Muhsin Ertuğrul, Türkiye'nin en modern sahnesi oldu

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi'nce yıkılıp yeniden yapılması tiyatro sanatçıları, bazı siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin protestosuna neden olan Muhsin Ertuğrul Sahnesi, 673 günlük çalışma sonunda yenilendi. Ses ve ışık sistemleriyle tiyatro dışı gösteriler için de kullanımına uygun hale getirilen sahne, 18 Ocak'ta Haldun Taner'in “Keşanlı Ali Destanı” oyunuyla perdelerini açacak.

Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin açılışına Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da katılması bekleniyor. Sahnenin yenilemesi sürecinde “Muhsin Ertuğrul Sahnesi Sadece Alkışlardan Yıkılsın” ve “Sahnelerimizi Yıktırmayacağız” sloganlarıyla düzenlenen protestolara tepki gösteren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, açılışta sunulmak üzere sahnenin başlangıçtan günümüze kadar geçirdiği evreler ile protesto gösterilenin yer aldığı bir belgesel hazırlatıyor.

17 milyona mal oldu

Harbiye Kongre Vadisi Projesi kapsamında yenilenen Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, yedisi yer altında beşi de yer üstünde olmak üzere 12 kat olarak inşa edildi. Toplam inşaat alanı 11 bin 315 metrekare olan Muhsin Ertuğrul Sahnesi, 17 milyon liraya mal oldu. Zemin üstündeki beş katı tiyatro binası olarak kullanılacak Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin bodrum katları kostüm deposu ve İstanbul Gösteri Merkezi olarak kullanılacak.

Döner sahne

Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde 600 seyirci kapasiteli salon ve 476 metrekare büyüklüğünde sahne inşa edildi. Yatay ve düşey hareket edebilen döner sahne, aşağı yukarı hareket edebilen orkestra çukuru yer alan sahnede özel mekanik sistemler yer alıyor. Binada akustik özellikli ahşap kaplamalar, özel ses, ışık ve görüntü sistemleri kullanıldı.

Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin yeniden yapılması için yıkılması, büyük protestolara neden olmuştu. Başkan Topbaş,sahneden gülümserken bu protestoları da hatırlatıyor.

Parası olan zaten Batı müziği dinliyor

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Batılı eserleri sergilemenin güzel olduğunu ancak opera, bale ve tiyatro sanatlarını halka sevdirmek için yerli eserlerin evrensel boyutta sahnelenmesi gerektiğini söyledi. Devlet Opera ve Balesi ve Devlet Tiyatroları'nın 60. kuruluş yıldönümünde konuşan Günay, şunları söyledi:

“Benim söylemeye çalıştığım şu: Biz niye devlet olarak opera, bale, senfoni ve tiyatro yapıyoruz ya da halk dansları topluluğu veya Klasik Türk ve Batı Müziği toplulukları taşıyoruz? Zaten belirli bir gelir grubundan olanlar, bu sanat dallarının en seçkinlerine kendi paralarıyla istedikleri yerde ulaşabiliyorlar. Hatta ülke dışında da ulaşabiliyorlar. Biz devlet olarak buna destek veriyorsak, geniş halk kitlelerine bu sanatları tanıtmamız ve sevdirmemiz gerekiyor. Bir de kendi özümüzden bu alanlarda evrensele çıkabileceğimiz ürünler üretmemiz gerekiyor. Batılı bir baleyi, Batılı bir senfoniyi, Batılı bir müzik eserini alıp bizim sahnelerimizde icra etmek kuşkusuz güzel bir şeydir. Bu, icracı olmak açısından önemlidir. Ama bizden bazı tatları, bizden bazı melodileri, bizden bazı yerel, kültürel sanat motiflerini ulusala ve evrensele çıkarmak, sanıyorum ki asıl yapmamız gereken budur. Ben o nedenle, bizim tiyatromuzun, balemizin, operamızın 60. kuruluş yıl dönümünde Batılı bir eserin bizde nasıl icra edildiğini, nasıl başarılı icra edildiğini görmek değil, bizim bir motifimizi hangi düzeyde dünyaya sunabileceğimizi, hangi düzeye erişip erişmediğimizi görmek istediğimi söyledim. Anlatmak istediğim buydu.”
Türkiye'de opera ve bale sanatçılarının performansının çok üst düzeyde olduğunu vurgulayan Günay, “Arkadaşlarımın emeğine çok saygı duyuyorum. Ama bizi işin içine katmak konusunda daha büyük bir aşkla çalışmalıyız diye düşünüyorum. Yıllardır biz IV. Murat oynuyoruz. Atatürk'ten beri Kerem Operası var. Anadolu topraklarının bir senfonik esere konu olabilecek melodileri yok mu? Bu kadar sınırlı mıyız?” dedi. ? Hürriyet/Şenol Coşkuner