27 / 11 / 2024

Mar Yapı Güneşli'de yeni yatırımlarına devam edecek!

 Mar Yapı Güneşli'de yeni yatırımlarına devam edecek!

Güneşli’yi kendine merkez üs ilan eden Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, “G Plus’ın ardından 2013’te 2 yeni projeyi daha Güneşli’ye yapıyoruz. İstanbul’un yeni Maslak’ma 100 milyon dolar daha yatıracağız” diyor...




Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, “Sektörde güven oluşturduk.Hedeflerimize hızlı ve sağlam adımlarla ulaşmak istediğimizi ispatladık.Güven, kalite ve samimiyet bizim için önemli değerler” diyor. Şirketin son projesi G Plus, çok özel bir karma proje. Toplam 3 kule ve 3 etaptan oluşan proje, Güııeşli'de 32 bin metrekare alan üzerine inşa ediliyor. Proje hem yatırımcılar hem ikamet etmeyi düşünenler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Nisan ayının sonunda inşasına ve satışına baş¬lanan G Plus’ın ikinci etabında konutların yüzde 78’i üç hafta içerisinde satıldı. Bugün konutların yüzde 90’ımn satıldığını söyleyen Özkök, “G Plus’ın ilk etabında da benzer bir satış başarısı elde ederek 5 ay içinde dairelerin yüzde 85’ini satmıştık. Mar Yapı’nın inşaat kalitesine güvenen, ilk etaptan daire satın alan pek çok müşterimiz Divan Residence’dan da aldı ya da tanıdıklarına referans oldu” diyor.

Özkök, ayrıca “yeni Maslak” dediği Güneşli’de 2013’te 2 projeye daha başlayacaklarım söylüyor. Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök’ün sorularımıza diğer yanı dar şöyle: 




"GELECEĞİN MASLAK'INDA FİYATLAR YÜKSELDİ"


PRESTİJ YOLU Uzun yıllar büyük sanayi tesisleri ve pek çok basın kuruluşunu barındıran Basın Ekspres Yolu, önemli bir dönüşüm süreci yaşıyor. Sanayi bölgesi kimliğinden sıyrılarak İstanbul’un konut ve ofis yatırımları açısından tercih edilen lokasyonlarından biri olmaya başladı ve prestij yolu ilan edildi.

METREKARE 2.000 DOLAR Havalimanı ve ana arterlere yakınlığından ötürü geleceğin Maslak’ı olarak görülen Güneşli’de birçok yeni iş merkezi, otel ve rezidans projesi yükseliyor. Birkaç yıl öncesine kadar metrekaresi 1.000 dolara satılan arsalara bugün 2.000 dolar fiyat isteniyor.

KENTSEL DEĞİL DÜŞSEL DÖNÜŞÜM Mar Yapı olarak Güneşli bölgesinde yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Kentsel değil düşsel dönüşüm yaptığımız Güneşli bölgesinde, düşlerimizdeki İstanbul’u inşa ediyoruz. Bölgeye gelen yatırımcılara ve diğer şirketlere ilham veriyoruz.


G Plus projesi nasıl doğdu? Biraz projeyi anlatır mısınız?


G Plus, 32 bin metrekare alan üzerine inşa edilen 3 kule ve 3 etaptan oluşan karma bir proje. Satışları tamamlanan ve konut teslimlerine başlayacağımız ilk kulede 254 konut, 40 mağaza ve 3.900 metrekare planlanabilir ofis alanı bulunuyor, ikinci kulenin tasarımı planlanırken projeye otel konseptini katmaya karar verdik. Gerek havalimanı gerek ana yollara yakınlığı itibariyle çok özel bir lokasyon olan Güneşli, otel işletmecilerinin yoğun ilgi gösterdiği bir bölge. Yerli ve yabancı çok sayıda otel zincirinden teklifler geldi. Biz de projemizin Mar Yapı imzasına yakışan bir otel ile daha da zenginleşeceğine, bölgenin önemli bir ihtiyacına cevap vereceğine ikna olduk. Yaptığımız görüşmelerin sonucunda Türk otelciliğinde, saygınlığı ve hizmet kalitesiyle bir ekol yaratan Divan Grubu ile anlaştık, ikinci kulede Divan Grubu’nun işleteceği Divan Residence at G Plus, 140 odalı sık seyahat eden misafirlerin hedeflendiği bir iş ve şehir oteli ile bir alışveriş merkeziyer alıyor.


G Plus at Divan Residence’ın hedef kitlesi kimler?


Havalimanına yakınlığı nedeniyle sık seyahat edenler tercih ediyor.İstanbul dışında yaşayıp iş dolayısıyla sık sık gelip giden işadamları da artık otelde kalmak yerine kendilerine ait bir daireleri olsun istiyor. Rezidans yaşamının avantajlarını ve kolaylığını yaşamak isteyen yalnız yaşayanlarya da yeni evli çiftler de rezidansı tercih ediyor. Güneşli, prestij ve hizmet alanı olma yolunda hızla ilerliyor.İstanbul’un yeni Maslak'ı olarak görülen bir bölge olmasından dolayı yatırımcıların da ilgisini çekiyor.


Projeye ilgi nasıl?


Proje, hem yatırımcılar hem ikamet etmeyi düşünenler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Nisan ayının sonunda inşasına ve satışına başladığımız G Plus’m ikinci etabında konutların yüzde 78’i üç hafta içinde satıldı. İnşaat sektöründe yaşanan

yaz durgunluğundan etkilenmeden satışlarımıza devam ediyoruz. Bu gün itibarıyla konutların yüzde 90’ının satışı gerçekleşti. G Plus’ın ilk etabında da benzer bir satış başarısı elde ederek 5 ay içerisinde dairelerin yüzde 85’inin satışını gerçekleş-

tirmiştik. Mar Yapı’nın inşaat kalitesine güvenen, ilk etaptan daire satın alan pek çok müşterimiz Divan Residence’dan da aldı ya da tanıdıklarına referans oldu. Biz de projelerimizi erken teslim ederek müşterilerimizin bize duydukları güveni pekiştirmeye gayret ediyoruz.


Proje için ne kadar yatırım yaptınız?


G Plus at Divan Residence projesi için 35 milyon dolarlık bir yatırım bütçesi oluşturduk.


Projenin mimarı kim?


G Plus projesinin mimari tasarımı Suyabatmaz & 1) Demirel Mimarlık tarafından yapıldı. Konsepti olan yaşam alanları ortaya çıkarmayı hedefliyoruz; projelerimizin estetik ve fonksiyonel olmasına da önem veriyoruz. G Plus projesinin ilk etabı da

geçen yıl Dünya Mimarlık Festivali’nde konut kategorisinde finale kalarak uluslararası alanda da iddiasını ortaya koydu.



G Plus Divan Residence ’da metrekare fiyatı ne kadar? 

Satışlara ilgi ne düzeyde?


Konumların yüzde 90’ınm satışının gerçekleştiği projede metrekare fiyatarı 3.900 TL’den başlıyor.


Bu projenin özellikleri neler?

Tüketicilere ne sunuyor?


G Plus Divan Residence, Divan grubu ile Mar Yapı’nın buluşması ile ortaya çıkan, her iki grubunda ilk markalı rezidans projesi. Güneşli bölgesinde ilk markalı rezidans olmasının getirdiği ayrıcalıklar mevcut. Her şeyden önce müşterilerimiz rezidans hizmetinde Divan kalitesi ile buluşacak. Divan grubunun otelcilik alanındaki tecrübesi ve hizmet kalitesiyle oluşturulacak olan rezidans hizmetleri, G Plus Divan Residence’da yaşayanlarının hayatlarını kolaylaştırmaya, onları

mutlu etmeye yönelik çözümler oluşturacak.


Son dönemde gayrimenkul sektöründeki daralma sizi nasıl etkiliyor?

Son dönemde gayrimenkul sektöründe bir daralma yaşanıyor. Ancak Mar Yapı olarak satış grafiğimizden de anlaşılacağı üzere biz bu daralmadan etkilenmedik. Yaz aylarının getirmiş olduğu durgunluğa rağmen satış hedeflerimizi yakaladık. Yapılan doğru iş ortaklığı,marka bilinci, sunulan hizmet ve servislerin kalitesi ile projemize olan güvenimizi kanıtlamış olduk.


Mütekabiliyet Yasası ’nın etkisi ne oldu? Yabancılara satış yaptınız mı?


Mütekabiliyet Yasası’nın yılda 20 milyar dolar gelir getirmesi bekleniyor.Yasasının sektörde hareketlilik yaratacağına ve olumlu sonuçlar getireceğine inanıyoruz.Yabancı gayrimenkul fonları ve bireysel yatırımcılardan talepler gelmeye başladı. Biz de Dubai, İran ve İngiltere’den gelen bireysel yatırımcılara satış yaptık. Projemizin havalimanına yakınlığı ve rezidans konseptinden dolayı daha çok kullanım amaçlı talepler alıyoruz. Fakat satışlar henüz istenilen düzeyde değil.

Bakanlar Kurulu’nun mütekabiliyet yapılacak ülkelerin listesini açıklaması ve işlemlerin tapuya dönüşmesindeki sorunların giderilmesinin ardından yabancıya satışlar artacak. Fırsatlar iyi değerlendirildiği takdirde Türkiye yatırımcıların gözünde diğer ülkelerle rekabet edebilecek, hatta daha cazip imkanlar sunan bir ülke konumuna gelecek.




Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, konut piyasasıyla ilgili son dönemde en çok merak edilen soruları yanıtladı...


O Gayrimenkul piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Risk varmı?


Gayrimenkulün, ekonominin yükseldiği dönemlerde genel büyüme oranından daha hızlı büyürken eko-nominin yavaşladığı dönemlerde de daha hızlı daraldığını biliyoruz. Dolayısıyla ekonomideki büyümenin yüzde 4 olarak beklendiği 2012 yılının, gayrimenkul sektörü için durgun geçmesi beklenen bir olguydu.


Konut satış istatistikleri, çeyreklik olarak açıklandığı için sektörün 2012’deki seyrini henüz bize gösteremiyor. Ancak haftalık olarak açıklanan konut kredisi bakiyesi, gayrimenkul sektöründeki seyri zamanında görmemizi sağlıyor. Konut kredilerinin geçen seneki ve bu seneki artış hızını karşılaştırdığımızda, sektörün ne kadar yavaşladığını görebiliriz.

Geçen yılın ilk 6 ayında konut kredisi sektör bakiyesinin büyüme hızı yüzde 16 iken 2012 yılının ilk 6 ayında bu oran yüzde 5’in alünda kaldı. İkinci el konut piyasasında durgunluk yaşanırken plandan satılan projelerde de yeni proje lansmanı olarak sakin bir ilk yan geçirdik.


Konut sektörünün orta vadede potansiyelinin çok yüksek olduğunu biliyoruz. GYODER tarafından yapılan çalışmalara göre, Türkiye’nin 2023’e kadar konut ihtiyacının 7,5 milyon adet olması bekleniyor. Türkiye’nin nüfus artışı, kentleşme kaynaklı konut ihtiyacı ve kentsel dönüşüm ile artacak yenileme kaynaklı yeni konut ihtiyacı da göz önüne alındığında yıllık

680 bin konut ihtiyacının olacağı ön görülüyor.


Ancak kısa vadede global ekonomideki problemler nedeniyle gayrimenkul sektörünün bir süre daha yavaş seyredecek bir piyasaya hazırlıklı olması gerekiyor. Türk gayrimenkul sektörü, yenilikçi çözümlerle daha önceki benzer dönemleri problemsiz olarak geçirmeyi başardı ve daha güçlendi. Daha deneyimli ve daha donanımlı hale gelen sektör önümüzdeki dönemi de aynı şekilde atlatacaktır.


Bu dönem gayrimenkul almak için doğru bir dönem mi?


Türk toplumunda kültürel olarak gayrimenkul valır ve alünın ayn bir yeri var. Türk yatınmcılar, bu iki yatırım aracını güvenilir liman olarak gördükleri için ekonominin belirsizlikler içerdiği zamanlarda daha çok tercih ediyorlar. Önümüzdeki dönemde de konut bir yatırım aracı olarak talep görmeye devam edecek.

Piyasanın yavaş olduğu zamanlar firsatlan da içinde barındınr. Oturma veya yatınm amaçlı gayrimenkul almak isteyenlere bu dönemde piyasayı yakından takip etmelerini öneririz. İnşaat fırmalanmn bu dönemde projelerde sunduklan ödeme kolaylıkları ve yoğun pazarlama faaliyetleri de yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor.

Aynca konut kredilerinde yıl başından beri düşen kredi faizleri de kredi ile konut alımı için fırsat sunuyor. Yılın başından bu yana sektörde konut kredilerine uygulanan faiz oranı yüzde 0,20 puan düşerek aylık yüzde 1,20 seviyesinden ağustos ayında yüzde 1,00 seviyesine geriledi.


Yaşanan durgunluk karşısında alternatif uygulamalarınız olacak mı?


Yılın son döneminde de her zaman olduğu gibi çok avantajlı koşullarda ev sahibi olmalanna yardımcı olacak konut kredisi kampanyalarımızla bireylerin ev alım süreçlerine destek vermeyi hedefliyoruz.

Yılın son çeyreğinde, büyük konut projelerinin ertelenmiş olan proje lansmanlarinın yapılması bekleniyor. Bu projeler ile sürdürdüğümüz iş ortaklığı kapsamında, avantajlı faiz oranları ve farklı ödeme planı alternatifleriyle bireylerin bütçelerine uygun taksit tutarlanyla ev sahibi olmalanna aracılık etmeyi hedefliyoruz.

Son olarak yabancı uyruklu bireylerin, Türkiye’de konut sahibi olmala önünü açan yeni yasa ile birlikte yabancılann fmansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş ürün ve hizmetlerimizi sunmayı planlıyoruz.


Şuanda en çok satışın olduğu konut projelerinin başında hangileri geliyor?


Tüketiciler de artık modem bir yaşam sunan, yeni inşaat olması nedeniyle deprem riski düşük yeni projeleri daha çok tercih ediyor. İstanbul’da Ataşehir, Halkalı, Bahçeşehir, Kartal, Bomonti, Tuzla bölgeleri, İzmir’de Bayraklı, Ankara’da ise İncek, Oran ve Gaziosmanpaşa bölgeleri, yeni proje¬lerin ağırlıklı olarak yer alacağı lokasyonlar olarak öne çıkıyor.

Bunların yanı sıra TOKI’nin önderliğinde İstanbul,  Ankara  gibi büyük şehirler ile Konya, Erzincan, Erzurum, Muğla, Denizli gibi pek çok Anadolu ilini de kapsayan toplu konut projeleri düşük ve orta gelir grubu bireylerin de ev sahibi olabilmesi için fırsatlar sunuyor.

Akbank olarak yaklaşık 300 projede aktif çalışmamız bulunuyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’de Emlak GYO’nun projeleri başta olmak üzere büyük projelerde yer alırken Anadolu’da da pek çok projede kredilendirme çalışmalarımız devam ediyor. Bu projelerden evlerini seçen bireyler Akbank konut kredisi avantajları ile evlerine kavuşabilirler. Anlaşmalı konut projelerimize Büyük Kırmızı Ev web sitemizden ulaşılabilir. (www.buyuk- kirmiziev.com)


Yatırımcılar markalı konut projelerinde projenin ve firmanın güvenirliği nasıl değerlendirebilir?


Ev alımı, bireylerin yaşamlarındaki en önemli kararlarından biri. Bu nedenle satın alacakları evle ilgili tüm detayları bilmeleri, onları ileride oluşabilecek kötü süprizlerden koruyacaktır. Öncelikle satın almak istedikleri evin çevresini araştırmalarım öneriyoruz. Çevre yollarına mesafesi, toplu taşımaya yakınlığı, çevrede yer alan binaların yapısı, merkez noktalara mesafesi ev alım karannm başlangıç noktasıdır.

Evlerinde güvenle oturabilmek için binanın alt yapısı, inşaat kalitesi gibi teknik konularda da bilgi alınması gerekiyor. Bu bilgilere ulaşmak için proje hakkında yetkililerden yapı ruhsatı ve imar planı konusunda bilgi alabilirler. Satın alma kararını ver


meden önce projenin yapı ruhsatının alınmış olmasına dikkat etmelerini öneririz. Finansal olarak ise ilgili lokasyondaki ya da yakın semtlerdeki benzer ev fiyatlarını öğrenerek alacakları evin hem oturum hem de yatırım için uygunluğunu değerlendirmeleri gerekir.

Yeni konut projelerinden ev almak isteyenlerin, ilgili proje firmasının varsa önceki projelerini araştırması, tamamlanma süresi, inşaat kalitesi, taahütlerini yerine getirmiş olduğunu kontrol etmesi önemlidir. Bunların yanı sıra benzer lokasyona sahip, benzer nitelikteki farklı konut projelerinin özellikleri ve fiyat aralığı ile satın almak istedikleri projeyi karşılaştırmaları da çok faydalı olacaktır.

Satın almak istedikleri ve hayalini kurdukları ev Akbank Büyük Kırmızı Ev’in anlaşmalı konut projelerinden birinde olabilir. Özel ödeme seçeneklerimiz ve konut projesinin kalitesiyle evlerine kolaylıkla sahip olabilir, keyifle oturabilirler.


Kentsel dönüşüm, 2B ve mütekabiliyetle ilgili yasaların ilk etkileri nasıl oldu?


Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı, mayıs ayında yasalaşmıştı. Yasa, afet riski altındaki alanlarla bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini oluşturmak üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair esasları düzenliyor.

Türkiye’de kentsel dönüşüm 1999 Marmara depremi sonrasında gündeme gelmiş ve yerel yönetimlerin uygulamaları ile sınırlı kalmıştı. Kentsel dönüşüm Türkiye’de uzun yıllar yaşanan çarpık yapılaşmanın ve kentleşmenin giderilerek ekonomik ve sosyal gelişmenin hızlandırılması ve hane halkları ve bireyler için yaşanabilir alanlar yaratılmasını sağlayacak önemli bir araç. Bununla birlikte kentsel dönüşüm Türkiye’de gayrimenkul ve inşaat sektörünün gelişimi için de önemli bir unsur olacak.

2B (orman) arazilerinin değerlendirilmesine yönelik yeni çıkan düzenleme, kentsel dönüşüm kadar doğrudan olmasa da gelişmeleri etkileyecektir. Kentsel dönüşüm için gerekli fonun da 2B arazilerinin satışından elde edilmesi planlanmaktadır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı 2B arazilerinin büyüklüğüne bakıldığında, en büyük payı sırasıyla Antalya, Mersin, Balıkesir, Ankara, Sakarya, Muğla ve İstanbul almaktadır. Diğer illerin payı ise oldukça düşük. Bu nedenle bu alandaki gelişmelerin konut ve kredi satışlarında etkisinin sınırlı olacağım düşünüyoruz.

Hem kentsel dönüşüm hem de 2B arazilerinin satışı hakkında çıkarılan yasaları uygulamaya geçirme konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yoğun çalışmaları sürüyor. Biz de banka olarak bu uygulamaları yakından takip ediyor ve fonlama ihtiyaçlarının karşılanması konusunda üzerimize düşeni yapmak üzere çalışıyoruz.

Mütekabiliyet Yasası’yla birlikte yabancıların Türkiye’de konut edinmelerine yönelik düzenleme getirildi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı tarafından yayınlanan genelge ile yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye’de konut edinmelerine yönelik düzenlemenin uygulama esasları netleşti. Bu genelge ile 183 ülkenin vatandaşları Türkiye’de mülk edinebilecek.

Bu düzenleme ile yabancı uyruklu kişilerin konut talebi ve satın alımlan artacak. Düzenleme öncesi özellikle Alman, Rus ve İngiliz vatandaşlarının ağırlıklı talebi varken düzenleme ile birlikte Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Azerbaycan, İran, Irak, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerinin vatandaşlarından talep gelmesini ve konut piyasasını canlandırmasını bekliyoruz.



UKRA’DAN YENİ PROJE


İnşaat sektöründe başarılı projeleriyle kısa zamanda adını duyuran Ukra İnşaat, TMSF’den arazi satın aldı. Yüzde 80 Ukra inşaat, yüzde 20 Evra Group ortak girişimiyle 58 milyon TL’ye alman arazinin satışı 25 Temmuz’da yapıldı. Ispartakule mevkiinde toplam 46 bin 245 metrekarelik üç parsel satın alan Ukra İnşaat, bölgede 1.000 konutluk bir proje yapacak. Projenin temeli eylül ayında atılıyor. 


GLOW3’TE YAŞAM BAŞLADI


Bulundurduğu olanakları ve konumuyla fark yaratan GLOW3, sahiplerine teslim edildi. Tüm sosyal alanların tamamlandığı GLOW3, böylece site sakinlerinin hayatında yeni bir dönem başlatmış oldu. Satışı devam eden daireler için ise şans devam ediyor. GLOW3’te farklı tipteki yaklaşık 100 daire, cazip ödeme avantajlarıyla sahiplerini bekliyor. Projede daireler 218 bin TL'den başlayan fiyatlarla sunuluyor. 


KONUT YATIRIMI YAPACAKLARA UYARI


İnşaat sektöründe 28 yılı geride bırakan ve İstanbul Beylikdüzü’ndeki projeleriyle adından söz ettiren Demir İnşaat'ın yönetim kurulu başkanı Hamit Demir, bölgeye yeni yatırım yapacaklar için uyanda bulundu, ikinci el konut fiyatlarının aracılar tarafından manipüle edildiğine dikkat çeken Demir, yatırımcıların deprem öncesi inşa edilen ve deprem konusundaki

güvenliği tartışmalı bu yapılar konusunda uyarılması gerektiğini ifade etti. Demir, sözlerine söyle devam etti:

“Deprem öncesi ve sonrası inşa edilen yapıları iki ayrı piyasa olarak değerlendirecek olursak ortalama yüzde 50’lik bir

fiyat farkı söz konusu. Bunun yanı sıra inşaatı devam eden yeni projelerde henüz bir fiyat artışı gerçekleşmedi. Bu

nedenle konut yatırımcılarının tüm bunları göz önüne alarak tercih yapmasını tavsiye ederiz.”



DÖNÜŞÜM TARTIŞILACAK

Yapı sektörünün bilgi merkezi Yapı Endüstri Merkezi tarafından bıı yıl üçüncü kez düzenlenen “Konut Türkiye konut sektörünü

Değişim/Dönüşüm”başlığı altında mercek altına alacak. Konferansta,konut sektörünü kaçınılmaz olarak birçok değişime uğratacak. olan kentsel dönüşümün nasıl uygulanacağı, bunun yanı sıra “Mütekabiliyet Yasası” ile yabancı gayrimenkul yatırımlannın sektörde neden olacağı değişimler ele alınacak. Konferans dünyaca ünlü konuşmacıları ve uzman kaulımcılanyla sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirecek 


TOKİ FLORYA BİRİNCİLĞİ KAPTIRMADI


Aydınlı, Metal Yapı Konut, Arke ve Vizyonlife ortaklığının  TOKİ  işbirliğiyle Florya’da hayata geçirdiği KoruFlorya projesi, TOKİ’nin hasılat paylaşımı esaslı projelerin satış listesinde temmuz ayırıma da şampiyon olarak son 8 ayda 5 kez birincilik elde etti. Florya’da inşaatı süren Koru Florya, 298 lüks konut ve bir alışveriş merkezinden oluşuyor. Florya’nın son büyük

projesi olma özelliğini taşıyan projede aile rezidans” konseptiyle 3+1’den 7+2’ye kadar değişen toplam 52 farklı daire tipi bulunuyor.



TOPLU BARINMA İHTİYACINA HIZLI ÇÖZÜM


Prefabrike yapı sektörünün önde gelen markalarından Vekon, nisan ayında görücüye çıkardığı ve yoğun ilgi gören Süper Pratik Yaşam Üniteleri’nde gerçekleştirdiği bir yenilikle sektöre yine öncülük ediyor. Deprem başta olmak üzere afetler sonrası acil barınma ihtiyacı için geliştirdiği katlanabilir yaşam ünitelerini altyapı ve üstyapısı hazır halde üretmeye başlayan Vekon, yeni ürünü ile çok daha ekonomik ve hızlı bir çözüme imza atıyor. Van depreminden sonra kullanılan, 2 odalı ve ortasında ıslak hacimli çekirdeği olan monoblok yaşam konteynerlerini geliştirerek katlanabilir yaşam ünitesi Vekonant modelini üreten Vekon, şimdi Vekonant’ı kullanarak herhangi bir altyapı yatırımına ve ek malzemeye ihtiyaç duymaksızın her bir ünitede 6 kişilik bir ailenin yaşayabileceği bir toplu yaşam alanı kurguladı.




Gayrimenkul sektöründe otellerin büyümesi artıyor



Gayrimenkul sektöründe satış açısından sakin günler geçiriyoruz.

Konut sektörü beklemede, AVM ise doygunlukla mücadele halinde. Ticari yatırım peşindeki gayrimenkulcüler, son 2 yıldır otel yatırımlarına yöneldi.

İki kıtanın birleştiği İstanbul, önemli dünya kentlerinden biri olarak her yıl bir önceki yıla göre daha fazla turist çekiyor. Özellikle İstanbul’a dünyadan uçuş noktalarının artırılmasının bu gelişmede önemli bir payı olduğu görüyoruz. Turist sayısının artması, ülkemizin turizm gelirinin artması anlamına geliyor. Böylece yaratılan ekonomi, sadece bu sektöre değil, iletişimde olduğu gayrimenkul de dahil birçok sektöre ivme getiriyor. Bugün Anadolu’nun birçok ilinde, dünya markaları olan işletmeci otelleri ya halihazırda görüyoruz ya da yer aradıklarını duyuyoruz.

Artık sektörde profesyonelleşme daha hakim. Eskiden oteller, genelde küçük işletmeler ve aileler tarafından işletilirken artık otel pazarında uluslararası markalar hızla pay almaya çalışıyor. Öte yandan yerli yeni markalar da gelişiyor. 90’lardaki resort otelciliği trendi şimdilerde şehir otelciliğinde görülüyor.Tabii şehir otelciliğini cazip hale getiren gelişmeler arasında, iş seyahat lerinin artış trendi çok önemli bir yer kapsıyor. İstatistiklere göre iş seyahatlerinin toplam seyahatler içerisindeki payı, son 1 yılda yüzde 15 artış göstermiş durumda ve her geçen gün daha da artıyor. Son yıllarda özel havayolu sayısının artması, havalimanlarının büyütülmesi, uçuşlardaki indirimler ve özelikle THY tarafından yeni mekanlara uçuş bağlantıları sağlanması “şehir turizmine” olan ilginin artmasında önemli rol oynuyor. Seyahat etmek artık 10 sene öncesine göre daha ucuz ve daha kolay. Bu konudaki diğer olumlu gelişmeler, İstanbul’un yoğun kongre trafiğine ev sahipliği yapması, yatak arzındaki artışın gelişmelere paralel olarak devam etmesi olarak gösterilebilir.

Diğer taraftan dünyada artık yıldız konusu tartışılmaya başlanıyor. Yıldız yerine seyahatin niteliğine göre “yeterli” konforu “uygun fiyatla” temin etmek önemli hale geliyor. Gayrimenkul yatırımcıları, bir yandan yıldızlı oteller geliştirirken bir yandan da artan talep nedeniyle bazı projelerini butik otel denilen “hip” otel anlayışıyla geliştiriyor. İnternet sayesinde artık büyük şehirlerde evlerin de oteller gibi kısa süreliğine kiralandığını görüyoruz.

İş seyahatine çıkan kişiler genel olarak 4 veya 5 yıldızlı otellerde kaldıkları süre içerisinde kullanmadıkları sosyal alanlara ve hizmetlere para ödemek istemiyor. Bu kişiler zaten gece otellerine geç dönüp sabah erkenden bu mekanı terk etmek zorunda kalıyor.

Türkiye artık güneş ve tatil turizm yerine ülke geneline ve mevsimlere yayılmış kültür, şehir turizmlerini destekliyor. Amaç sadece turist sayısını değil, “kaliteli turist” sayısını artırmak ve buna ek olarak turist başı harcama gelirini “her geçen yıl bir önceki yıldan yüksek tutmak”. Bunun için gerek kalınacak yer olanakları gerekse alternatif turizm aktiviteleri açısında geliştirmeler yapılması gerekiyor. Zaten son yıllarda gelişen Anadolu kentlerinin büyük şehirlerde yaptığı reklamlar, GAP turları, Karadeniz turları , yayla turizmi gibi aktiviteler bunlara örnek verilebilir.

Öte yandan İstanbul’da devam eden otel inşaatlarına baktığımızda ciddi bir rekabet ve arz olduğunu görüyoruz. Bu kadar talebe Türkiye henüz hazır değil. Bu durum mevcut otellerin kârlılığının düşmesine neden olacak.

Eskiden oteller, kendi işletme markaları için gayrimenkul yatırımı yaparken artık otelcilikte “gayrimenkul yatırımı” ile “işletmecilik” iki ayrı unsur olarak birbirinden ayrılmaktadır. Bugün şehir oteli işletmeci şirketleri, yatırımcıdan inşaaü tamamen yapmasını, binayı kaşık çatalına kadar donatmasını, işleme şirketini kurup içine sermayeyi koymasını ve anahtarı kendisine teslim etmesini bekliyor. İşletmeci otele isminin güvenilirliğini ve uluslararası bağlanülarını vermekte karşılığında da ciro üzerinden ciddi bir oranda da “yıllık işletmecilik hizmet bedeli” talep etmektedir. İyi pazarlık eden, gayrimenkulünün yerine güvenen otel yaünmcılan ise ciro üzerinden işletmecilik hizmet bedelini cüzi tutup kârlılıktan ciddi bir pay taahhüdü vererek işletmecinin taşın altına elini ve tüm performansını koymasını sağlamaya çalışıyor.

İstanbul konumu itibariyle kendi içinde yarışan 2 farklı bölge ortaya çıkardı. Avrupa Yakası ve Anadolu Yakası olarak İstanbul’daki otel sektörüne bakıldığında, Avrupa Yakası’nda Basın Ekspres Yolu ve çevresinde, Anadolu Yakası’nda ise KozyatağıPendik aksı ve yakın çevresinde yeni otel yatırımlarının ağırlık kazandığı görülüyor. Bu yatırımların her iki yakada da havaalanları çevresinde yoğunlaştığı söylenebilir. Ancak Türkiye’de her konuda olduğu gibi otel geliştirmesi konusunda da ipin ucu kaçmak üzeredir. Bu şekilde giderse 5 sene sonra talepten fazla bir arz oluşması ve mevcutların sürdürülebilir fiyat ve kalite konusunda risk yaşaması mümkündür.

Gayrimenkul yatırımcıları ülkemizdeki gerek iş oteli gerekse seyahat oteli açısından yıldız fazlalığı değil, ihtiyaca uygun konsepte sahip ve kaliteli otel anlayışı geliştirmeyi düşünmelidir. Yoksa bugünün bazı yatırımcılarının yarının banka borçluları olması mümkündür.





Capital Mortgage 


Geri Dön