20 / 05 / 2024

Mühendislik çalışmalarının bireyin yaşantısındaki yeri!

 Mühendislik çalışmalarının bireyin yaşantısındaki yeri!

Bugün mühendislerin yarattıklarıyla temasta olmayan tek bir kişi yoktur. Yani mühendis emeği her an bireyin yanında ve toplumun hizmetindedir. Günlük yaşamımızda mühendislik araç-gereçleriyle temasta olmadığımız bir an da yoktur



Evimizin inşası ve korunaklı bir mekânın sağlanması malzemesinin temini, donatılması, enerjinin, ısıtmanın sağlanması, suyun akması, mutfak gereçleri, görsel ve işitsel her türlü araç-gereç, evimizin dışında ise yollar, eneıji, su ve pis su hatlan, ulaşım araçlan, sağlık hizmetleri servis temini, gıda temin hatları, spor tesisleri, konser salonları, müzeler, kentler ve uluslararası kara, demir, deniz, su yollan, barajlar, havaalanları ve toplum tarafından kullanılan ne varsa hepsi mühendisliğin sunduğu hizmetlerdir.


Yani mühendislik hizmetleri bizim yanımızda, içimizde ve bizimle beraber gelişen hizmetler sistemidir. Bu sistemin düşünsel temelini de Kartezyen, yani matematiksel düşünce erginliğine ulaşmış ve bu yolda eğitilmiş bireyler, yani mühendisler oluşturmaktadır. Mühendisler her gün kendileriyle yanşmakta, her gün daha büyüğü, daha büyüğünün de büyüğünü yaparak kendileriyle önceki yapılanlan aşmaya çalışmaktadırlar.

Günümüzdeki bu yanş çok acımasızdır ve yanş bir taraftan piyasa taleplerine göre şekil alırken diğer yandan da talep zorlamasının getirdiği yeni ürün, dayanımı daha yüksek ve uzun ömürlü ve az bakım isteyen malzeme temini çalışmalannda mühendislere yaratıcılık alanlan açmaktadır. Daha 50 yıl önce yapılamayacağı düşünülen yüksek yapılar, dünyada Burj Dubai 828 metre, Türkiye’de Safir Kulesi 261 metredir, daha da yükseği planlanmaktadır. Bu yanlış, uzay ve havacılıkta kullanılan yeni malzemelerin keşfiyle, büyük açıklıklı köprülerin yapılmasında çelikten dahi güçlü kompozit malzemelerin yapılmasıyla devam etmektedir. 


Bir zamanlar, çok değil 1950’lerde ulaşılamayacağı iddia edilen dünya uydusu Ay fethedilmiş, güneş sistemimizin diğer gezegenlerine erişilmiştir. Hatta güneş sistemi dışındaki yıldız sistemlerine erişilmesi bile mümkün olabilecektir.


Topluma her alanda yaygın bir hizmet veren mühendisler büyük bir sorumluluk altındadır. Bu sorumluluğu taşımak oldukça zordur. Toplumsal örgü içinde yüklenilebilecek en büyük sorumluluk da konusuna hâkim olabilecek temel bir mühendislik eğitimi almaktır. Ülkemizde temel bilimler öğretisi yetersizdir ve gereken önem verilmemektedir. Ne yazık ki sadece ve sadece diploma almakla kendini mühendis sayanların sayısı bir hayli kabarıktır. İyi mühendislik eğitimi aynı zamanda toplumun talepleri doğrultusunda ülke imkânlarının en rasyonel kullanımını da düşündürecek bir eğitimdir. Örneğin ulaşımda daha ucuz yolcu ve yük taşımacılığını önermek varken, tersi bir grogramın parçası olarak uygulamalarda yer almak toplumun çıkarlarına hizmet etmek değildir.


Borçlu kalanlar...

Enerji üretiminde, ucuz ve yerli kaynaklara dayalı olanaklar ortadayken, ithale dayalı doğalgazdan elektrik üretimini savunmak ve bu faaliyetlerde yer almak, toplum çıkarım hiçe sayan sorumsuz bir mühendisliktir.


Uçak yapabilecek imkânlara sahipken yabancı telkinlerle bu üretimi durduran, ülke yararı yerine kendi yararını gözeten sermayeye hizmet veren mühendislerin toplumsal sorumluluklarını gözardı edenlerden olduğunu söyleyebiliriz.


Yüz yirmi dokuz günde sıfırdan otomobil üretecek potansiyele sahip mühendislik gücünü baltalayan, hafife almaya çalışan ve mühendislerin, toplumsal görevlerini yerine getirmedikleri gibi topluma ihanet içinde olduklarını söyleyebiliriz.


Çevrenin tahrip edilmesine duyarlı olmayan, sağlıklı kentleşme ve kent içi ulaşımı bir türlü başaramayan akıldışı mühendislik hizmetleriyle toplum yerine çıkar gruplarının hizmetinde olan mühendisler de topluma borçlu kalanlardır.


Firavunların piramitleri kadar

Siyasi iktidarların çıkar gruplarına hizmet veren taleplerine haklılık kazandırmaya çalışan olabilirlik (fizibilite) raporlarıyla toplumu yanlış yönlendiren ve geriye dönüp bakıldığında hiçbir tahmini tutmayan bu raporları hazırlayan mühendisler ülke kaynaklarını çarçur ettikleri için borçludurlar.


Siyasi erki elinde tutan başbakan, bakan, belediye başkanlannın talepleri karşısında “Siz daha iyi bilirsiniz” diyen mimar ve mühendisler, topluma değil de erki elinde tutanlara kulluk hizmeti yaptıkları için ödeyemeyecekleri kadar borçlu olduklarını düşünmelidirler.


Yukarıda sıraladığım ve üstlenilen toplumsal sorumluluktan kaçan ve hatta kendi çıkarları yolunda toplumu yönlendiren makine, elektrik, maden ve diğer branşlardaki mühendisler ve hatta mimarların toplumumuza borçlarını ödemedikleri gibi toplumsal taleplere de kulak tıkadıklarını 1950’lerden beri yaşayarak gördük, okuduk, işittik.


Mimarlık ve mühendislik hizmetleri ancak ve ancak toplumsal gelişmişliğin taleplerine denk bir hizmet verdikleri sürece bir mana ifade ederler. Yoksa toplum olarak kullanılma sırası ve talebi olmayan, pahalı ve imkânları ziyan eden gösterişli, fantezi yapılar, firavunların yaptırdıkları piramitlerin Mısır toplumuna verdiği hizmet kadardır. 


Cumhuriyet/Arif Merdol


Geri Dön