25 / 11 / 2024

Maltepe'de 55 bin TL'ye!

Maltepe'de 55 bin TL'ye!

Yıllar önce zenginlerin sayfiye yeriydi, bugünher keseye göre ev var




Tarihi yüzyıllar öncesine dayanan Maltepe, cumhuriyetin ilk yıllarında zengin İstanbulluların sayfiye yeri olarak ün yapmıştı. Bugün de özellikle Adatepe, Altıntepe, Küçükyalı, İdealtepe gibi semtler bir seyfiye yerinin izlerini taşıyor. Maltepe'de, masraf isteyen evleri 55-60 bin TL'den başlayan fiyatlara, masrafsız konutları 70-80 bin YTL'den başlayan fiyatlara bulmak mümkün. Sahil yolu ve lüks sitelerde ise üst gelir seviyesine hitap eden milyon dolarlık lüks konutlar var.

İstanbul'da, Marmara denizi kenarında, Adalar'a nazır semtleriyle cazibesini kaybetmeyen Maltepe; ulaşım imkanlarının gelişmesi ile bugün merkezi bir bölge sayılıyor. Deniz otobüsü ve trenle ulaşım imkanı bulunan ilçede, otobüs ve minibüs hatları da oldukça gelişkin. Anadoluray'ın da devreye girmesi ile bölge, bir de metro ile ulaşım imkanına kavuşacak. Son yıllarda E-5'in üst kesimleri de oldukça gelişti. E-5, bölgeye ticari anlamda da gelişme fırsatı sunuyor.

Fiyat çeşitliliği var
Maltepe'de en gözde semtler Adatepe, İdealtepe, Küçükyalı ve Altıntepe. En yüksek kiralar ve konut fiyatları Altıntepe-Çamlık ve Küçükyalı'da. Maltepe ilçesinde; Küçükyalı, Altıntepe, İdealtepe, Süreyya Plajı, Adatepe, hatta Kartal'ın batı taraflarındaki Orhantepe ve Dragos, İstanbul'da emlak anlamında ciddi potansiyele sahip. Bölgede, oturulabilir durumdaki konutlar 70-80 bin TL'den başlayan fiyatlara bulunabiliyor. Bunun ötesinde; giriş katlarda, masraf isteyen daireler (krediye uygun olmayan) 50-60 bin TL'den başlayan fiyatlara satılıyor.

Bölge emlakçıları, Maltepe'nin her dönem ilgi gördüğünü belirtirken bunda ulaşım imkanlarının payının büyük olduğunu vurguluyor. Emlaktürk Gayrimenkul'ün sahibi Ahmet Remzi Taşlıca, "Bölgemizde düşük fiyatlardan yüksek fiyatlara kadar çok çeşitli alternatifler bulabilirsiniz. Çok vasıfsız yerler 50-60 bin YTL'den, vasıflı yerler ise en düşük 70 bin TL'den başlar. Bunun yanında milyon dolarlara kadar emlak var" diyor. Sahilin ön parselinde yapılan yeni binalarda ve sahil yoluna cepheli lüks apartmanlarda milyon dolara ulaşan dairelere rastlanıyor.

Ulaşım cazibesi
Ahmet Remzi Taşlıca, "Bir de şöyle bir dönüşüm var: Eski İstanbulluların dediği gibi, buralar sayfiye yeri. Küçükyalı'dan Maltepe merkeze doğru olan bölge eskiden sayfiye yerleriydi. İstabul'un varlıklı ailelerinin yazlık olarak kullandıkları yerlerdi. Ama zaman içinde hem şehrin merkezine yaklaştı, hem ulaşım kolaylaştı" ifadelerini kullanıyor. Gerek trenle gerek minibüs ve otobüsle deniz yolu ile ulaşımın mümkün olduğu ilçede; E-5 ve sahil bölgesi de birbirine yürüyüş mesafesinde. Bu ulaşım kolaylığı, bölgede her keseye uygun konut bulunması yani fiyat çeşitliliği talepte etkili oluyor. Maltepe'nin nezih semtlerinin halen bir sayfiye yeri olarak algılandığını aktaran Ahmet Remzi Taşlıca şunları kaydediyor:

E-5'ten sahil 500 metre
"Maltepe'de özellikle Altıntepe, Küçükyalı, Adatepe gibi bölgeler belirli ber gelir seviyesine sahip kişilerin tercih ettiği yerler. İnsanlar belirli bir yaşam kalitesine sahip. Bu denli rağbet gören semtler olmasını ben, eskiden beri sayfiye yeri olarak algılanmasına bağlıyorum. Hakikaten, belirli bir kalitede insanların oturduğu yer konumuna ulaştı. Bu da bölgeye cazibeyi sağlıyor. Şöyle düşünelim: Sahil yolu, minibüs yolu ve E-5; hepsi 300-500 metre mesafede. Dolayısıyla insanlar bir yerden diğerine rahat ulaşıyor. Bu anlamda İstanbul'un önemli merkezlerinden biri."

Maltepe'nin adı, "hazine
yığılı tepe efsanesi"nden geliyor

Maltepe'nin tarihi Bizans İmparatorluğu'na dayanıyor. O devirlerde adının 'Bryas' veya Latince 'Urias' olduğu söylenir. Bir başka bilgiye göre ise Bizanslıların tarihinde 'Pelekanon'dur. Bryas adının; Küçükyalı'da eski Akdumanpınar'ı yakınlarında bulunan Bryas Sarayı harabelerinden aldığı belirtilmekteyse de kesin kanıt yok. Bu nedenle bugünkü Maltepe, 16'ncı yüzyılda burada kurulmuş. Burası daha küçük bir kasabayken, 1509 depreminde büyük yıkım yaşamış. Dragos eteklerinde bulunan ve bu yüzyılda 'Obnias' veya 'Abrias' adı ile anılan bu kasabanın harabeleri, 1540 yılında ünlü Fransız nebetatçısı ve seyyahı 'Pierre Gylli' tarafından görülerek tespit edilmiş. Bugünkü Maltepe adı ise; 'Höyük Tümülüs' (Yığmatepe) içinde hazine ve define veya altın dolu küplerin yığıldığı tepe anlamına geliyor. Kocaeli Yarımadası'nı Türklerin fethinden sonra, Dragos'la ilgili birkaç efsaneye dayanarak bu ismin verildiği sanılıyor. Tarihçi Hammer de, bu kıyı şeridindeki bütün tepelere "Maltepe" denildiğini söylüyor.

Gelişen bölgelere gidenler degeri dönüş fırsatı kolluyor

Küresel finansal krizde derinleşen durgunluktan, Maltepe'nin semtleri de etkilenmiş. Emlakçılar, fiyatların oturmadığını ifade ediyor. Bunun yanında, fiyatların oturmamış olması insanlara pazarlık fırsatı sunuyor. Bölge emlakçıları, "Eskiden 100 bin TL istenen bir yere 70 bin TL istense, mülk sahipleri pazarlığa bile yanaşmazdı. Böyle bir teklif çok itici gelirdi. Fakat şimdi 70 bin TL teklifle gelenle de pazarlığa oturuluyor ve gerçek alıcı ise ortada bir noktada uzlaşma sağlanıyor" ifadelerini kullanıyor. Emlaktürk Gayrimenkul Danışanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Remzi Taşlıca, bu konuda şu ifadeleri kullaıyor: "Tabii ki herkes parasına, gücüne göre yerler alma çabasında. Fakat biz şunu da çok yaşıyoruz: Yeni kurulan bölgelere yani; Çekmeköy, Kurtköy gibi bölgelere bir dönem gidip, şimdi yeniden Maltepe'de oturmuş bir altyapıya sahip Küçükyalı, Altıntepe, İdealtepe'de yer almak isteyenler var. Bu şekilde talebin son 2 yılda arttığını görüyorum. Bunun nedeni o bölgelerin henüz gelişimini tamamlamamış olması. Mesela, henüz ulaşım sorunları tam aşılmamış. Ulaşım sorunlarının aşılması ile oralar mutlaka çekim merkezi olmaya devam edecek. Oralardan alanlar yine iyi birer yatırım bölgesi olarak görüyor ama yine de daha kolay ulaşacağı belgeleri özlemiyor değil. Bunun yanında Kurtköy veya Çekmeköy gibi bölgelere yakın iş yeri olanlar yine tabii ki o bölgeleri tercih ediyor."

Evini satan çıksa da aynı bölgede bir üst
seviyede yer arıyor

Emlak Danışmanı Ahmet Remzi Taşlıca, Maltepe bölgesinin önümüzdeki yıllarda ulaşım imkanlarının gelişmesi ile de ilgi görmeye devam edeceğini ifade ediyor. "Gelişen bölgelerden ev alan bazıları yeniden bölgemize dönmenin düşüncesi içine girdi" diyen Taşlıca, şöyle devam etti: "Zaman içinde o bölglelere raylı sistemler ulaşınca, düzenli seferler başlayacağı aşikar, fakat bunun zaman alacağını da düşünmek lazım. Dolayısıyla insanlar orada talepkar oldu. Gelişen yerlerden dönmek isteyen bir bölüm, şehrin daha içinden nasıl yer alabiliriz diyor. Bunu çok canlı bir şekilde yaşıyoruz. Bana göre Maltepe ilçesinin bu derece ilgi çekmesi, değişik fiyat alternatifi olması. Daha erişilebilir fiyatlardan; daha yüksek, lüks yaşam arzusundakilere kadar herkes istediğini bulabiliyor. Bu bölgede evini satanların da yine bölgemizden, daha iyi bir alternatif aldığına çok şahit oluyorum. İstisnalar kaideyi bozmaz; ihtiyaç sahibi de olabilir; fakat 2 oda 1 salonu satıyor 3 oda 1 salona geçiyor. Mesela Küçükyalı'da satıp Altıntepe'de alıyor. E-5'e yakın yerdekini satıp, minibüse yakın yerden alıyor. Aile genişledikçe, ihtiyacını yine bölge içinde karşılıyor."

Lüks semtlerde 300-400 bine satan buradan 150-200 bin TL'ye alabilir

Küçükyalı semtinde faaliyet gösteren emlak ofislerinden Emlaktürk'ün sahibi Ahmet Remzi Taşlıca, Maltepe'nin sunduğu bir avantajı da şu ifadelerle dile getiriyor: "İstanbul'ün lüks semtlerinde 300-400 bin TL'den başlayan daireler varken, burada benzer özellikte daireler 150-200 bin TL'den başlıyor. Bu noktada, bazı semtler öneli potansiyele sahip. Bazı mülk sahipleri 300-400 bin TL değerden satıyorsa, 'Nasılsa aynı seviyede insanlar oturuyor' deyip buradan 200 bin TL'ye veya daha altında 150 bin TL fiyata bir konut alabiliyor. 150-200 bin YTL'yi ev almak için kullanıp, geri kalan parayı işinde değerlendiriyor veya çocuğuna bir ev alıyor. Bağdat Caddesi'nin hareketli bir bölgesine göre bu bölgesi mukayese kabul etmez. Burası daha uygun. Buradaki müşteri profilini çizmeye kalkışırsak, en belirgin faktör bu bölgeden dışarı çıkmak istenmemesi. Mutlaka daha iyi bir alternatif bulup yine bu bölge için evini değiştiriyor. 2 odadan 3 odaya, 1 odadan 2 odaya gibi... Veya E-5'ten sahile yaklaşmak için. Burada deprem korkusu da nadiren yaşanıyor. 'Şöyle midir böyle midir' diye çok nadiren sorulur. Belki ağza ciklet yapanlar tarafından sorulur, öylesine ortaya atılır. 'Acaba depremle ilgili sorun var mı' diye sorulabiliyor. Çoğu insanda ise o şüphe kalmadı. Zaten bölgenin büyük bölümü kısa katlılardan oluşuyor. Bölgede kendi içinde el değiştirme çok yoğun."

Ali Öztürk/Hürriyet Seri İlanlar

Geri Dön