Metin Öztürk: Kaliteli ve nitelikli konutlar satışları artırır!
Eskişehir Ticaret Odası 1. Meslek Komitesi ve Meclis üyesi Metin Öztürk, Eskişehir Ticaret Odası Dergisi’ne konuştu. Öztürk, “Türkiye’deki ekonominin iyi olmamasına rağmen inşaat sektöründe kaliteli ve nitelikli konutlar yapıldığı sürece satışların olabileceğini düşünüyorum” dedi.
Eskişehir Ticaret Odası (ETO) 1. Meslek Komitesi (İnşaat-Taahhüt) ve Meclis üyesi Metin Öztürk, Eskişehir Ticaret Odası Dergisi’ne konuştu. Öztürk, “Türkiye’deki ekonominin iyi olmamasına rağmen inşaat sektöründe kaliteli ve nitelikli konutlar yapıldığı sürece satışların olabileceğini düşünüyorum” dedi
Eskişehir Ticaret Odası (ETO) 1. Meslek Komitesi (İnşaat-Taahhüt) ve Meclis üyesi Metin Öztürk, Eskişehir Ticaret Odası Dergisi’ne konuştu. İnşaat ve konut sektörünün sorunlarını değerlendiren Öztürk, sektörün gelişimini engelleyen sıkıntıları anlattı. Gerek dünya gerekse Türkiye ekonomisinde lokomotif sektör olarak değerlendirilen inşaat sektörünün çok kötü noktada görmediğini belirten Öztürk, “Şu anda konutta arz fazlalığından dolayı satışta durgunluk yaşanmaktadır. Yani arz ve talep dengesi konut üretenler aleyhine bozulmuştur. Var olan konut stoğunda, Türkiye’deki ekonominin iyi olmamasına rağmen inşaat sektöründe kaliteli ve nitelikli konutlar yapıldığı sürece satışların olabileceğini düşünüyorum. Çünkü konut ihtiyacı her zaman olacaktır. Ülke ekonomisindeki iyileşmeye paralel olarak inşaat sektörünün de canlanacağını ve satışların artacağını düşünüyorum” dedi.
İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİNİ ENGELLEYEN SIKINTILAR
İnşaat sektörünün gelişimini engelleyen faktörlerin başında arz fazlalığından dolayı satışların çok az olmasını gösteren Öztürk “Kat karşılığı sözleşmesine göre alınan arsalarda, arsa sahibine verilen oranın piyasa değerinin üzerinde olması maliyeti arttıran en büyük etken olmaktadır. Ayrıca kredi faiz oranları malzeme işçilik ve arsa fiyatlarındaki artışın m2 birim fiyatlarına yansıması dolayısıyla pahalı konut üretimi olmaktadır. Bundan dolayı üretilen konut fiyatları da ekonomik gücün üstünde olunca satışta durgunluk yaşanıyor. Ayrıca yaşanılan güncel olaylardan dolayı kişilerin seçim yapmalarını ertelemesini de sektörün gelişmesini engelleyen sıkıntılar olarak görebiliriz” diye konuştu.
ESKİŞEHİR’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM
Öztürk şunları söyledi; “Eskişehir, özellikle şehir merkezinde deprem öncesi yapılmış eski yapı yoğunluğunun fazla olmasından dolayı, kentsel dönüşümde henüz işin başında sayılır. Ama belediye ve tapu harçlarında sağlanan muafiyet, kira ve KDV istisnası, otopark bedelinin alınmaması hususları, dönüşümü cazip kılmaktadır. En büyük sıkıntı kat malikleri ile paylaşım konusunda çekilen sıkıntıdır. Maliklerin arasındaki anlaşmazlıkları giderecek yasal düzenlemelerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Ayrıca projelerinin raporlandırma, onay ve izin süreçlerinde kurumlar tarafından projelerin hızlandırılmasına yönelik yapılacak çalışmalar, sektörün canlanmasına olumlu katkı sağlayacaktır. Bunun yanında dönüşümde olan yerler şehir merkezinde olduğu için satış potansiyeli de yüksektir. Bu yüzden Eskişehir’deki kentsel dönüşüme ilginin artacağını ve dolayısıyla da dönüşümün hızlanacağını düşünüyorum”
DEĞİŞEN MEVZUATLAR SIKINTI YARATIYOR
Öztürk “Sürekli değişen mevzuat ve yönetmelikler iş yapabilme kabiliyetlerini azaltmaktadır. Kurumlar arasındaki uyum süreçlerinin uzamasıyla da projelendirme aşamaları sekteye uğramaktadır. Ayrıca sektörün gelişimini engelleyen bir diğer husus, proje, ruhsat ve iskân aşamalarında yetkili mercilerin çözüme yönelik, kurallar çerçevesinde insiyatif kullanmamasıdır. Kurumların ekstra prosedür, evrak yoğunluğu ve evrak istemlerindeki güncel değişiklikleri, ekonominin ve inşaat sektörünün malum durağanlığını artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
NİTELİKLİ ELEMAN BULMA SIKINTISI YAŞANIYOR
“İnşaat sektöründe nitelikli elaman bulmak, son dönemlerde daha da sıkıntılı bir hal almıştır. Çıraklık okullarının elektrik, mekanik tesisat, inşaat yapı alanlarındaki vermiş oldukları eğitim ve bunların sonucunda sırasıyla çıraklık, kalfalık, ustalık belgesi verme yetkisi vardır. Fakat bu imkânlar sağlanırken yasal iş kollarında çalışan kişilerin, hayatlarını idame ettirebilmeleri için gereken zaman ve maddi getirilerinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bu durum devlet desteğiyle cazip hale getirilirse, kişiler hem sektörden uzaklaşmamış olup hem de konusunda uzman yetkili niteliklere sahip gençler yetiştirilebilir”
2 Eylül Gazetesi