Genel

Libya'ya ilk dönen Türk müteahhitler olacak!

TOBB/DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında, Türk-Afrika, Ortadoğu ve Körfez iş konseyleri başkanları bir araya gelerek, Tunus'la başlayıp Mısır ve Libya ile devam eden olayların ekonomik ilişkilere etkilerini ele aldı  

TOBB/DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında, Türk-Afrika, Ortadoğu ve Körfez iş konseyleri başkanları bir araya gelerek, Tunus'la başlayıp Mısır ve Libya ile devam eden olayların ekonomik ilişkilere etkilerini ele aldı. Toplantıda, bölgede yaşanan olaylar aşıldığında ülkeye ilk olarak Türk müteahhitlerinin geri döneceği, diğer ülke müteahhitlerinin yarım bıraktığı işlere de talip olacağı ifade edildi.

Türkiye'nin dışa açılan kapısı olan DEİK'e bağlı :Afrika, Ortadoğu ve Körfez iş konseyleri, Kuzey ika'da yaşanan olayların bittiği anda bölgeye ilk olan Türk müteahhitlerinin döneceğini açıkladı. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Körfez bölgelerinde yaşanan isi gelişmeler sonucu Türk firmalarının bölgede yalığı sıkıntılar ve mal kayıplarının önümüzdeki dönemde telafi edilebilmesi ve yeni yatırımların derinliliğinin sağlanabilmesi amacıyla TOBB/DElK şkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Başkanlığında, 3 Mart ihinde TOBB Plazada bir değerlendirme toplantı düzenlendi. Toplantıya DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, Ortadoğu İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve bnan İş Konseyi Başkanı Mehmet Habbab, Türk AE ve KİK İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, Türkiye   - Suriye İş Konseyi Başkanı Ruhsar Pekcan, Türk dün İş Konseyi Başkanı şžerif Egeli, Türk - Bahreyn Konseyi Başkanı Osman Yıldırım Coşkun, Türk -men İş Konseyi Başkanı Sadık Yıldız, Türk - Afri-İş Konseyleri Koordinatörü Başkanı ve Güney Afka İş Konseyi Başkanı Tamer Taşkın, Türk - Fas İş mseyi Başkanı Banu Anıl Antonetti, Türk - Tunus Konseyi Başkanı Levent Soylu, Türk - Cezayir İş mseyi Başkanı Emre Aykar, Türk - Mısır İş Konyi Başkanı Zuhal Mansfield, Türk - Libya İş Konri Başkanı Ersin Takla, Türk - Sudan İş konseyi Başını Abdülkadir Taçyıldız katıldı.

Üyelerle kriz masalarıyla irtibat sağlanıyor

Basına kapalı olarak yaklaşık 2.5 saat süren plantı sonunda Hisarcıklıoğlu, iş konseyleri basınları ile hazırlanan ortak bildiriyi açıkladı. Hisarklıoğlu, Türk Afrika - Ortadoğu ve Körfez iş konyleri başkanları bir araya geldikleri değerlendirme toplantısında, Tunus'la başlayıp Mısır ve Libya ile devam eden olayların ekonomik ilişkilere etkilerini ele aldıklarını söyledi.

Bu ülkelerde olayların başgösterdiği andan bu yana DEİK olarak ilgili ülkelerde faaliyette bulunan üyeleri ile yoğun temas halinde olduklannı belirten Hisarcıklıoğlu, 'Aynı şekilde Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından kurulan kriz masalarında etkin bir biçimde yer alarak üyelerimizle Kriz Masası arasındaki irtibatı sağlıyoruz' dedi.

DEİK'in üye profili, yurtdışı yatırımcılardan müteahhitlere, bankacılardan sigorta kuruluşlarına, lojistik firmalarından hukuk danışmanlarına kadar geniş bir yelpazeden oluştuğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, olayların yaşandığı ülkelerde sıkıntıların üst düzey temaslarla en kısa sürede çözüleceğine inançlarının tam olduğunu belirterek, 'Bu konuda TOBB ve DEİK olarak üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız' dedi.

Olayların geçtiği ülkelerde yaşayan vatandaşların ve bu şantiyelerde çalışan diğer ülke vatandaşlarının geri dönüşünü sağlama konusunda çok büyük bir basan kaydettiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, 'Artık firmalanmızın mevcut sıkmtılannın nasıl ele alınacağı gündemimizdedir' diye konuştu.

Libya'da 15 milyar dolarlık iş devam ediyor
Hisarcıklıoğlu, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Körfez bölgesinde son 3 yılda 33 milyar dolarlık müteahhitlik hizmeti üstlenildiğini, geçen yıl 9,6 milya dolarlık ihracat yapıldığını 9,5 milyar dolarlık yatınmlann bulunduğunu, ayrıca 4 milyona yakın da turist çekildiğine vurgu yaparak şunları söyledi: 'Libya'da Türk müteahhitlik firmalannın şu anda devam eden işlerinin toplam bedeli 15 milyar dolardır. 1 milyar dolarlık da makina parkı ve şantiye tesisleri vardır. Hizmetler sektörünün Türkiye'nin cari açığının ve işsizliğin azaltılmasında büyük katkısı vardır. Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin cari açığının olumsuz etkilenmemesi ve işsizliğin artmaması için Türkiye'nin diğer bölgelerde daha aktif olarak çalışmaya başlaması gerektiğini düşünüyoruz' dedi.

Bildirinin açıklanmasının ardından gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Hisarcıklıoğlu, Libya'daki zarann ne kadar olduğuna ilişkin bir soru üzerine, 'Zararlar noktasında bir bilgimiz yok. Bu konuda Türkiye ile Libya'nın mutabık kalacağı bir organizasyon oluşturulup, tazmin noktasına gidilmesi lazım' yanıtım verdi.

Cumhurbaşkanının Mısır seyahati çok önemli
Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanının Mısır'a seyahatini çok olumlu bulduklarını belirterek, 'Ekonomik meselelere dönülmesi için siyasetin yoluna girmesi önemli. O nedenle Cumhurbaşkanının alacağı insiyatif çok önemli. Bunu olumlu karşılıyoruz' dedi.

Bakan Zafer çağlayan ile hangi konulann görüşüleceğinin sorulması üzerine Hisarcıklıoğlu, 'Türkiye'de hukuk fakültelerimiz çok fazla. Birşeyin eksikliğini hissediyoruz Türk özel sektörü olarak. İhtisaslaşmış hukukçulanmız yok. Biz de bu işi çok aramıyorduk. Fakat şu anki Türkiye'nin geldiği noktada, uluslararası sözleşmelerde hukukçu eksikliğimiz net olarak ortadadır. Hukuk fakültelerine yazı yazarak, bir master programına başlamalannı rica edeceğiz. çünkü, çok büyük yabancı dil bilen hukuk açığı var' diye konuştu.

'Karşımızda muhatap yok' Bir gazetecinin, 'Kimlerle muhatap halindesiniz' şeklindeki sorusuna Hisarcıkhoğlu, 'şžu anda muhatap yok karşımızda' yanıtı üzerine, 'Kayıpların temini için bir bağımsız yapının kurulmasından bahsettiğiniz, muhatap yoksa nasıl olacak' şeklindeki bir başka soruya Hisarcıkhoğlu, 'Süreç böyle devam etmeyecek. Ülke normalleştikten sonra zararın tespiti noktasında bir çalışmaya ihtiyaç var. Bunun için biz hazırlan malıyız. Onu ifade ettik' karşılığını verdi. Hisarcıkhoğlu, 25 bin işsize kaynak konusunda, işsizlik fonunda biriken kaynağa işaret ederek, 'Bu, bizim kaynaklarımızdan oluşan bir fon. İşçilerimizin bu kaynaktan faydalanması için yapısal düzenlemeye ihtiyaç yok. Oradaki kaynaklardan bizden oluşmaktadır' dedi.

 Bölgede yaşanan olayların iş dünyasına etkilerini değerlendiren Türk-Libya iş Konseyi Başkanı Ersin Takla, Libya'da Türk müteahhitlerinin .15.3 milyar dolarlık anlaşma bedeli olduğunu söyledi, Bu rakamın bir kısmının gerçekleştiğini anlatan Takla, 'Ne kadarının yapıldığı şu anda bir envanter olarak sonucu olarak tespit edilmedi. Ama bunun yüzde 30'unun yapıldığını varsayabiliriz. Bu da 4-5 milyar dolarlık bir rakama denk geliyor. Önümüzdeki dönem için 9-10 milyar dolarlık bir portföyden bahsediyoruz. Bunu da alışılageldiği gibi üç yıl içinde yapılacak iş bedeli olarak kabul edersek, 3 yılda 3-3,5 milyar dolarlık bir müteahhitlik gelirinden bahsediyoruz. Birde tabii dış ticaret müsteşarlığının verdiği rakamlar var. Bu rakamlara göre de 2 milyar dolarlık bir ihracat söz konusu. Bu kabullerden yola çıkacak olursak, yıllık 5-5,5 milyar dolarlık bir iş kaybı olduğu düşünülebilir' diye konuştu.

Libya'da işlerin tekrar ne zaman başlayacağını' zamanla birlikte görüleceğini anlatan Takla, ülkede iş yapan firmaların durumunu şöyle anlattı: 'şžu anda iflas eden bir şirket yok. Ancak kayıp elbette var. Öncelikle insanlar personel azaltmasına gidiyor, masraflarını kısıyor. çünkü bu durum bir ay içinde, iki ay içinde düzelecek, yerine oturacak gibi görünmüyor. Ya-ırın bu işin düzeldiğini düşünseniz bile yaptığınız mobilizasyonu tekrar yerine getirmeniz en az üç jla altı ay arasında bir zaman alacak. Kaldı ki şantiyedeki zararların ne olduğu tam da bilinmiyor. Ayrılıncaya kadar herkes muhtemel olarak ne kaybettiğini biliyor. Ama geri dönüldüğü zaman bu kayıpların hangi mertebede olacağının bugünden bilinmesi mümkün değil. Dolayısıyla konuştuğumuz mobilizasyon, tahminimce altı ayla bir yıllık süreç alacak. Buna paralel olarak arItık o kayıpların nerelere varacağını tahmin etmek mümkün.'

Libya, şahsi dostluklarımızın olduğu bir ülke
Türkiye'nin Libya ile uzun yıllardır iş yaptığı  ülke olduğuna dikkat çeken Takla, 'Libya arık iş münasebetlerinden öte, şahsi dostluklarımızın olduğu bir ülke. Temennimiz, Libya halkının ehine olabilecek şekilde, hiçbir yerde iç savaş olmadan düzelmesi, düzene girmesi, iş dünyası olarak temenniden öteye söyleyecek başka bir lafımız yok. çünkü siyasi olaylar konusunda spekülasyon yapacak durumda değiliz. Biz sonuçta işimizle, mukavelemizle uğraşıyoruz' şeklinde konuştu.

Libya'dan gelen 25 bin işçinin durumun zor olduğunu anlatan Takla, 'Bu sayıda kişinin dönüşü, bana göre 250 bin kişiyi etki altına bırakacak bir olay. Bunu dengelemek çok da kolay değil. çünkü çok ansızın olmuş bir olay. Maalesef bunun düzelmesi, bir an önce oradaki düzenin kurulup, mobilizasyonun başlamasıyla mümkün olacak. Belki alternatif yatırım sahaları bulunacak. Bunu da konuşuyoruz. Tabii bunlar da çok kısa zaman içinde olacak şeyler değil. Görünüş o ki, en kısa çözüm tekrar aynı düzenin işlerin tekrar başlamasını temin etmek' dedi.

Türkiye alacakları için para yerine petrol alabilir
Türk-Afrika iş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın, 'Kuzey Afrika'yı yatırımcı ve ihracatçı olarak ikiye ayırırsak, öncelikle olayların yaşandığı ülkelere ihracat yapılmadığını görü ¬yoruz, ihracat durmuş durumda' dedi. Taşkın, bölgede iş yapan Türk iş adamlarının şu anda yakalandıkları ekonomik durumları hükümet yoluyla çözülmesi gerektiğini belirterek, 'Bankalar uzun vadeli çözümler üretebilir. Ayrıca iş adamları, yaşanan geçiş döneminden sonra, alacak ¬larını hükümet ilişkileriyle geri alabilir. Sayın Bakanımız Zafer çağlayan, bir konuşmasında ticaret aktvitemizin artması için onlardan petrol ala ¬bileceğimizi, bizim de başka ürünler ihraç edebileceğimizi söylemişti. şžimdi de alacaklarımızın yerine Türkiye petrol alabilir o ülkelerden. Türkiye petrole 30 milyar dolar harcıyor. Libya'dan para alamazsak, bu yol üzerinden çözüm olabilir' şeklinde konuştu. Mısır'da 5 milyar dolar, Kuzey Afrika ülkelerinde 20 milyar dolar Türk yatırım bu lunduğunu anlatan Taşkın, şöyle devam etti: 'Sonuç olarak Kuzey Afrika'da yaşanan olaylardan etkileneceğiz tabi ama 2011 'de ihracatımız gerilemez. çünkü diğer Afrika ülkeleriyle ilişkiler yürüyor. Kuzey Afrika ülkelerindeki etkilerini diğer ülkelere yoğunlaşarak azaltacağız. Bu yıl 20 milyar dolar dış ticaret hedefini de tutturacağız.'

Mısır'da bankalar yeniden açıldı
86 şžubat ayında ayaklanmaların başladığı Mısır'da firmalar için ışık yeniden doğdu, iki haftayı aşkın bir süre kapalı tutulan bankalar, 20 şžubat tarihinde yeniden işlem yapmaya başladı. Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada; Mısır'da bulunan bankaların yeniden çaışmaya başladığı belirtildi. Mısır Merkez Bankası'ndan alınan bilgiye göre de gerçek kişiler için 50.000. Mısır Lirası olan (yaklaşık 8.500 ABD Doları) para çekme limitinin devam ettiği, firmaların işlemleri bakımından ise bir limit bulunmadığı ve transfer işlemlerinin normal şekilde gerçekleştiği de belirtildi. Türk-Mısır iş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield ise, bu gelişme ile birlikte Türk firmalarının biraz daha rahat bir ortama gireceğini söyledi. Afrika pazarının Türk iş dünyası için oldukça önemli olduğunu belirten Mansfield, bölgenin dünya ekonomisine büyük katkı sağlayacağına inandığını belirtti.

Fas'ta ciddi değişiklikler yaşandı
Türk-Fas iş Konseyi Başkanı Banu Anıl ise, Fas'ın 1998 yılında çok ciddi bir değişim sürecine girdiğini belirterek, 'iktidara muhaliflerin gelmesi ile hem politik hem de sosyo-ekonomik alanda ciddi değişiklikler yaşandı. Bu şekilde başlayan yenilenme ve dışa açılma sürecini de elbette diğer ülkelerle olan ilişkilerin gelişmesi ve çoğalması süreci takip etti. Türkiye ve Fas ikilisine de bu pencereden bakıldığında, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin '90lı yılların sonundan itibaren ivme kazandığı ve giderek yükselen ithalatihracat eğrilerinin yanına Türk girişimcilerin Fas'ta başlattığı yatırımlar da eklendi. Özellikle, iki ülke arasında 2004 yılında imzalanan ve 2006 yılında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması, bu ilişkilerin gelişiminde ve ithalat-ihracat rakamlarının yükselmesinde büyük rol oynadı' dedi.

Yabancı yatırımcılar için Fas'ın genel olarak, Kuzey Afrika'da önemli bir pazar üssü statüsüne sahip olduğunu, bu durumun Fas'ın, özellikle diğer Afrika ülkeleri ile ticarette köprü olarak görülmesine sebep olduğunu anlatan Anıl, 'Ancak Türk yatırımcıları, başta otoyollar olmak üzere, demiryolları, rafineri modernizasyonu gibi birçok projeyi kamu ihaleleri yoluyla gerçekleştirmiş ve bugüne dek 1,3 milyar doları geçen projelere imza attı. Dolayısıyla Türkiye perspektifinden bakıldığında Fas 'köprü' misyonundan önce başlı başına kendisi birticaret ortağıdır' şeklinde konuştu.

'Fas, yaşanan olaylardan olumlu etkilenecek'
Fas açısından bakıldığında da, başta tekstil olmak üzere, birçok sektörde üretim hammaddelerinin Türkiye'den ithal edildiği ve bu bağlamda Türkiye ile ticaretin sıcak tutulduğunun gözlendiğini anlatan Anıl, şöyle devam etti: 'Hatta bu veriler ışığında, gelecek dönemde Fas'ın alım yaptığı Türk şirketlerinin Fas'a giderek oralarda yatırımlar yapacağını ve böylece gümrük ve ulaşım gibi birçok maliyetin düşürülebileceğini öngörmek mümkündür. 2011 yılının başlarında Mısır ve Tunus'un ülke içinde yaşadığı çalkantılar, hiç şüphesiz diğer Kuzey Afrika ülkelerinin ekonomilerini de etkileyecektir. Ancak bu etkilenmenin, özellikle Fas açısından baktığımızda olumlu yönde seyredeceği kanaatindeyim. Zira son dönemlerde Fas'ta yatırım yapan ve Türkiye'nin ileri gelen iş adamları ile yapmış olduğum çeşitli görüşmeler ve toplantılarda, Fas'a yapılan yatırımlarda her hangi bir geri çekilme olmadığı aksine yeni projelerin hayata geçirilmesi için hızla çalışıldığı dile getirildi.'

Sonuç olarak, halkın yürüyüşler düzenlemesi, mitingler organize etmesinin demokratik düzenin ayrılmaz bir parçası olduğuna işaret eden Anıl, mevcut durum ve özellikle son dönemde yaşanan olayların, sadece halkın hukuk düzeniyle ilgili yenilik talebinde bulunduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Anıl, 'Oysa bu durum, ticari ve ekonomik ilişkiler ile birbirine çok da karıştırılmamalı. Yani halkın meydanlarda göstermiş olduğu tepki yabancı yatırımcılara, hele de Türk yatırımcılara yönelik değil. Dolayısıyla ben ticari hayatta panik yapılacak bir durum göremiyorum' dedi.

Dünya