24 / 05 / 2024

Kuveyt ekonomisini çeşitlendirmek için inşaat sektörüne atılımlar yapıyor!

Kuveyt ekonomisini çeşitlendirmek için inşaat sektörüne atılımlar yapıyor!

Kuveyt, petrole bağımlılıktan kurtulmak için ekonomisini çeşitlendiriyor. Başta inşaat olmak üzere birçok sektörde yoğun bir yatırım atağı var. Perakendeden inşaata, taahhütten mobilyaya Türk firmalar için çok sayıda iş fırsatı bulunuyor...



ARAPÇA'DA "su kenarındaki kale" anlamına gelen Kuveyt, Basra Körfezi kıyısında yer alıyor. Sadece 17 bin 820 kilometre kare yüzölçümü ve 3.9 milyon nüfusu bulunan bu küçük ülke, buna karşılık 96.5 milyar varille dünya petrol rezervinin yüzde 8'ine sahip. Dünyada üretilen petrolün yüzde 13'ünü tek başına gerçekleştiriyor. 


Bu gücüyle dünyada en fazla petrol ihraç eden sekizinci ülke konumunda bulunuyor. Yaklaşık 111 milyar dolarlık ihracatı, 26 milyar dolarlık da ithalatı var. Yani dış ticarette beş katın üzerinde fazla veren Kuveyt, yaklaşık 48 bin dolar kişi başı milli geliriyle dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Nüfusunun sadece 1.1 milyonunun Kuveytlilerden oluştuğunu ve genç bir nüfus yapısına sahip olduğunu da hatırlatalım. 


PETROL ÜLKENİN CAN DAMARI


 İhracatının yüzde 95'ini, toplam gelirlerinin ise yüzde 80'ini petrolden elde eden Kuveyt'in, imalat sanayinin neredeyse tamamını petrokimya ve petrol arıtma tesisleri oluşturuyor. Petrol dışı sanayi ise gıda işleme ve inşaat malzemeleri sektörlerinde yoğunlaşmış durumda. 


Kuveyt'in kısa künyesi Başkenti Kuveyt Nüfusu Para birimi 3.9 milyon Kuveyt Dinarı İhracatı İthalatı 111 milyar dolar 26 milyar dolar Kişi başı milli geliri 48 bin dolar kurtarmak amacıyla son yıllarda ciddi adımlar atmaya başladı. Böylece değişken petrol fiyatları nedeniyle ekonominin dalgalanmasının engellenmesi ve daha çok Kuveyt vatandaşına iş alanı yaratılması planlanıyor. Yeni çıkan Doğrudan Yabancı Yatırım Kanunu'na göre yabancı sermayeli şirketler 10 yıl boyunca vergiden muaf tutuluyor. Yabancı sermayeli yatırımlar yine bu kanunla güvence altına alınmış durumda. Kuveyt'te ekonomiyi çeşitlendirmeye yönelik atılan bu adımların Türk şirketlere de yeni iş fırsatları yaratması bekleniyor. Nitekim inşaattan enerjiye, gıdadan tekstile birçok alanda bu pazardan daha fazla pay almak üzere çalışmalara başlanmış durumda. 


1 MİLYAR DOLARLIK HEDEF 


Kuveyt başta otomobil ve aksesuarları olmak üzere gıda ürünleri, kimya ve plastik ürünleri, tekstil, deri, ayakkabı, metaller, makine ve elektrikli aletler gibi hemen her türlü ara ve tüketim malını ithal ediyor. En çok ithalat yaptığı ülkelerin başında ABD geliyor. Bu ülkeyi Almanya, Japonya, İngiltere ve Çin izliyor.


On yıl önce 30 milyon dolar düzeyinde olan TiirkiyeKuveyt dış ticaret hacmi geçen yıl 625 milyon dolara ulaştı. Bunun 335 milyon dolarını Türkiye'nin ihracatı oluştururken, bu ülkeden yapılan ithalat ise 290 milyon dolar olarak gerçekleşti. 


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Kuveyt îş Konseyi Başkanı İbrahim Ekşi, iki ülke arasındaki dış ticaret hacmini en kısa zamanda 1 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. 


Türkiye Kuveyt'e en çok demir çelik, halı, yer kaplamaları, elektrikli ev aletleri ve makineler, hazır giyim, mobilya ve gıda ürünleri ihraç ediyor. Kuveyt pazarına girmek isteyen firma sayısında son birkaç yıl içinde büyük bir artış gördüklerini söyleyen Ekşi, bu firmaların Kuveytli muhataplarıyla yapacakları sözleşmeleri mutlaka avukat kontrolünde düzenlemeleri gerektiğini belirterek söze başlıyor. Ekşi, böylece ileride doğabilecek sorunların daha kolay çözülebileceğini ifade ediyor. Kuveyt'te iş yapmanın püf noktaları Dünyanın en yüksek binası olması planlanan Mübarek Tovvers da bu ülkede inşa edilecek. 


DEV PROJELER


Kuveyt'te önümüzdeki dönemde hayata geçirilecek projelerin önemli bölümünü inşaat oluşturuyor. Bunu rakamlarla açıklayacak olursak Kuveyt hükümeti altyapının geliştirilmesi için 108 milyar dolarlık kaynak ayırmış durumda. Bunun 5 milyar dolarlık kısmı ulaşım projelerinden oluşuyor. Bunun yanında 70 bin lojman, idari binalar ve ulusal bir kütüphanenin yapımı gündemde. 


¦ Ülkenin perakende piyasası ağırlıklı olarak birçok sektörde faaliyet gösteren büyük ailelerin elinde bulunuyor. Pazarda Avrupa, ABD ve Uzakdoğu menşeli malların fiyata dayalı yoğun bir rekabeti var. 

¦ Kuveytli firmalar karşılıklı güvene büyük önem veriyorlar. Güvenlerini kazanan firmalarla iş ilişkilerini uzun süre sürdürüyorlar. Bu yüzden güvenlerini sarsacak davranışlardan kaçının. 

¦ Tüketiciler kaliteye çok önem veriyor. Piyasaya kaliteli ürün sunan firmalardan kolay kolay vazgeçmiyorlar. 

¦ Ülkedeki nüfusun yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan Kuveyt yerel halkı kozmopolit bir yapıya sahip. Bu yüzden iş görüşmesi yapacağınız kişinin hangi etnik gruptan olduğunu mutlaka öğrenin. 


Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmayı hedefleyen Kuveyt hükümeti, bu çerçevede yeni spor tesislerinin yapımını da planları arasına almış vaziyette. 2010 yılı mayıs ayında Kuveyt'te özelleştirmeyle ilgili yeni bir yasa çıktı. Bu yasaya göre bundan sonra özel şirketler de enerji sektöründe faaliyet gösterebilecekler. Bu alanda Türkiye'nin son yıllarda ödemli adımlar attığı düşünülürse Türk enerji şirketlerinin Kuveyt'te de iş yapabileceklerini söyleyebiliriz. 


YENİ BİR ŞEHİR KURULACAK


 Subiyah bölgesinde 25 kilometre karelik bir alanda "Silk City-Madinat Al Hareer" adıyla yerleşim, ekonomi, eğlence, ticaret, eğitim, sağlık ve kültür merkezi olacak bir şehrin kurulması da yine Kuveyt hükümetinin planları arasında yer alıyor. Proje kapsamında dünyanın en yüksek kulesi olması planlanan 'Mübalına kadar toplam yatırım bedeli 620 milyon doları bulan sekiz tane devlet hastanesi yapılacak. Yine yapımı devam eden ve proje aşamasında olan üniversitelerin inşasının 5 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Bunların en büyüğünü Shdadiyah'ta yapılacak, 3.5 milyar dolara mal olması planlanan Sabah alSalem Üniversitesi oluşturuyor. 


Tovver'ın yanı sıra konut, yollar, havaalanları, hastaneler, stadyumlar, okullar ve muhtelif kamu binaları inşa edilmesi planlanıyor. Bu şehrin inşası için 25 yıllık bir süre içinde 80 milyar doların harcanacağı tahmin ediliyor. 700 bin kişinin yaşayacağı şehirde 430 bin kişiye de istihdam sağlanacağı hesap ediliyor. 


İbrahim Ekşi, tüm bu projelerin Türk inşaat firmalarına ciddi bir iş yaratacağı görüşünde. Ekşi, şöyle devam ediyor: "Kuveyt'te inşaat sektörü için büyük bir potansiyel var. Bu yatırımlarla ilgili çalışmaları Türk firmaları yakından takip ediyor. Geçen Nisan ayında temelini attığımız 490 milyon dolar bütçeli Kuveyt Limanı'nın inşası bir Türk firması ile Kuveytli bir firma tarafından ortak yapılıyor. Ayrıca Türk firmaları Kuveyt'te yapılacak olan alt ve üst yapı projelerin ihalesiyle ilgili olarak da yeterlilik belgesi aldılar." 


VİZE YOK 


Türkiye ile Kuveyt arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla son yıllarda birçok adım atıldığını dile getiren Ekşi, iki ülke arasında vizelerin kaldırıldığını da vurguluyor. Kuveyt vatandaşlarının Türkiye'de mülk sahibi olmalarının önünün açıldığını hatırlatan Ekşi, sözlerini şöyle sürdürüyor: "DEIK olarak Körfez ülkelerine son yıllarda özel önem veriyoruz. Kuveyt vatandaşlarının Türkiye'den emlak alabilmeleri için bir takım kanuni düzenlemeler yapıldı. Ayrıca iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi adına birçok anlaşma imzalandı. Kuveyt vatandaşlarının Türkiye'de mülk sahibi olabilmeleri konusunda yapılan anayasa değişikliğinden sonra binlerce Kuveytli ülkemizde konut aldı. Kuveytliler son yıllarda özellikle sağlık ve yayla turizmi için Türkiye'yi tercih ediyorlar." 


22 PROJE TAMAMLADIK


 Türk müteahhitlik firmaları Kuveyt pazarına ilk kez 1978 yılında Tekfen İnKuwait City şaat ile girdi. Türk müteahhitlik şirketleri 2013 yılı sonu itibariyle, Kuveyt'te 22 proje üstlendi. Bunların toplam değeri ise 1 milyar 245 milyon dolar. Üstlenilen projeler arasında ham petrol boru hattı projesi, Al Salmi-Jahra otoyolu inşaatı, Fahaheel otoyolu, Al-Tamer petrol depolama tankı projesi ve Subiya Mutla boru hattı proje bedeli açısından ilk sıralarda yer alıyor. 


Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, özellikle 2001 krizi sonrasında petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak, petrol ve doğalgaz zengini olan, aynı zamanda coğrafi ve kültürel yakınlığımız bulunan ülkelerin Türk firmaları için iş fırsatları sunmaya başladığını belirtiyor. Yenigün, bu açıdan Ortadoğu ve Körfez bölgesinin öne-rrmfc mini her zaman koruduğunu vurguluyor. 


Bu pazarda son dönemde Güney Koreli ve Çinli firmaların oldukça aktif olduklarına dikkat çeken Yenigün, ancak bürokrasi ve Kuveyt ihale sisteminden kaynaklanan sıkıntılar yüzünden bu firmaların çoğu projeyi yarım bıraktığını ifade ediyor. 


Yenigün, Kuveytli üst düzey yöneticilerden yarım kalan projeleri tamamlamaları için Türk inşaat şirketlerine sürekli davet geldiğini söylüyor. Yenigün, şöyle devam ediyor; "Kuveyt gündemdeki projeler esas alındığında firmalarımız için önemli bir potansiyel arz ediyor. Buna karşılık, Kuveyt'teki faaliyetlerimiz Türk taahhüt sektörü olarak çok aktif olduğumuz kimi diğer ülkelere göre süreklilik arz etmiyor. Çünkü mevcut Kuveyt ihale kanunu, yabancı firmaların ihalelere Kuveytli temsilciler aracılığıyla katılmalarını şart koşuyor. Yabancı firmalar, bazı istisnalar hariç kamu alımlarına yönelik ihalelere kefalet sistemi dahilinde yerel acenteleri aracılığıyla katılabiliyor. Bu tip düzenlemeler ve büyük çaplı projelere katılım için gereken ön yeterlilik süreci, pazardan yeterince pay alamamamızın en önemli nedenidir. Ayrıca Kuveytli yatırımcı kuruluşların bankalarımız tarafından düzenlenen teminat mektuplarını ancak üçüncü ülke bankaları üzerinden garanti edilmesi şartıyla kabul etmeleri, finansman sürecinde gecikme ve sorunlara yol açıyor." 


EN BÜYÜK LİMANI YAPIYOR 


Kuveyt'te faaliyet gösteren müteahhitlik firmalarından biri de STFA. Bugüne kadar birçok ülkede onlarca projeyi tamamlayan STFA İnşaat Grubu, Kuveyt'teki ilk işini ise geçen yıl aldı. 490 milyon dolar değerindeki Kuveyt Petrol İdaresi'ne ait limanların genişletilmesi ve yenilenmesi projesini üstlenen şirket, temeli geçen nisan ayında atılan bu projeyi 38 ayda tamamlayacak. Kuveyt şehrinin 32 kilometre güneyinde, Kuveyt sponsor adı verilen şirketlerle çalışması şartı var. Bu şirketler sizin yerinize işlemleri yapabiliyor. Pazarla ilgili olarak mutlaka çok iyi bir ön araştırma süreci gerekiyor. Lokal hukukçulardan danışmanlık alarak anlaşmalar yapılmasını tavsiye ediyorum. Ülkeye getirilen demirbaşların ülkeden çıkartılması sponsor izniyle gerçekleşebiliyor. Ülkeye yurtdışından işçi getirmek çok sıkıntılı. İşçilerin getirilme süreci dört ayı bulabiliyor. Bazı ülkelerin vatandaşlarının işçi olarak getirilmesi de mümkün değil." 


AVM'LERİN SAYISI ARTIYOR 


Kuveyt'te alışveriş merkezlerinin (AVM) sayısının artmasıyla birlikte perakende sektörü de hızla büyüyor. Ülkede halen 12 AVM var. Bunların arasında The Avenues Mail en dikkat çekeni. Ayrıca Titanic Mail, Sharq Mail, Marina Mail, Al Kout Mail, Al Hamra Tovver Mail, Al-Fanar Shopping Mail ve Villa Moda da bilinen önemli AVM'lerden. 


Perakende sektöründe faaliyet gösteren Türk firmalardan Adil Işık, Aydınlı Grup, Çilek Mobilya, Gizia, Hisar, İpekyol, Lufian, Orka Group ve Vakko'nun bu ülkede mağazaları var. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan, Kuveyt'in genç bir nüfusa sahip olduğunu belirterek, şunları söylüyor: "Kuveyt'in nüfusu yaklaşık 3 milyon civarında. Bunun yüzde 40'ı da 25 yaş altında. Nüfusun yüzde 69'u özellikle çalışmak amacıyla ülkeye gelen ve göçmen statüsünde kabul edilen yabancılardan oluşuyor. Kuveyt'te maaşlar bölgedeki diğer ülkelerden veya Batı ülkelerinden biraz daha fazla. Bu nedenle alışveriş Kuveytlilerin önemli bir faaliyeti olarak dikkat çekiyor." 


PERAKENDE POTANSİYELİ YÜKSEK 


Doğan'ın verdiği bilgilere göre, uluslararası perakendeciler diğer Körfez ülkelerinde olduğu gibi Kuveyt'te de mağaza yatırımları yapıyor. Doğan, Türk firmaların ise bu konuda henüz yolun başında olduğunu vurguluyor. Doğan, şöyle devam ediyor: Al Hamra Mi-namra Firdous Tovver "Türk perakende firmalarının Kuveyt'e olan ilgilerinin Körfez bölgesinin geri kalanıyla bağlantılı olduğu kanaatindeyiz. Şu anda Birleşik Arap Emirlikleri bu bölgede en önemli pazar olarak öne çıkıyor. Bunun bir gerekçesi de Dubai'nin önemli bir turizm destinasyonu olması. Hatta ülkenin başkenti Abu Dhabi bile henüz Dubai kadar markalarımızın öncelikleri arasında gözükmüyor. Bu açıdan, Kuveyt de belki perakendecilerimiz için henüz temel hedef ülkeler arasında değil. Ancak turizm bakımından bir destinasyon haline geldikçe firmalarımızın ilgisinin artacağını düşünüyoruz.


Para


Geri Dön