29 / 04 / 2024

Malatya'da Sürdürülebilir Kentleşme ve Kentlilik sempozyumu başladı!

Malatya'da Sürdürülebilir Kentleşme ve Kentlilik sempozyumu başladı!

Malatya Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM), valilik, belediye ve bazı sivil toplum kuruluşları iş birliği ile düzenlenen "Sürdürülebilir Kentleşme ve Kentlilik" konulu sempozyum, Ramada Otelde başladı



Malatya Valisi Ulvi Saran, "Yaklaşık 750 Malatyalının sadece üçte ikisi kentte yaşıyor" dedi. Malatya Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM), valilik, belediye ve bazı sivil toplum kuruluşları iş birliği ile düzenlenen "Sürdürülebilir Kentleşme ve Kentlilik" konulu sempozyum, Ramada Otelde başladı.

         Malatya Valisi Ulvi Saran, sempozyumun açılışındaki konuşmasında,
 kentlerin sadece fiziki yapıların, caddelerin, sokakların ve bir imar düzeninin
 bulunduğu yerler olmadığını söyledi.

         Herkesin mutlaka bir kent çevresinde yaşadığını belirten Saran, şunları
 kaydetti:
         "Yaklaşık 750 bin Malatyalının sadece üçte ikisi kentte yaşıyor. Bir çok
 ilde yaşayan Malatyalılar var. Diğer ilçelerimizde de kent bir yapı olduğunu
 dikkate alırsak, Malatyanın demografik yapısı içerisindeki ağırlığının burada ne
 kadar önemli yansımaları olabileceğini hep birlikte görebilmekteyiz. Toplumsal
 hayatımızı, tüm yönleriyle bizi çevreleyen kavramlar ve kurumlar kentlerde
 kurulmuştur. Devletler de kentlerde kurulmuştur. Ticari yapı, ekonomik sistemler
 burada kurulmuşlardır. Bilim ve sanat, kültür tüm yönleriyle kentlerde
 gelişmiştir. Estetik zevkler, düşünce dünyasının getirdiği kazanımlar kentlerde
 sağlanmıştır. Bizi böylesine kuşatan, iç ve düşünce dünyamızı,  hayatımızı
 böylesine anlamlandıran çevrenin elbette ki nasıl gelişip ilerleyeceğini
 konuşmamış gerekiyor."

         Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır da şehirlerin, insanların toplu
 yaşadıkları mekanlar olduğunu, sadece biyolojik ihtiyaçların karşılandığı yer
 olarak kalmaması gerektiğini ifade etti.

         Çakır, şöyle konuştu:
         "1950li yıllardaki Devlet Planlama Teşkilatı raporlarına baktığımız
 zaman, ülkemizde kırsal nüfusun yüzde 70, kentsel nüfusun ise yüzde 30 olduğunu
 görüyoruz. Bugüne baktığımız da ise bunun tam tersi olduğunu görüyoruz. Bu
 noktada kentlileşmede daha da ileri gitmemiz gerektiği ortaya çıkıyor. Şehri
 oluştururken göçle gelen vatandaşlarımızın şehre ait olduğunu düşündürerek
 yetiştirmemiz ve bu duyguyu yaratmamız gerekiyor. Gelen göçü şehrin birer üyesi
 haline dönüştürmemiz şart. Bir yandan şehirleşme, modernleşme, mimar bütünlüğü ve
 alt yapı sorunların çözülmesi gibi çalışmalarımızı sürdürürken, bir yandan da
 sosyal kültürel ve eğitsel anlamda yoğun çalışmalar ortaya koymalıyız. Bu
 çalışmalarımızı da gelecek nesillerimizin seçeneklerini aza indirmemek için
 sürdürülebilir yapmalıyız."

         BİLSAM Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gezer ise iki yıl önce
 başlattıkları Ulusal Malatya Sempozyumu kapsamında "Sürdürülebilir Kentleşme ve
 Kentlilik" konularını ele aldıklarını ifade etti.

         -12 BİLİMSEL OTURUMDA, 48 BİLDİRİ SUNULACAK-

         Gezer, 12 bilimsel oturumda, 48 bildirimin sunulacağı sempozyumun temel
 amacının, kamu ve özel sektör, üniversiteler, belediyeler, meslek odaları ve
 sivil toplum kuruluşları gibi paydaşları bir araya getirerek, bilgi ve
 birikimlerin paylaşımlarını sağlamak olduğunu söyledi. Gezer, bu yolla Malatyada
 kent ve kentlilik alanında belirlenecek projeksiyonların daha gerçekçi olacağını
 kaydetti.

         Gezer, şunları anlattı:
         "Günümüzde kentleşmenin artığı ve buna bağlı olarak sürdürülebilirlik
 olgusunun her geçen gün daha çok önemsendiği bir dönemde yaşıyoruz. Birleşmiş
 Milletler uzmanlarının yaptığı hesaplamalara göre 2008 yılında tarihte ilk defa
 şehirde yaşayan insanların sayısı kırsalda yaşayan insanların sayısını geçmiş
 bulunmaktadır. Artık dünya nüfusunun yüzde 50sinden fazlası, Türkiye nüfusunun
 ise yüzde 75ten fazlası, Malatya nüfusunun ise yüzde 65ten fazlası ise
 şehirlerde yaşamaktadır. Kentler insanların tarihsel yürüyüşü içinde insanoğlu
 tarafından ortaya çıkarılmış en orijinal ve karmaşık yapılardır. Şehirler tarih
 içinde her zaman önem taşımıştır. Büyük filozlar, düşünürler, tüm aksiyon
 adamaları ve peygamberler hep şehirlerde ortaya çıkmıştır."

         Şehirler hakkında konuşmanın, insanlar hakkında konuşmakla eş değer
 olduğunu belirten Gezer, "Bu yüzden güzel anlamlı ve insan niteliğinde olan
 şehirler kurmak bir coğrafyada yaşayan insanların potansiyel yeteneklerini ortaya
 koymada ve varoluş amaçlarını gerçekleştirmede en çok katkıyı sunan unsurların
 başında gelir. Bir yerin şehir olması için oraya bir ruh ve kimlik kazandırılması
 gerekir" diye konuştu.
AA


Geri Dön