22 / 11 / 2024
fuzul

Mersin'de 340 bin dekar tarım arazisi yok oldu!

Mersin'de 340 bin dekar tarım arazisi yok oldu!

Mersin’de tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması ve yanlış tarım politikaları nedeniyle son 4 yılda 340 bin dekar tarım arazisi kaybedildi. ZMO Şube Başkanı Kemal Karaoğlu, önlem alınmazsa tarım arazilerinin tamamen kaybedileceği uyarısında bulundu.




Verilere göre; Türkiye'nin yaklaşık yüzde 31,1'ini tarım alanları oluşturuyor. Tarım alanlarının yaklaşık yüzde 66'sında tahıl ve diğer bitkisel ürünler yetiştirilirken, bu alanların da her yıl yaklaşık yüzde 26'sı nadasa bırakılıyor. Ancak yanlış tarım politikaları ve tarım alanlarının imara açılması nedeniyle son 10 yılda Belçika büyüklüğünde tarım arazisi kaybedildi. Çiftçiler 27 milyon dekar araziyi ekmekten vazgeçti. Mersin’de de durum pek farklı değil. Mersin’de son 4 yılda 340 bin dekar tarım arazisi kaybedildi. 2012’de 4 milyon 134 bin dekar olan tarım arazisi alanı 3 milyon 3 milyon 794 bin’e düştü. 


PLANSIZ KENTLEŞME, YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI…

Araştırmalara göre tarım topraklarının kaybedilmesinin nedenleri arasında; tarım topraklarının insanların şahsi menfaatleri nedeniyle imara açılması, plansız ve çarpık kentleşme, yanlış tarım politikaları ve yasal düzenlemeler, toprakların miras yasası nedeniyle küçülmesiyle tarımın rantabl olmayışı ve bu nedenle tarım topraklarının farklı sektörlere kayması, turizm nedeniyle yapılan gereksiz büyüklükteki konaklama alanları ve aşırı lüks tüketim alışkanlığı ön plana çıkıyor.


“TARIM ARAZİLERİ ÜZERİNDE BETON BLOKLAR YÜKSELİYOR”

Mersin’de de yapılaşmaya açılan tarım arazilerinin üzerinde beton bloklar yükselmeye devam ediyor. Özellikle Yenişehir, Toroslar ve Mezitli bölgesinde yapılaşma nedeniyle tarım arazileri her geçen azalıyor. Konuyu gazetemize değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şube Başkanı Mustafa Kemal Karaoğlu, önlem alınmazsa tarım arazilerinin tamamen kaybedileceği tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzun uyarısını yaptı. Tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasını, çiftçiyi ve tarım arazilerini koruyacak politikaların üretilmemesine bağlayan Karaoğlu, gelecek birkaç yıl içinde tarımda dışarıya bağımlı hale geleceğimizi söyledi. 


“TOPRAĞI GERİ KAZANMA ŞANSIMIZ YOK”

Özellikle tarım havzalarının betonlaşması ile birlikte, verimli tarım toprağını kaybettiğimizin altını çizen Karaoğlu, “Türkiye’de 941 tarım havzası belirlendi. Hangi bölgeye hangi ürün ekilecek bu belirlendi. Bunun dışındaki ekimlere izin verilmeyeceği şeklinde idi. Bu havzaların belirlenme şekli tarım alanlarının betonlaşmasını engellemek içindi. Fakat bunun mikro alanlara yayılması lazım. Bunun köylere, beldelere, mahallelere kadar indirgenmesi gerekiyor. Toprağı kaybettiğiniz zaman geri kazanma şansınız yok. Toprak bitmiş oluyor. Nüfus sürekli artıyor. Türkiye’nin nüfusu 80 milyona ulaştı. Betonlaşmaya izin verip tarım arazilerimizi sürekli kaybettiğimiz sürece gıdalarımız da azalacak” diye konuştu.


“PARA KAZANAMAYAN ÇİFTÇİ TOPRAĞINI SATIYOR”

Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel ise Mersin’de çiftçinin tarımdan para kazanamamasından dolayı tarımdan uzaklaşıp elindeki araziyi çıkartmak zorunda kaldığını dile getirdi. Mersin’de artan nüfusla birlikte yeni konut ve iş alanlarına ihtiyaç duyulduğunu belirten Gökçel şunları söyledi; “Şuan bir imar çalışması yapılıyor. Mersin’e belirli bir kat sınırlaması getiriliyor. Ancak arazi azlığından dolayı fiyatları son derece yüksek bu yüzden de insanlar elindeki arazileri çıkartmak durumunda kalıyor. Tarım yaptığımız araziler imar planları içinde. Eğer imar planları gerçekleşirse çiftçiler para kazanamadıkları için tarım arazisini elinden çıkartacak. Çiftçi para kazanamadığı için üretimden uzaklaşıyor ve tarım dışı üretim yapacak kişilere arazilerini satmak zorunda kalacak. Ancak tarım arazilerinin mutlak suretle korunması gerekiyor. Çünkü dünyanın ve ülkemizin nüfusu artıyor. Buna paralel olarak tarım toprakları sürekli kirleniyor, tuzlu hale geliyor ve çoraklaşıyor. Dolayısıyla hem nüfus artışı hem de toprağın kirlenmesi ile beraber önümüzdeki yıllarda insanların gıda ihtiyacı artacak. Bu yüzden tarım arazileri mutlaka korunma altına alınmalı. Ancak tarım arazileri korunurken çiftçilerimizin sürdürülebilir tarım yapmaları sağlanmalı. Bunun için de gelir düzeylerinin arttırılması lazım.” 


Haberci


Geri Dön