26 / 11 / 2024

Mütekabiliyet Yasası bürokratik oligarşiye takılır mı?

 Mütekabiliyet Yasası bürokratik oligarşiye takılır mı?

Mütekabiliyet yasası ile yabancıya satış yapıp yeni bir nefes almak isteyen Konut Sektörünün gözü, yabancıya oturma izninin uzatılmasında…




Mütekabiliyet yasası ile yabancıya satış yapıp yeni bir nefes almak isteyen Konut Sektörünün gözü, yabancıya oturma izninin uzatılmasında… Ama, Türkiye’de, Büyük Millet Meclisi’nin yasa çıkartmasından çok, yasayı uygulayan bürokratların sözü geçer…. Mütekabiliyet yasası uygulamasında da bürokratik engel çıkar mı, çıkarsa nasıl çıkar? Evet çıkabilir… Çıkartılan yasanın uygulama maddelerine yönelik Bürokrat “kardeşim ben bu yasayı böyle anlıyorum” derse, yapabilecek fazla bir şey yok… Bu nedenle yasasının sahipleri, bürokrasideki iş “akış” ve “anlayış” şemasını göz önüne alarak uygulama esaslarını ona göre belirlemelidir…


Şimdi, bürokratik engelde nereden çıkıyor derseniz, size Başbakanın da bürokratik engele takıldığını hatırlatırım. Başbakanın basında çıkan bir uyarsına bakalım:


Başbakan, 24.09.2011 tarihinde basında yer alan bir açıklamasında  diyor ki; "Bürokratik oligarşinin neler yaptığını, ne tür ıstıraplar yaşattığını çok iyi bilen birisiyim. Henüz dört dörtlük bunu aşabildik mi? Hayır. Daha yapılması gereken çok şeyler var. Ama aşıyoruz ve aşacağız. Çünkü, bürokratın havası hep şudur. 'Bugün git yarın gel', alır dosyayı koyar rafa. Yani bir kere şu olmuş, bu olmuş yatırımcı geliyor, gelecekmiş, umurunda değil. Ve bir de özel bağlantılar kurma gayreti içerisine girerler. Onun için yola çıkarken '3 Y' ile mücadele diye bizim bir başlığımız oldu. Bunun birincisi yolsuzluk, ikincisi yasaklar, üçüncüsü yoksulluk ve yola böyle çıktık. Ve 3 dönemdir seçimleri kazanmamızın altında yatan gerçek de halkımızın bize olan bu güvenidir. İşte siz değerli uluslararası sermaye mensuplarını ülkemizde gördükçe halkımızın bizlere ve size olan güveni çok daha farklı bir şekilde artacaktır.''…


Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar basında "Şimdilik 3 aylık oturma izni veriliyor, bu 6 aya ya da 1.5 yıla çıkabilir. Daha sonra artıracağız. Başbakana da arz ettim, o konu netleşecek inşallah" diyor… Sayın Bakan’ın oturma iznini uzatması olumlu. Ancak sayın Bakanın, emniyetten oturma iznin ne kadar sürede alınacağından haberi var mı? Mesela bugün bir yabancı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesine ikametgah için müracaat ederse, kendisine ortalama 4 ay sonra randevu veriliyor. Bu randevuda herhangi bir evrak eksik ise o evrakı tamamlayıp geldiğinde yeni bir randevu alınması gerekiyor bu da ayı bir 4 ay demektir… 


Mütekabiliyet yasası ile binlerce yeni kişinin oturma izni talebi ile Emniyete müracaat etmesi halinde bu süre daha da uzayabilir… İstanbul polisi gelecek 5 yılda yabancıların İstanbul’a ilgisi üzerinde çalışıp çözüm üretmesi gerekir…

Mütekabiliyet yasası ile yabancı paranın ülkeye girip cari açığın finansa edilmesi düşüncesi ekonomi yönetimini ilgilendirir ama yasanın uygulama sürecindeki diğer bürokratları ilgilendirmez. Çünkü bürokratlar ekonomik düşünmezler. Görevleri gereği rutin normal işlerini yaparlar. Türkiye’ye 100 milyon dolar yatırım yapıp oturma izni müracaatı eden Arap ile Ukrayna’dan işsizlik nedeniyle İstanbul’a gelen iş arayan kadın arasında uygulamada herhangi bir fark yoktur. Bürokrat ikisine de aynı muameleyi yapar…


Mesela, 1990’larda Laleliye tekstil için hücum eden Ruslar, bürokrasinin zihninde başka bir algı uyandırdı… Oysa Rusya’da genelde ticareti kadınlar yürütür. Özellikle perakende sektörü kadınların elindedir… Kadınlar gelip Laleli’den tekstil ticareti yaparlar. Laleli’deki tüccar kadınlarla, işsizlik nedeniyle iş arayan diğer kadınların ayırımını yapmak yerine herkese “işsiz kadın” muamelesi yapıldı. Normal ticaret yapmak için Laleli’ye gelip otelde kalan birçok iş kadını gece soluğu karakolda aldı…


Toplumumuzun Arap algısı da biraz farklı. Normal yerel Arap giysisi ile İstanbul’a ev almaya gelen sakallı tüccar bir Arap’ı şeyh sanıp peşine düşenler çıkabileceği gibi, saf zannedip, dolandırmak isteyenler de çıkacaktır. İstanbul’a gelen orta sınıf Arap vatandaşları genelde Taksim –Talimhane otellerinde kalırlar. Taksim’de her Arap, önce taksici engeline takılır. Merak edenler varsa gelip her gün taksici ile Arap müşteri kavgasını görebilirler. 2013 yılının ilk çeyreğinden itibaren İstanbul’a düzenli olarak gelecek Arap alıcılar var. Turizm polisi buna göre önlemini almalıdır…


Mütekabiliyet yasasının uygulamasında önemli iki ayak vardır. Birincisi tapu için “Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancılar Dairesi Başkanlığı” diğeri ise oturma izni için “Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Hudut İltica Dairesi Başkanlığı”dır… Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancılar Dairesi Başkanı sayın Dr.Bekir Tarık Yiğit ile telefonda görüştüm. Sohbet ettik,  işini gayet iyi bilen bir bürokrat izlenimi edindim. Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Hudut İltica Dairesi Başkanı sayın Hayati Şahin’i öğrenciliğimden tanırım. Sayın başkanın da bu konuda gereken önlemleri alacağından eminim…


Mütekabiliyet yasası ile ile gelecek yabancı yatırım, cari açığın finansmanında önemli olduğu gibi  yaklaşık 200 alt meslek kolunu besleyen İnşaat sektörü içinde çok önemlidir… 


Başbakan, “En Büyük Katliam Bürokratik Oligarşidir”diyor..Mütekabiliyet yasasını bürokratik oligarşiye kurban etmeyelim…


Saygılarımla,

Abdullah Çiftçi

www.abdullahciftci.com


Geri Dön