23 / 12 / 2024

Mülk sahipleri Tarlabaşı'nda yıkımın durdurulmasını istiyor

Mülk sahipleri Tarlabaşı'nda yıkımın durdurulmasını istiyor

İstanbul Tarlabaşı Mülk Sahipleri ve Kiracıları Kalkındırma Derneği yıkımın durdurulması için UNESCO'ya başvurdu



İstanbul Tarlabaşı Mülk Sahipleri ve Kiracıları Kalkındırma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği adı altında dernek kuran semt sakinleri,  İzmir  Barosuna kayıtlı Avukat Barış Kaşka aracılığıyla Tarlabaşı´nda yıkımına başlanacak binaların yıkımının durdurulması için merkezi Paris´te bulunan UNESCO´ya başvurdu.

Barış Kaşka, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Beyoğlu Belediyesinin Tarlabaşı semtindeki, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanuna dayanan uygulamalarının bölgedeki "eşsiz 209 tarihi binayı yok etme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını", mülk sahiplerini de mağdur ettiğini öne sürdü.

Beyoğlu Belediyesinin, anlaştığı mülk sahiplerine ait binaların yıkımına kısa sürede başlayacağını öğrendiklerini kaydeden Kaşka, "Beyoğlu Belediyesi, eşsiz tarihi binaları otel ve alışveriş merkezi yapmak için eşsiz Levanten mimarisine sahip 209 binayı yıkacak. Yıkımın İstanbul´un kültür başkenti olduğu bir yılda olması da düşündürücü" dedi.

-"KORUMANIN İLK ŞARTI YAŞATMAKTIR"-

Kaşka, dünya kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesinde en üst uluslararası kurum niteliğinde olması, üye ülkeler üzerinde bir denetim görevi üstlenmesi nedeniyle UNESCO´ya başvurduklarını bildirdi.

Hazırladıkları dosyada çeşitli üniversitelerden araştırma ve öğretim görevlilerine ait, kentsel dönüşüm projelerindeki sorunları irdeleyen, Tarlabaşı semtinin tarihi değerini ortaya koyan tezlere ve projeye karşı çıkan mimarların görüşlerine yer verdiklerini dile getiren Kaşka, dosyanın bir örneğini de merkezi Ankara´da bulunan UNESCO Türkiye Milli Komitesine gönderdiklerini söyledi.

Kaşka, mevcut kentsel dönüşüm projesinden bir an önce vazgeçilmesini istediklerini belirterek, şöyle konuştu: "Tarlabaşı´nın ihtiyacı, toplum odaklı bir dönüşümdür. Bu da ancak oranın farklı kültürel değerlere ve anlayışa sahip halkını eğitmekten ve hayat kalitesini yükseltmekten geçer. Yoksa tarihi binaları yıkmak ve çok düşük bedelle mülk sahiplerinin mülkünü kamulaştırmak asla bir koruma ve dönüşüm olamaz. Korumanın ilk şartı yaşatmaktır. Mekanları asıllarıyla, ruhlarıyla zamanı algılatan tüm izleri ve yansımalarıyla koruyarak yaşatabilirsiniz. Bu Tarlabaşı´nda yapılmıyor. Birçok tarihi bina alışveriş merkezi yapmaya uygun olmadığı için yıkılacak, birçoğunun da ön yüzü sabit tutularak üstüne modern betonarme katlar çıkılacak. Bu uygar bir dünyanın tercih ettiği, uyguladığı, mimari koruma tarzı değildir. Bu tür anlayışı UNESCO şiddetle reddetmektedir."
AA


Geri Dön