikkatini çekti. Kripto paraların anonimlik ve merkeziyetsizlik gibi nitelikleri, geleneksel para piyasasına meydan okusa da yine bu özellikler kara para aklama ve terör finansmanı şeklinde global riskler barındırıyor. 

Kontrolsüz ve merkeziyetsiz bir yapısı bulunan blok zincir üzerine kurulmuş bu teknoloji, henüz hükümetlercee tanımlannmadı ama aralarında Türkiye’nin de olduğu birçok yerde bir yatırım ve değer saklama aracı olarak ön plana çıkıyor. Blok zincir, Bitcoin’in altında yatan teknoloji olarak bilinse de şeffaf ve değiştirilemez işlem bloklarından meydana gelen yapısıyla seyahat, emlak, sosyal medya, eğitim, tedarik zincirleri, fon toplama ve finans gibi çeşitli alanlarda tercih ediliyor. Başta Bitcoin olmak üzere kripto para birimleri ise bankalar gibi üçüncü taraflara ihtiyacı engelliyor. 

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Finansal otoriteler fikir ayrılığında

Kripto paralar gün geçtikçe daha fazla ilgi görürken, finansal otoriteler fikir ayrılığı yaşıyor. Bazı ülkeler kripto para birimlerini belirlenmiş düzenlemeler kapsamında tanıyor, bazılarıysa yasaklıyor. Türkiye Merkez Bankası tarafından 16 Nisan’da yayımlanan yönetmelik ise kripto para birimleriyle ödöeme yapılması yasaklanırken, bu adımın pek sık değinilmeyen başka bir tarafı da bulunuyor: Merkez Bankası, bu düzenlemeyle bir bakıma kripto para birimlerini finansal bir araç şeklinde tanıyor.

2021 rekorlar yılı oluyor

Kovid-19 salgınının tüm dünyayı etkisi altına aldığı 2020 Mart'ta kripto para birimleri uzun zamadır olduğu ayı piyasasından toparlanma eğilimi gösterdi. 2020 yılının Mart ayında 6 bin dolar civarlarında olan Bitcoin, yeni yıla Ocak'ın ilk günlerinde 30 bin dolarlık yeni rekorula girdi. Bitcoin’de yaşanan hareketlilik bireysel yatırımcıların koronavirüs salgını nedeniyle darbe alan hisse senedi piyasalarına alternatif gereksinimiyle oluştu. Bireysel yatırımcıların talebi ve Bitcoin’deki canlanmayla orantılı kripto para birimlerine yönelik kurumsal adaptasyondaki yükselişle beraber Bitcoin bir ay sonra 6 Şubat ayında 40 bin dolarla 2'nci tarihi rekoruna ulaştı. Mastercard, Visa ve PayPal gibi şirketlerin platformlarına kripto parayı ilave etmeleri ve Tesla’nın 1 milyar dolar değerinde Bitcoin satın alması da Bitcoin’i son zirvesine ulaştırdı:1 trilyon doları aşan toplam piyasa hacmiyle Bitcoin piyasasında, 14 Nisan’da 64 bin 863 dolarla son tarihi rekor kırıldı.

En büyük destekçiler Y nesli

ABD’li analiz ve araştırma şirketi Harris Poll tarafından 2019 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçları, Bitcoin’e en çok 18-34 yaş aralığında ilgi olduğu ortaya çıktı. 2017 ve 2019'un karşılaştırıldığı ankette, bilinilirliği her yaş grubunda aynı seviyelerde olsa da 18-34 yaş aralığında olan katılımcıların yüzde 59’u Bitcoin’i olumlu bir finansal yenilik şeklinde ifade etti. 65 yaş üstü katılımcıların ise yalnızca yüzde 24’ü finansal yenilik diyor. Y nesli katılımcılarının yüzde 20’sinin Bitcoin'i bulunuyorken, yaşlı nüfusun ise yalnızca yüzde 2’sinin Bitcoin yatırımı mevcut. Diğer taraftan, genç nüfusun diğer yatırım araçlarına göre Bitcoin’i tercih etmesi ise araştırmanın en çok dikkat çeken yanı oldu. 18-24 yaş aralığındaki katılımcıların yüzde 30’u devlet tahvilleri, yüzde 27’si hisse senetleri, yüzde 24’ü gayrimenkul ve yüzde 22’si ise altın yerine Bitcoin’i kullanıyor.

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Kripto parada en popüler ülke ABD

Bitcoin’in ortaya çıktığı günden bu güne duruma en hızlı ABD adapte oldu. ABD’de, vatandaşların yüzde 55’ten fazlası Bitcoin yatırımı yapıyor. Dijital varlık yönetimi şirketi Greyscale Investments tarafından yapılan ankette; 2020'de ABD’de Bitcoin yatırımı olan kişi sayısının 20219'a göre yüzde 19 puan artarak 21 milyondan 32 milyona çıktığı belirtildi. Söz konusu yatırımcılardan yüzde 38’inin yılın son 4 ayında, yüzde 26’sının yılın ilk 5-6 ayında ve yüzde 19’unun da bir yıl önce Bitcoin yatırımı yaptığı ortaya çıktı. Yatırımcıların yüzde 63’ünün koronavirüs salgını sebebiyle ortaya çıkan ekonomik güçlükler sonrasında Bitcoin yatırımı yapmak için karar aldığını belirtti. Buna göre; koronavirüs salgınının etkisini göstermeye başladığı Mart 2020’de finansal piyasalarda yaşanan sert düşüşten ilk toparlanan piyasanın kripto paralar olduğu ortaya çıkıyor. Diğer taraftan, Fidelity Investments’ın yaptığı bir başka anket de ABD’deki kurumsal yatırımcıların yüzde 74’ünün kripto para birimlerine ilgi gösterdiğini ortaya çıkarıyor. Bitcoin, ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CTFC) tarafından emtia şeklinde görülüyor ve İç Gelir İdaresi (IRS) ise Bitcoin’i bir mülkiyet şeklinde sınıflandırıyor ve vergilendirmeyi de bunu baz alarak yapıyor.

Türkiye kripto para kullanımında dördüncü sırada

Statista’nın 74 ülkede kripto para birimleri adaptasyonuna yönelik gerçekleştirdiği anket de kripto para trendinin devam ettiğini ortaya koyuyor. Ankete göre 2020 yılında kripto para kullanımının en yüksek olduğu ülke yüzde 32 ile Nijerya olurken, Nijerya’yı yüzde 21 ile Vietnam ve yüzde 20 ile Filipinler takip etti. Türkiye ise 1 milyonu aşkın kripto para kullanıcısı ve yüzde 16’lık kripto para kullanımıyla listenin dördüncü sırasında yer alırken, Türkiye’yi yüzde 16 ile Peru, yüzde 11 ile İsviçre, yüzde 7 ile Çin, yüzde 6 ile ABD, yüzde 5 ile Almanya ve yüzde 4 ile Japonya izliyor.

Bitcoin ve altın rekabeti artıyor

Kripto para birimleri kullanımı otoritelerin uyarılarına rağmen devam ederken, kripto para birimlerinin belirleyicisi konumundaki Bitcoin’in bir para biriminden ziyade yatırım aracı olarak daha faydalı olduğu popüler görüşler arasında. Uzmanlara göre iki varlık da geleneksel para birimlerinin enfl asyon risklerine karşılık yatırımcıların portföylerini çeşitlendirebileceği araçlar olarak öne çıkıyor. Fakat bu benzetme kripto para birimleri piyasalarındaki son boğa piyasasından kaynaklanıyor. Bitcoin şimdiye kadar kısa sürede kâr etmek isteyenler için riskli ve spekülatif bir varlık olarak yorumlanırken, altın ise tarihi boyunca güvenli liman varlık olarak değerlendirildi. Bitcoin’in Aralık 2018’de 20 bin dolar rekorunu kırmasının ardından kripto para birimlerini spekülatif yatırım araçları olarak değerlendiren JP Morgan yetkilileri, şimdiyse Bitcoin’in 130 bin dolara kadar yükselebileceği yorumlarını yapıyor.

Uzmanlar ise altın ve Bitcoin konusunda bölünmüş durumda:

Merril Lynch New York ve Kanada eski Baş Ekonomisti David Rosenberg: Ben oyumu altından yana kullanıyorum çünkü binlerce yıldır değer saklama aracı olarak kullanılıyor, Bitcoin’in sahip olduğu volatilitenin beşte birine sahip ve Bitcoin’in karşılaştığı aynı rekabet riskine sahip değil. Kraliçe Elizabeth’in altın yerine kripto para seçtiği gün benim de fikrimi değiştireceğim gün olacak.

Aberdeen Standard Investments Yatırım Stratejisi Direktörü Robert Minter: Hem kripto paralar hem de altının güçlü bir yatırımcı tabanı olsa da ortada büyük farklılıklar mevcut. Altının küresel paranın temel bir yapı taşı olduğu gerçeği 5 bin yıllık bir tarihe dayanırken, Bitcoin 10 yaşında ve yalnızca bir para rejiminde yer alıyor. Bitcoin fiyatının standart deviasyonu yüzde 75 düzeyinde ve bu da Bitcoin’i berbat bir değer saklama aracı yapıyor.

Pomp Investments ve Morgan Creek Digital Investments Yetkilisi Anthony Pompliano: Bitcoin bir değer saklama aracı olarak altının yüzde 100 daha gelişmiş bir hali. Dünya da bunun farkına vardı ve dijital paralarla yeniden fiyatlandırma yapmaya başladı. Bitcoin son aylarda yüzde 100’ün üzerinde büyüme gösterse de gelecek yıllarda dolar karşısında büyümeye devam etmesi oldukça olası. Bitcoin piyasa hacminin 2030 yılına kadar altını geçeceğine inanıyorum.

Wedbush Securities Hisse Senedi Piyasaları Araştırmaları Analisti Daniel Ives: Bitcoin’in gelecekte yaygın olarak kullanılan bir varlık sınıfı olacağına inanıyoruz. Altının gözle görülür bir değeri ve güvenliği olsa da Bitcoin gelecek on yılda mevcut gidişatını korursa oldukça göz kamaştırıcı.

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Dünyadan örnekler, yatırımcılar için kara tablo çiziyor

Thodex krizinde savcılık tarafından gizlilik kararı verildi. Şirketteki kripto paralara ne olduğu henüz belirlenmedi. Fakat üdünyadaki örnekler maalesef bu tip durumlarda yatırımcının parasının iade edilmediğini ortaya koyuyor. Japonya merkezli MTGOX, 2014'te 850 bin adet Bitcoin’i çaldırdığını duyurarak iflas taalep etmişti. Yatırımcıların 400 milyon doları ortadan yokolmuştuç Hong Kong merkezli Mycoin, Güney Afrika merkezli MTI, Güney Kore merkezli CoinUp gibi platformlar ise yatırımcılara piyasadan fazla kazanç vadetmişlerdi. Fakat hepsi de sözlerini tutamadı ve iflas bayrağını çekti. Yatırımcıların 1 milyar doların üzerin paraları ise iade edilmedi. 

TCMB yönetmelikle kripto paraları tanıdı

Türkiye’de şu ana kadar kripto paralar gri bir alanda faaliyette bulunuyordu ancak Merkez Bankası’nın Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmeliği’nin 16 Nisan’da Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla bu dönemde bitti. Bu yönetmelikle Merkez Bankası kripto para birimlerinin alım satımları ile ilgili bir düzenleme koymazken, bu birimlerin ödemelerde kullanılmasına yasak getirdi. Ancak gözden kaçırılan bir diğer unsur da Merkez Bankası’nın bu kararla kripto para birimlerini tanımıl olması oldu. 30 Nisan’da yürürlüğe alınacak olan yönetmelikte kripto varlıklar, “Dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder” şeklinde belirtildi. Kripto varlıkların herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi tutulmamaları, merkezi bir otoriteye sahip olmamaları, piyasa değerlerinin volatil olması, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi ve işlemlerin geri dönülemez şekilde olması gibi sebeplerle ödemelerde yasak getirildiğine dikkat çekildi. “Bu varlıkların ödemelerde kullanılmasının, yukarıda bahsedilen sebeplerle işlemin tarafl arı açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir” ifadeleri kullanılan Merkez Bankası'nın açıklamasında şu ifadelere de yer verildi:

“Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz. Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemez.”

Küresel resmi bir tanım yok

Bitcoin’in para mı yoksa yatırım aracı mı olduğuyla ilgili tartışmalar da sürerken, henüz küresel olarak resmi bir tanımı bulunmayan kripto para birimleri konusuna ilişkin merkez bankası otoriteleri; yalnızca kripto paraların para olmadığı konusunda aynı düşünceyi savunuyor. Aralarında ABD, Avrupa Birliği ve Çin’in yer aldığı merkez bankaları yetkilileri, ayrıca kripto para birimlerinin düzenleme yapılmadan mevcut spekülasyon risklerinin süreceğini de belirtiyor. ABD Merkez Bankası (Fed) Jerome Powell, geçen aylarda bugüne kadar dijital para birimlerinin, “iyi birer değer deposu” olamadıklarına dikkat çekti ve bu birimlerle ilgili düzenlemelerin henüz yapılması gerekli düzeyde olmadığını vurguladı. Powell, Bitcoin gibi diğer gelişmekte olan özel sektör para birimlerince motivasyonunun sağlanmadığını belirtti. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde kripto para birimlerinin “komik bir şey” olduğuna dikkat çekerek, Bitcoin’in suç işlemeyi kolaylaştıran bir role sahip olduğunu dile getirdi. Diğer taraftan Çin Merkez Bankası (PBoC) ise kripto paraların bir para birimi statüsünde değil, bir alternatif yatırım aracı statüsünde bulunduğuna ve dolayısıyla bu şekilde değerlendirilmeye alınması gerektiğine vurgu yaptı. 

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Kripto varlıkları hangi ülkeler tanıyor, hangileri yasaklıyor?

Bitpanda Türkiye Ve Mena Yönetici Direktörü Elbruz Yılmaz: Düzenlemeler, teknolojilerin gelişimine ayak uydurabilecek hızda ve esneklikte olmalı

Bitpanda Türkiye ve MENA Yönetici Direktörü Elbruz Yılmaz, kripto para ile ödemeyi yasaklayan kararın ardından konuya ilişkin açıklamasında; Türkiye’nin dünyanın en canlı kripto para piyasalarından biri olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’de kripto para sektörüne yönelik düzenlemenin merakla beklendiğini belirtirken, Merkez Bankası’nın yayımladığı yönetmeliğin de sürpriz olmadığını belirmişti. Yılmaz, şunları dile getirdi: 

“Yasal bir çerçeve oluşturmak, Türkiye’nin dünya genelindeki öncü konumunu güçlendirip, müşterilerin bu varlık sınıfına yatırım yapması için daha güvenli bir ortam oluşturacaktır. Bitpanda olarak, her türlü düzenleyici çerçevenin, devletlerin yenilikçi finans teknolojisi şirketlerine yol açma konusundaki kararlılık ve ilgisinin göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Düzenlemelerin de teknolojilerin gelişimine ayak uydurabilecek hızda ve esneklikte geliştirilmeleri gerekiyor, bu durum özellikle Blockchain / Kripto Para Birimleri gibi yeni teknolojiler için daha da geçerli.”

Yılmaz, “Kripto varlık sektörünün Türkiye finans teknolojileri ekosisteminin en önemli etkenlerinden biri olduğunu düşünüyoruz. Beklentilerimiz ve düzenleyici kurumlarla yaptığımız görüşmeler, Türkiye’de kripto varlık sektörünün gelişimini destekleyecek bir dizi kapsamlı yönetmelik üzerinde çalışmaların devam ettiğini gösteriyor. Bu yönetmeliklerin ne zaman ve nasıl ilan edileceğini görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” diye konuştu. 

AB Grup YK Başkanı Muhsin Bayrak: Piyasanın önü açılacak

Önümüzdeki günlerde kendi grubuna ait Kripto Varlığı’nın (ABGCoin) lansmanı için hazırlıklarına başlayanAB Grup Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak da geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin yaptığı açıklamasında şunları söylemişti: 

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın almış olduğu karar ve 30 Nisan’da yürürlüğe girecek olan yönetmelik, henüz regülasyonu tam olarak netleşmeyen kripto varlık piyasasının önünü açacaktır. Asıl önemli olan devletin üst seviyede ilk defa Kripto Varlık terimini kullanması. Bence bu çok mühim bir gelişme.”

ABStocks Kripto Borsası yatırımcısı Bayrak, Yönetmeliğin yalnızca TCMB’nin lisans verme yetkisindeki fintech kuruluşları ve bankaları kapsadığına dikkat çekti. Bayrak, şöyle konuştu:

Zannedildiği gibi kripto paranın yasaklanması, borsalarda alım satımının artık yapılamayacak olması ve/ veya kripto ile mal veya hizmet alınmayacak olması gibi bir durum şu an için söz konusu değil. Ayrıca yönetmelik gereğince artık tamamen bankalar nezdinde yapılacak olan kripto borsalarındaki alım ve satım işlemlerinde kayıt dışı ekonominin önüne geçilerek, kripto varlık sektörü ülkemizde daha temiz bir hale getirilecektir. Biz bunu aylardır ifade ediyoruz ve tam da düşündüğümüz gibi gerçekleşti.”

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat: Önümüzdeki dönemde kripto varlıklara her alanda yönetmelik gelecek

Kripto paralar geleneksel finans sistemini yerle bir emi edecek, altın gibi öenm arz eden bir yatırım aracı mı olacak yoksa yakın geçmişin başka bir balonu olarak tarihte mi kalacak? Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat’a göre bütün bu soruların cevabı, kripto para birimlerinin otoriteler tarafından nasıl tanımlanacağıyla ilgili olsa da Polat, kripto varlıklara ilişkin düzenlemelerin Merkez Bankası yönetmeliğiyle sınırlı olmayacağını savunuyor.

“Bu yeni yönetmeliğin aslında öncelikle bir başlangıç olduğunu söylemek lazım. Tek başına aslında sadece ve sadece Merkez Bankası’nın Türk lirasının istikrarını koruma yönünde kripto paralarla ilgili yaptığı bir tanımlama ve bunların Türk lirası karşısındaki konumunu belirlemeye çalışan bir yönetmelik. Bu aslında yasa değil yönetmelik, bunu ortaya koymak lazım” diyen Polat, şunları kaydetti:

“Bunlar sadece Merkez Bankası’na değil Sermaye Piyasası Kurulu’nu (SPK), Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu’nu (BDDK) ve aslında varlık piyasalarını etkileyen bir durum. Dolayısıyla burada Merkez Bankası’nın yaptığı şey, sadece bu olayı kendi tarafından tanımlamak ve kendi sınırını çizmeye çalışmaktır” diyerek Merkez Bankası’nın bu yönetmelikle kripto varlıkları tanıdığına değiniyor. Fakat bu yönetmeliğin tek başına yeterli olmadığını belirten Polat, şu yorumu yapıyor: “Önümüzdeki dönemde Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere bunun koordinasyonunda yine Merkez Bankası’nın, SPK’nın, BDDK’nın ve kamu kuruluşları artı sivil toplum kuruluşları, hatta Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın katılımıyla aslında başta Bitcoin olmak üzere hayatımızı etkileyen kripto varlıklara yönelik her alanda düzenlemeler gelecek.”

“Bazı cümleler çok sert ve düzeltilmeye muhtaç”

Merkez Bankası’nın bu yönetmelikle “sert ve uyarıcı bir adım” attığına vurgu yapan Polat, Türkiye’de kripto para faaliyetlerinin alabildiğine serbest bir ortamda gerçekleştirildiği için böylesine sert bir düzenleme yapıldığını ve sert olduğu için de yasaklama şeklinde algılandığını dile getirdi. Kripto varlıkların ödemelerde kullanımının yasaklanmasının yanında Polat’a göre diğer ayrıntılar da fazlaca dikkat çekici. “Metindeki özellikle bazı cümlelerin yine de çok sert ve düzeltilmeye muhtaç olduğunu düşünüyorum” diyen Polat, şunları kaydetti:

“Mesela ödemeyle ilgili ‘doğrudan veya dolaylı olarak kullanılamaz iş modeli dahi geliştirilmez’ diye bir cümle var. Şimdi bu öyle bir şey ki bakıldığı zaman sanki bu konuda finansal teknoloji olarak yapılması gereken bütün iş modellerinin ve inovasyonların önüne geçen bir cümle. Bence kastedilen bu değil. Asıl maksat daha farklı ama ifade ediliş şekli ve cümle yapısı olarak çok sert. Bu yüzden de bunlar yetkili kurumlar tarafından ele alınmalı ve konsolide edilmeli. Girişimcilerin bu ekosistemde yine yer alabilmeleri, inovasyonlarını yapabilmeleri, buralardan da istihdam çıkması ve Türkiye’nin özellikle finans teknolojilerinde ilerleyebilmesi için yeni cümlelere ihtiyaç var. Aksi takdirde sadece bu cümleyle Türkiye’deki bir takım girişimci ve insan kaynağı olarak çalışabilecek beyin gücünün rekabet nedeniyle yurtdışına kayacağını düşünüyorum. İnsanlar Türkiye’de yaşasa bile mevcut inovasyonlarını burada gerçekleştiremeyeceklerini düşündükleri zaman Türkiye’de değil yurtdışında çalışmaya başlar. Ya da Türkiye’de yaşamalarına rağmen yurtdışına hizmet eder ve oraya vergi öder hale gelirlerse, işte o zaman biz asıl kaybı yaşarız. Bu yüzden de buna inovatif ve yaratıcı çözümler bulunmak zorunda.”

MASAK zaman zaman platformlardan bilgi istiyor

MASAK konusuna da değinen Polat, "MASAK zaten kripto para platformlarından suç teşkil edebilecek veya kara para aklamaya veya terör finansmanı neden olabilecek durumlarla ilgili zaten zaman zaman bilgi istiyor. Ama şu anda gelen gelişmeler aslında bu konuda bazı eksik gördüğü kripto para platformlarından belli bir standarda yönelik düzenleme istemesidir. Bu da belirli bilgileri belirli formatlarda ve belirli kapsamda verme ihtiyacı anlamına geliyor. Böylece MASAK bütün bunlar konusunda eksikliklerini tamamlıyor” diye konuştu. Polat, sözlerini şu şekilde sürdürüyor:

“Bunun önüne geçilmesi lazım çünkü kripto paraların kullanıcı tabanı büyüyor, ama bu ne vergiyle ne de düzenlemelerle ilgili bir şey. Bunu tamamen kara para aklama ve terör finansmanı engellemeye yönelik düşünmek gerek. Düzenleme ve vergilendirme bundan çok daha sonra gelebilecek bir şey. Çünkü önce kripto paranın ne olduğunun sadece Merkez Bankası tarafından değil, Sermaye Piyasaları, Hazine ve Maliye Bakanlığı yani devletin bütün organları nezdinde kripto paraların nasıl tanımlandığına ilişkin bir konsolide tanım gerekiyor. Çünkü bu sadece Merkez Bankası’nın yayınladığı yönetmelik üzerinden olacak bir şey değil” diyor.

Kripto pazarında neler oluyor: Uzmanlar arasında fikir ayrılığı!

Devletler adil, şeffaf ve kapsayıcı düzenlemeler açıklamalı

Polat sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Önümüzdeki dönemde düzenlemeler çıktıkça bunlar tabi yatırımcıları korkutacak ve ürkütecek fakat daha sonra uzun vadede yine kripto paraların gerçek tanımları ortaya çıktığı zaman kripto paralar dünyanın finans sistemini ne kadar etkilerse o kadar yer bulacak veya düzenlemelerde kısıtlanmaya çalışılacak. Tabi bu durumda da eğer çok yasakçı düzenlemeler gelirse devletlerin oradaki birtakım inovasyonları veya kazançları refah ve inovatif teknoloji olarak kendi toplumlarına yansıtmaları gerekiyor. Bunu yapamadıkları takdirde yine kripto paralara veya varlıklara etkisi olacaktır çünkü teknolojik olarak bu engellenemediği sürece mutlaka bypass mekanizmaları bulunacaktır. Benim burada son önerim devletlerin bu alandaki inovasyonlardan faydalanarak kendi sistemlerinde de oradaki eleştiriler doğrultusunda daha adil, şeffaf ve toplumu kapsayıcı düzenlemelere gitmeleri.”

Kripto paralara düzenleme geliyor

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem ülkemizde meydana gelen Thodex krizi ile ilgili; kripto para piyasasına düzenlemenin en kısa sürede yapılacağının altını çizdi. Ertem “Merkez Bankası’nın yaptığı ön düzenlemenin arkası gelecek. Kripto para borsalarının belli denetim ve güvence vermeye yönelik olması gerekiyor. Platformlarla ilgili düzenleme yapılması lazım. Merkez Bankası, para yerine kullanılmasını yasakladı. Aracı kurumlardan para transferinin önüne geçti. Son olay da ortaya çıkarıyor ki, bunların sermaye yeterlilikleri, lisanslamaları olması lazım. Bu konuda ilgili kurumlarımız MASAK, SPK, Merkez Bankası gibi bunun üzerinde çalışıyorlar. Reform programımızda da var. Çalışmalar bittiğinde bunun hukuki bir üst yapısı olmuş olacak” açıklamasında bulundu.

Thodex dolandırıcılığı ile ilgili konuşan Ertem, yatırımcıların cüzdanlarına erişmesi için şifrelerinin olması gerektiğini fakat bu şifrelerin kripto para borsası nezdinde tutulması durumunda mağdurların paralarına erişim sağlayamayacağına dikkat çekti. Ertem: “Paraların geri alınabilmesi iktisatçı ve hukukçuların hesaplayacağı bir şey. Yatırılan paraların devlet güvencesi yok. Şifreler yatıranların elindeyse, cüzdanlarına ulaşmaları konusunda sorun yaşamazlar. Şifreler kripto paracıların elindeyse yatırımları konusunda endişe etmeleri gerekir diye düşünüyorum” diye konuştu.

Kripto paralar daha çok insanı mağdur edecek!

 


Sorumluluk Reddi Beyanı: Emlakkulisi.com.tr’de yer alan haberler ve makaleler yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Emlakkulisi.com.tr herhangi bir emtia veya dijital varlığın satın alınmasını veya satılmasını önermez. Emlakkulisi.com.tr bir yatırım danışmanı değildir. Bu nedenle Emlakkulisi.com.tr'de yer alan haber ve makalelerin editörleri yatırım kararlarınızdan sorumlu tutulamaz. Okuyucular, haberlerdeki emtia, şirket, varlık veya hizmetler ile ilgili herhangi bir işlem yapmadan önce kendi araştırmalarını yapmalıdır.
Geri Dön